11

222 19 6
                                    


                       -11 bölüm-

Mutfaktan gelen seslerle oraya doğru döndüm etrafın sessizliği çok huzur vericiydi

Ama bu kaba metal seslerini saymasak tabi mutfağın önüne geldiğimde sesler dahada belirginleşti

Usulca kapı aralığından içeriye göz gezdirdim güneş müzik eşliğinde kahvaltı hazırlıyordu

Küçük küçük dans ediyor ve eşyaları düzenliyordu öyle güzel  dalmıştıki benim geldiğimi fark etmemişti bile

Uzaktan onu izlemek ne kadar güzle olsada kokusuna gitmek daha cazip gelmişti

Sesizce yanına yaklaşıp ince beline sardım kolarımı burnuma gelen güzel kokusu mest ediciydi

Daldığından dolayı birden sarılınca ürkmüştü ama arkasına dönüp ben olduğumu görünce

Gülümseyip işine geri döndü domatesleri soyuyordu sanırım menemen yapacaktı

Saçlarını arasına daldırdım başımı   beni mest eden kokuyu çektim içime tekrar her sabah böyle uyanmak çok güzel birşeydi

" korkutun beni niye birden  geliyorsun   "

nazlı nazlı çıkan sesi sinirli olsada hoşuma gitmişti oy benim güzel oğlanım ne güzelde nazlanıyordu ama

Bıcağı bırakınca onu kendime doğru çevirip kucağıma aldım benden kısa olduğu için şuanki mesafede onu öpmem zor oluyor du

Mutfağın ortasındaki kuru tezgaha oturtum onu ama bu durumda bile ondan uzundum

Küçük oğlanımdı benim...

Daha ne olduğunu idrak edemeden güzel dudaklarını öpmeye başladım sabah sabah bana öyle nazlanırsa böyle olurdu tabi

başta ne olduğunu anlamadı ama şimdi oda bana karşılık veriyordu sabahları böyle olmak herşeyden daha güzeldi

30 yıllık hayatımda hiç böyle şeylere dikkat etmemiştim hep işim ön planda olmuştu

O yüzdendi belki bazı bilinmezliklerim ben aşkı bilmeyen bir adamdım o ise aşkın en güzelini bu cahil adama anlatan tek insandı 

her sabah beni yeni güne mutlu  uyandırmak için şifa olan pembe
dudaklarından ayrılıp gözlerinin içine baktım

bana ait yeşil irislere...

içinde cennet bahçelerimin olduğu o açık renk yeşillere çok aşıktım çünkü gözler kalbin yansımasıydı ve ben güneşin gözlerindeki aşkı gözlerinden göre biliyordum

Siyah parlak saçlarını usul usul okşamaya başladım yumuşacıktı mis gibiydi kokusu

" ah benim güzel oğlanım gözlerin panzehirim oldu aşkın zehirini ne kadar kanıma içime işletsende tek bakışın o kanı temizlemeye yetti

sesin o güzel sesin her ismimi telafuz ettiğinde beni yeniden hayata bağladı geceleri uyandığım da koymudaykenki hissetiğim nefesin herşeyim oldu

sen bana bu hayata yaşamam için şans oldun güzelim beni yaşatan tek şey oldun "

* Yazardan *

Genç oğlan duyduklarıyla afaladı bu sözler çok ağırdı çok derindi hiç kimsenin tek kelimesi ona kullanmadığı sözlerdi bu

Gözlerine panzehirim sesine  hayatım nefesinede herşeyim demişti bu adam ona gerçekten çok âşıktı

Ve genç oğlanda bunu çok iyi hissetiyordu güneş derince yutkundu bu sözlere söyleyecek söz bulamadı

Ama gözlerine baktı aşkla baktı o kehribar renki gözlere adama bu yeterdi zaten

Aşk-ı  mardin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin