Bir dakika kadar düşündükten sonra kararımı vermiştim evet zor oldu ama neyse.
İkisi birbirine kötü bakarken konuşmam gerektiğine karar verdim "bakın ben kavga istemiyorum lütfen" dediğimde ikiside bana bakmaya başladı ama ilk lafa giren kağan olmuştu " Turkuaz benle iki dakika gelirmisin sana birşey demem gerek"dediğinde Ares lafa koyuldu "hayır gelmiyecek hiçbir yere" dediğinde Kağan kötü kötü bana baktı.
Ben durdum düşündüm en fazla ne diyebilir ki?
"Ares birşey olmayacak hemen gelicem" dediğimde Kağan tatmin olmuşcasına gülümsedi, piç.
Tam giderken koluma biri yapıştı " şimdik gidersen sana yardım etmem bu piç konusunda ne halin varsa görürsün babana da sana ceza verdiğimi söylerim zaten baban anlar" diye tehdit ettiğinde bir düşündüm, ben hayatımın bu zamanına kadar kimseden yardım istememiştim aslında gerek olmamıştı da neyse.
Ares sessizce söylediği için Kağan duymamıştı daha doğrusu Kağan duvara gidip yaslanmış yeni bir sigarasını içiyordu ve beni izliyordu.
Tabi ki izlemesi rahatsızlık veriyordu.
Biz Ares'le bakışlarımızı kitlemiştik o beni şuan bakışlarıyla boğuyordu ve ben kafamı çevirmek yerine onun gözlerinin eseri olmuştum, bu kötüydü işte ve bu yere düşmemden de kötüydü.
"Turkuaz sana söyliyceğim önemli şeyler var hakkında biraz araştırma yaptım" dediğinde ikimizde anında ona döndük ve o piç bir şekilde gülümsedi.
"Ares özür dilerim birşey biliyormu öğrenmeliyim" dedim ama benim için önemli olan mafya meselesi değil çok farklı birşeydi umarım herşeyi öğrenmemiştir.
"Ben diyeceğimi dedim Turkuaz artık gerisini sen bilirsin" dediği an kolumu çekip Kağan'a doğru yürüdüm, üzgünüm Ares ne bildiğini öğrenmeliyim.
Her bir adımda belaya yaklaştığımı biliyordum ama ben de belaydım tamam artık Ares bana Kağan konusunda yardım etmiycekti ama ben herşeyin üstesindne gelirdim yani gelebilirdim öyle değil mi?
Yanına geldiğimde derin bir sigarasındms içine çekti ve yüzüme üfledi tabi bende anında öksürmeye başladım.
Yanımda babam sigara içmezdi özen gösterirdi ve bildiğim kadarıyla Ares'te içiyordu ama hiç içerken görmemiştim yani oda dikkat ediyordu heralde, aslında içmiyorda olabilir ama sigara kokuyordu.
"Yanımda içme şu lanet şeyi" dediğimde öksürüğüm yeni geçmeye başlamıştı.
"Sana sorucak değilim" dedi ve biraz daha içine çekti ve üfledi ama bu sefer yüzüme üflemedi.
Bu da bir gelişme değil mi? Bana alkış yok mu?
"Ne diyceksen de benim gitmem gerek" aslında gitmem gereken bir yer yoktu sadece işini çabuk almalıydı yoksa ya meraktan ölücektim yada kök salarak bitkisel sürdürücektim yaşamımı.
"Hadi ama Turkuaz biryere gitmiyceğini ikimiz de biliyoruz değil mi?" Dedi alaylı bir şekilde "söyle yoksa gidicem" dediğimde birşey demediğinde tam döndüm gidicektim ki kolumdan tutup beni duvara yapıştırdı.
Şuan sorunum duvara yapışmak değil sadece şuan sorunum kolumla neden bu kadar uğraşıyorlar bende insanım ya, neyse en azından düşmedim.
"Ben ze zaman istersem o zaman gidersin!" Dedi üstüne bastıra bastıra sessiz ama tehditkar bir ses tonuyla.
"Çekil önümden!" Diye bağırarak yittirdiğim daha doğrusu çabaladığım sırada Ares'le göz göze geldim galiba hiç birşey yapmıycaktı belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KIZI
Novela JuvenilHani derler ya mafya kızı olmak kolay herşey elinin altında diye düşünülür, ben herşeyi çözdüm ve şu karara vardım mafya kızı olmak hiç ama hiç kolay değil ve yalanlara inanmamak gerek çünkü mafyanın kızıysanız iki cümlenin içinde bir yalan vardır...