KARMA

11. Bölüm - SAKLI ADA

Bizim hayatımıza dahil olan ve bizi değiştiren bir örgüt... Bugün kendi kaderimizi elimize almak için bir yola çıkıyoruz. Peki bu yol bizi neden , kime ve nereye götürüyordu...

~ ALACA ÇEVİK

Üçlü koltukta ben , Belgin ve Dora. Tekli koltuklarda oturan Erkut ve Yiğit Efe ile birlikte  Demir'i bekliyorduk. Eğer biraz
daha oyalanırsa uçaklarımızı kaçırıcaktık. Dün gece 3'e kadar gelen maile gidip gitmemek arasında uzun soluklu bir atışma yapıp , oy çoğunluğuyla gitme kararı almıştık. Dün farklı uçaklardan bilet almıştık. Böylelikle bir sorun çıkarsa hepimizin başı belaya  girmeyecekti.

Dora " Biz Demir'i daha ne kadar bekleyeceğiz ? Onun yüzünden uçağı kaçırırsak bilet paralarını o verir ona göre!" dedi sinirle.

Yiğit Efe " Benimkini o verdi zaten. Önceden ona bir kaç kez iyiliğim dokunmuştu. Onlara sayarsın dedi." dediğinde Dora yerinden diklenerek " Nasıl bir iyilik ?" diye sordu. Yiğit Efe pot kırdığını anlayınca onu kurtarmam için yalvarır gözlerle bana baktı.

Lafa atlayıp "Biliyor musunuz ben Demirle ilk tanıştığımda yani... onu almaya gittiğim ilk gün böyle değildi" dediğimde herkesin bakışları bana çevrildi.

Belgin " Nasıl böyle değildi ? Bence Demir hep sinir bozucu bir insandı" dedi.

İçtiği kahveyi sehpaya koyan Erkut    " Tahmin edeyim yanınızda tehlikeli adamlar vardı öyle değil mi " dediğinde şaşırmıştım.

"Evet de nasıl anladın? O gün gittiği kumarhanenin sahibi olan adamın çocuğunu öldürmüştü. Demir'i almaya geldiklerinde her zaman olduğu gibi dalga geçen bir halinin yanında çok cesur bir halide vardı" dediğimde Erkut küçük bir kahkaha attı.

Erkut "Gerçekten insan yedisinde neyse yetmişindede odur. Biz küçükken Demir bu halini sadece bana gösterirdi. Ne zaman bir kavga  ve atışma içinde olsak benden daha cesur olurdu. Bu arada Demir çok iyi bir dövüşçüdür yurttan ayrıldıktan sonra onu gizli gizli takip ederdim. Şu ana kadar girdiği hiç bir kavgayı kaybetmedi." dediğinde ikinci bir şok yaşadım.

Asıl şoku yaşayan Dora olmuştu. Polis olduğu halde  yanında suçlarını itiraf edenleri bir türlü yakalayamamıştı. İşaret parmağnı Erkuta doğru sallayarak " Bu iş bir bitsin o zaman bunun hesabını vereceksiniz" dedi.

Erkut elleriyle kendini gösterip " Her zaman burada olacağım piranha. Ama lütfen elinde delil olsun. Sonra nezarethane de boş yere kalmak istemiyorum" dedi.

Dora " Piranha mı ?" diye sordu. Gerçekten  buna mı takılmıştı ?

Erkut " Evet piranha. Pirana hanımın kısaltılmış hali" dedi ve ellerini göğsünde bağlayıp gözlerini kapattı.

Saatler sonra merdivenlerden elinde valiziyle inen Demir " Bakıyorumda ben yokken iyi dedikodumu yaptınız. Bir tek çekirdeğiniz eksik"
dedi ve tekrar tekrar yukarı çıktı. Umarım ikinci bir valiz için yukarı çıkmamıştır.

Gözleri kapalı halde konuşan Erkut   " Demir hakkında bir bilgi daha kulakları çok iyi duyar. Ağızda okuyabiliyor. Ona göre dikkat edin kini çenesinden beterdir" dedi. Şu hali bile sinir bozucuyken o halini düşünmek bile istemiyorum.

Demir elinde 2 valizle aşağı indiğini görünce hepimizin ağzı bir karış açıldı. 3 valizle ne yapacaktı ?

Belgin " Ya ben kız değilim ya da Demir erkek değil. "

Dora " Sana katılıyorum Belgin , bu işte bir tuhaflık var "

Erkut gözleri kapalı aynı pozisyonda " Bu daha ne ki 1 günlük okul gezisi için 2 bavul yapmıştı. Yurtta o kadar eşyayı nasıl buluyordu hâlâ düşünüyorum."