Yavuz bizim evin sokağına girdiğinde Merve ve Tibet'in bizim evin önünde beklediğini gördük. Yavuz 'da arabayı Merve 'nin arabasının arkasına park edince hepimiz arabadan indik.
"Beril nerede? " dedim onlara doğru.
"Gelirken evine gitmek istedi biz de oraya bıraktık ama Yasemin yanında merak etme." dedi Tibet .
"Tam her şey güzel giderken nereden çıktı bu çocuk şimdi. ? " dedi annem. Beril 'in o zamanlarki hali içler acısıydı. Kendini sadece işine vermiş okula gidip gelmişti. Ama bir ruh gibi geziyordu. Zamanla düzelmişti ruh hali.
"Asıl korkum Atalay ile kavga edip birbirlerine zarar vermeleri." dedim . Sonuçta onlara bir şey olunca Beril direkt etkileniyordu.
"Anne siz eve geçin biz bir Beril 'e uğrayalım şimdi yalnız kalmasın." dedim anneme. Annem beni onaylamış ve Selvi anne ile eve geçmişti. Biz de Beril 'in evi bize yakın olduğu için yürüyerek gitme kararı almıştık. Tabi Merve için her ne kadar yürümek zor olsa da yürüyerek gitme konusunda ısrar etmişti.
10 dakikalık bir yürüyüşün ardından Atalaylar ile altlı üstlü oturdukları eve gelmiştik. Tibet ve Yavuz az ilerideki parka giderken biz de evin bahçesine girmiştik Merve ile. Merve az ileride kapının yanında bulunan zile basmış. Biraz sonra tam tepemizdeki balkondan Yasemin kimin geldiğini anlamak için bakmış ve kapıyı bize açmıştı.
Üst kattaki dairenin önüne gelince Yasemin kapıyı bize açtı. Hızla ayakkabılarımızı çıkarıp içeri girdik.
"Durum nedir? Bir şeyler söyledi mi?" dedim kısık sesle.
"Mutfağa sardı. Daha geleli yarım saat olmadan 2 tepsi kek yaptı. Şimdi de kurabiye hamuru yoğuruyor. " dedi Yasemin benim gibi kısık sesle.
"Yasemin kim geldi ? " diye mutfaktan mutlu bir Beril çıktı.
"Aşklarım hoş geldiniz ben de tam kek falan yapıyordum. Hadi gelin beraber devam edelim." dedi Beril. Ama biz donuk bir şekilde bakınca kaşlarını çattı.
"Bana ne öyle babam ölmüş gibi bakıyorsunuz ?"
"Yok canım niye olsun? Şey yapalım kurabiye yapalım hadi." dedi Merve beni öne doğru iterek. Hep beraber mutfağa geçmiştik. Anlaşılan işimiz çoktu. Yavuz 'a burada işimizin uzun olduğunu bildiren bir mesaj atıp kızlarla beraber kurabiye yapmaya girişmiştim.
"Nermin teyzeler nerede?" dedim Beril 'in annesini kastederek Yasemin 'e.
"Babaanneleri hasta ya oraya gitmişler." dedi Yasemin yan yana olduğumuz için kısık sesle konuşuyorduk.
"Siz ne kaynatıyorsunuz fısır fısır?" dedi Beril bize doğru.
"Şey ya gelinlikten bahsediyoruz. Duha 'ya çok yakışmadı mı?" dedi Yasemin. Beril safa yatıyordu. Biz de ona ayak uyduruyorduk.
"Aynen çok yakıştı benim güzelime maşallah sana bebeğim." dedi Merve havada öpücük atarak.
Kızlarla normal bir günmüş gibi sohbet ederek 3 tepsi kek , 4 tepsi kurabiye ve 2 tepsi poğaça yapmıştık. En sonunda çay demleyip yemiştik. İlk önce Yasemin kayınvalidesi aradığı için kalkmıştı. Biz de Merve ile bulaşıkları yıkadıktan sonra gidecektik.
Bulaşıkları Merve ile yıkarken Beril de yaptığımız yiyecekleri saklama kapına koyuyordu . Biz işimizi bitirince gitmek için ayaklandık.
"Hadi kuzum biz gidelim artık. Sonra yine konuşuruz." dedi Merve .
"Durun ya sabah annem vişne suyu yapmıştı size getireceketim unuttum onları getireyim." dedi ve mutfaktan küçük 2 şişe alıp geldi. Dolaptan çıktığı belliydi.
"Ayy biraz içeceğim valla. Çok sıcak." dedim ve içmeye başladım. Tam bu sırada şişenin birden elimden kaymasıyla vişne suyu üstüme dökülmüştü.
"Eyvah Duha bir de gömleğin beyaz." diye Merve telaşla konuştu.
"Şey yapalım çıkar yıkayalım sen de benden giyin . Kurursa daha kötü olur " dedi Beril . Onu kafamla onayladım. Bu sırada Merve 'nin telefonu çalmaya başlamıştı.
"Annem arıyor bugün teyzemler oturmaya gelecekti. " dedi Merve telefonu kapatarak.
"Sen git kuzum ben Yavuz 'u ararım o beni alır." dedim Merve 'ye doğru
"Tamam o zaman görüşürüz güzellerim. " dedi Merve. Sarılıp vedalaşmıştık.
"Görüşürüz aşkım."
Merve gittikten sonra gömleğimi çıkarmıştım. İçimde sporcu atleti vardı.
"Duha ben bunu hemen bir yıkayayım. Sen benim dolaptan al bir şeyler." dedi Beril. Gömleği ona uzattım. O banyoya giderken ben de Beril 'in odasına ilerledim. Lise yıllarında lira ağırlıklı yenildiği odası hala aynıydı.
Kapının tam karşındaki dolabın kapağını açtım. Üzerime ince bir bluz giyecektim. Gece kısa kollu gezince dışarıda sivrisinekler tarafından çokça ısırılıyordum.
Üst üste katlı olan bluzlardan ortada görünen mavi renkliyi almak için çektim. Tabi o sırada tüm bluzlar da onunla birlikte gelince hepsi yere düşmüştü. Yere dağılan bluzları toplarken iki bluzun arasında kalan ve üstekini kaldırınca ortaya çıkan şeylerle donakaldım.
Bir bebek patiği, hamilelik testi ve ultrason fotoğrafı. Ben öylece beklerken odaya Beril girdi.
"Aşkım yeterince iyi çıkmayınca makineye..." cümlesini tamamlayamadan benim baktığım yeri fark etti ve gözleri doldu.
Beril neler yaşamıştı böyle?
***
Yeni Bölüm Geldiiii <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLAHIMA ANLAT
Novela JuvenilDuha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim gibi davranıyor. Duha: Bu size son uyarım madem mahalleye geri döndünüz. Bana bulaşmayın. Adımı bi...