5.BÖLÜM

245 26 9
                                    

Jungkook

Gözlerimi açtığımda penceremde öten kuşların sesiyle sabah olduğunu tahmin ettim. Yorganı üzerimden atıp ayağa kalktım. Duvarlardan tutunarak balkonun kapısını bulup açarak temiz bir hava almak istedim.

Balkonun kapısını açıp girdiğimde havanın dün geceye oranla daha serin olduğunu anladım. Dün gece deli gibi yağmur yağmıştı. Ben pek fazla uyanık kalmadım. Çünkü Taehyung başucumda benim uyumamı bekliyordu. O gece olanlar aklıma geldikçe yüzümde gülümsemeler oluştu. Yorgun olmasına rağmen benim için belkide saatlerce başucumda beklemişti.

Ona cidden çok minnettardım. O, gerçekten çok iyi bir insandı. Benim için bir çok şey yapmıştı. Keşke ben de onun için bir şeyler yapabilseydim. Bu halde ona yeterince yük oluyordum ve bu beni oldukça kötü etkiliyordu. Bir an önce iyileşip ona hatta onlara yük olmaktan kurtulmalıydım ama nasıl? Bay Kim'in teklifini kabul edip ameliyat mı olsam.

Bu çok riskli bir ameliyat bunun farkındaydım ama sonsuza kadar bu halde yaşamaktansa en azından bir kurtulma yolunu deneyip sağlıklı bir birey olarak hayata devam etmeyi tercih ederim. Hem kim bilir belki ameliyat başarılı geçer ve benim gözlerim açılırdı. O zaman Taehyung'u görebilirdim. Yıllarca hayranı olduğum, sevdiğim ve bana bakan bu adamı görebilirdim.

Sanırım bunu yapmalıydım. Ameliyat olmayı kabul etmeliyim. En azından kurtulma şansımı kullanmalıydım. Ama ya işe yaramazsa? Ya o ameliyattan sağ çıkamazsam? O zaman Taehyung'un hali ne olacak? O, buna çok üzülür dayanamaz...

Kapım çalındığında kafamı kaldırıp "girebilirsiniz" dedim. İçeriye giren kişiyi görmesemde sesinden Taehyung'un abisi Yoongi Hyung olduğunu anladım.

"Jungkook, seni götürmeye geldim. O bakıyorumda hazırlanmışsın!"

"Şey aslında kıyafetlerim dünkü kıyafetlerdi."

"Ya demek öyle. Dur sana dolabından kıyafet verip üstünü değiştirerim. Kahvaltı neredeyse hazır olmak üzere ona yetişmeliyiz."

Dolabı açıp kıyafet alarak yanıma geldiğinde " Jungkook kendin giyebilir misin? Yoksa sana yardımcı olmamı mı istersin?" Dedi. Aslında yardıma ihtiyacım vardı çünkü kolumdaki yaralar henüz iyileşmediğinden doğru düzgün hareket bile ettiremiyordum.

Ama ondan çekindiğim için ona " Ben kendim giyebilirim teşekkür ederim" dedim.

"Tamam o halde ben seni dışarıda beklerim. Hazır olduğunda bana seslenebilirsin."

"Tamam"

Onun adım seslerinden ve kapının açılıp kapanma sesinden odadan çıktığını anladım. Elime aldığım yine pahalı kumaşlardan yapılmış kıyafetleri incelerken cidden bunları neden bana alıyorlar diye düşündüm. Yani ben onlar için çok mu değerliydim. Beni çok mu seviyorlardı? Yoksa sadece zengin oldukları için mi bu kadar pahalı kıyafetler alıyorlardı?

Bence onlar için çok değerliydim. Sonuçta ailem zengin iken bana bu kadar çok pahalı eşyalar almazlardı. Aslında hiç almazlardı. Sadece giyecek üç tane kıyafetim. Vardı ve onlarda ucuzluktan alınmış kıyafetlerdi. Onlar dışında giyecek hiçbir şeyim yoktu. Sürekli ailemden de şiddet gördüğümden o kıyafetlerin de bazı yerleri yırtılmıştı...

Kıyafetlerimi zorlukla giydikten sonra ayağa kalkarak odamın kapısını bulmaya çalıştım. Dikkatli bir şekilde Attığım adımlarla kapıyı gezerken Yoongi hyung'un bana seslenmesiyle sesin olduğu kısma doğru yürüdüm.

"Jungkook bitirdin mi?"

Kapıyı sonunda bulduğumda ona dokunarak kolunu aradım. Kısa süre sonra kolu bulup çevirerek açtığımda
Yoongi hyung'un " Jungkook bana seslenebilirdin " deyişine gülümseyerek baktım. Cidden bu Taehyung'un tüm ailesi mi kendisi kadar iyiydi.

Disabled Love/ TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin