2.Bölüm 'Dershane Aşkım'

106 8 1
                                    

Bölüm şarkısı= Alex Band-Only One Multumedia Ayaz...

Sabah gözlerimi ilk kez annemin bağırışları ile değilde güneş ışınları ile açtım. Okullar,uzun zamandır beklediğim tatildeydi ve değerlendirmem lazım olduğunu düşündüm. Aşağıdan sesler gelince annemin geldiğini anladım.Her zamanki gibi ona kızıyordum fakat iyi davranıyordum. Aramıza mesafe girmesine izin vermiyordu ama eskiler geldikçe aklıma soğuyordum annemden. Oda bunu bilmişcesine üstelemiyordu. Kafamı hızla iki yana sallayıp bu düşüncelerimden ayrıldım. Dolabımın karşısına geçip kapaklarını açtım. Kafamı yan yatırıp yanaklarımı şişirdim. İçlerinden siyah yırtık şortumu alıp yatağımın üstüne attım,deniz mavisi tişörtümü de alıp yatağa attım. Dizime kadar olan çorapları da alıp ilk önce onları geçirdim. Altımda ki taytı çıkarttım. Dün gece unutmuştum onları çıkartmayı. Hemen sonra atletimi de çıkartıp mor sütyeni üstüme geçirdim. Üstüne de hemen tişörtümü geçirdim. Şortumu da giydikten sonra uyumlu olan mavi converslerimi giydim. 

Düzleştiricinin  fişini takıp ısınmasına izin verdim. Aynaya geçip rutin makyajımı yaptım. Maskara,göz kalemi ve sıra eyelinere geldi. Bunu yaparken yarım saat uğraştım tabii ki. Uğraşlarımın sonucu başarılı çıkınca "Görev tamamlandı" diye mırıldanıp aynadaki yansımama gülümsedim. Siyah göz kalemleri ela gözlerimin ortaya çıkmasını sağlıyordu. Dünkü parmak izlerinden eser yoktu sadece garip bir küçük kızarıklıklar vardı. Umursamayıp el çantamı alıp sol omzuma astım. Cüzdan  ve anahtarlarımı içine koyup şarjda olan telefonumu aldım. Hepsini çantama koyup,ısınan düzleştirici ile saçlarımı büyük bir uğraştan sonra düzleştirdim. Ve hazırdım... 

Bugün planım yoktu fakat bulurdum bir şeyler. Sanırım. Aşağı indiğimde annem çoktan kahvaltıyı hazırlamış telefonu ile uğraştığını ve arada kahvesini yudumladığını gördüm. Masaya oturmadan bana hazırlanmış olduğunu tahmin ettiğim portakal suyumdan bir kaç yudum alıp geri masaya koydum. Elime bir dilim ekmek aldım reçele uzanacakken Nutella görünce hazine görmüş gibi hemen Nutellaya uzandım. Kapağını açıp ekmeğimin üstüne bolca sürdüm. Ekmeğimden bir ısırık aldım.

 "Kızım oturda yesene şu kahvaltını hem nereye bu güzellikle?" dediğinde üstümdekileri ve makyajımı fark etmiş olmalıydı.

Şirince sırıtınca ekmeğimi bitirdim ve portakal suyumu fondipleyip bitirdim. Annemin yanına gidip yanağına bir öpücük kondurup dudağımın altını ısırıp garip mimikler eşliğinde,

 "Her zamanki Şara matmazel" dedim. Bana bakıp gülünce onu izledim sadece. Uzun zaman olmuştu birlikte gülümsemeyeli. Bende karşılık verip gülümsedim.

 "Damat adaylarını bekliyorum tatlım!" dedi şirince.

 "Ahhh anne" deyip kafamı arkaya yatırıp derin bir nefes aldım.

 Kapıya doğru ilerlediğim zaman annemin o cırtlak sesini özlediğimi fark ettim.

"Şara o ayakkabılarını çöpe atacağım!" aov tabanları yağla Şara... Hemen kapıya koşup açtım arkasına geçip elim ile öpücük gönderdikten sonra göz kırptım. "Damat adaylarını düşüneceğim matmazel ben çıktım." kapıyı kapatınca onun gülüşünü,sesini,sırıtışını ne kadar çok özlediğimi fark ettim. Genellikle ev bağırmalar,çağırmalar ile doluyordu. Kavga ederdik her gün. Her saat. Ve kavga ettiğimiz zaman hep ağlama isteğim oluşuyordu içimde. Ama annemden başka kimsemde yoktu ki. Ah pardon abim vardı tabii ya en önemlisi de abim. Bana babalık yapan ve gerçek seven kollayan o. Abim her ne kadar babalık yapmaya çalışsa da o yanım hep yarım kalmıştı. Bazıları dalga bile geçerdi piç diye. Babasız... Mercek ailesi ile uzun zamandır bu kadar samimi değildik. Çok uzun zaman...

Soyut HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin