KURALSIZ

19.BÖLÜM

Kerim

sabah kalktım gözümü araladım hafiften yanımda uyuyan muzzam güzeliğe baktım. Ufak ufak sokuldum boynuna doğru mırıldanıp ittirdi beni. Arkasını döndü. Bende tekrar sokuldum. Ufak ufak öpücükler bıraktım tenine. Yanaklarına ilerledim ufaktan hala kırıta kırıta mırıldanıyordu. Ufak öpücükler rahatsızlık vermeyelim ama ufak öpülmeyecek tek noktaya geldiğimde durdum elimi dudaklarında gezdirdim. Sonra yavaşca yaklaşıp aramızdakı mesafeyi sıfıra indirdim. Deminki sakin öpücüklerin aksıne burayı biraz hoyrat kullanıyordum oda en güzel şekilde bana cevao veriyordu. Her öpüşümde bir daha asla bulamayacakmışım gibi geliyordu o dudakları.

Elim üzerindeki tşörte gecirdim. Beni mutlu edecek manzara ile aramdaki tek kalkanı incecik kalkanı sıyıdım hafifce .Mırıldaması ,cilveli uyuyor numarasını artırdı. Karnından başlayıp ufak ufak öpücükler kondurdum kokusus hala aklımı başımdan alıyordu. Göğüslerinın arasına gelince uyandı çapkın bir sırıtışla bana baktı. Bende onun gözlerine bakıcaktım ki camda bize bakan Türkan sultanı görünce gelsin geri indirdim tşörtünu.

Kapıya altıma şort geçirip kapıya çıktım kınar gözlerle bana bakıyordu. Hayır karımla odamıza camdaki perde aralığındaan bakarken ne görmeyi planlıyordun.

Kerim: Annem ne işin var burda?

Türkan: telefonumu açsan Kardeşinin diyeceğim ama Kerim bey beni tınar mı?

Kerim: Annem ayıp ediyon ha!

Türkan: ayıbı siz ediyordunuz demin perdeyi ört barı denyus!

Kerim: Ana karıma ne ettiğime de mi karışcan!

Türkan:" kafama bir sifke vurup kızgın kızgın bana baktı" sus ula zırtapoz!!" Içerden yavas yavas üzerini giyinmiş halde Azra geldi" oy benim kınalı gelinim oyyy!

Kerim: çifte sıtandart var!

Türkan: Sen sus eşek semeri!" Azra ile sarılıp koklaştılar, vallahi bazen benim anam mı onun anası mı ayırt edemiyorum. Hayır ben kokluyordum en son karımı ,karımı geri ver" torunum nerde?

Azra: iç odada uyuyor anne!

Türkan: kendiniz gelmiyonuz ha onu da aldınız en son!

Azra: annem yapamıyım ben öyle birşey! Boşluğumuz olmuyor ki gelelim!

Türkan: bulduğunuz boşluğuda dolduruyonuz ama!

Dedi imalı bir biçimde yatak odası penceresini göstererek Azra utanıp kafasını öne eğdi fazla mı tatlıydı evet. Bir bana mı tatlı? Evet, başkasına tatlı gelir mi acaba? Yiyorsa gelsin.

Kendi şizofren düşüncelerimi bir kenara koyup gözünü ovuştura ovuştura gelen Duru'nun bacağımı çekiştirmesi ile ilgilenmeliydim kucağıma almamla omzuma yatıp kafasını boynuma gömdü hastaneden çıktım çıkalı böyleydi ne zaman uyansa gelir melül melül bakışlar atar boynuma kurulup uyurdu. Bu da çok tatlıydı evet buda sadece bana tatlıydı.

Ama bu sefer kafasını kaldırdı. Annemi görünce gözlerini daha çok ovuşturdu.

Duru: Gitmiçemmmm!!

Diye çığlık atınca ödüm koptu bir anneme bir Duru'ya bakıyordum. Annem göz devirdi.

Türkan: bu senin suçun biliyorsun demi! Çocuk bizdeyken görmeye gelmiyorsun oda bizim eve gelmek istemiyor!

Kerim: anne keyfi mi gelmiyorum allah peygamber aşkına ya!

Türkan: sus lan deyyus! Aha bu kız da aynı meslekte her ay 2 3 kere geliyor!

Kerim: ya ben sorumluyum o görevden dönüyor ben raporlarla cebelesiyom!

Türkan: bahane!

Kerim: yav anam yapma bee.