1.4

567 37 59
                                    

Öncelikle hoşgeldinizz. Kitabım 5 bin okumaya ulaştı! Çok ama çok teşekkür ederim. 🥹💖Sizden ricam, profilimdeki diğer hikayede bakmanız. 🤍 Kumral Güzeli, adı. Umarım beğenirsiniz, yorum ve oylarınızı bekliyorum.🫶🏻
Bu bölümede oy ve yorum atmayı unutmayın,lütfen.❤️
Sınır: 25 Oy 20 yorum🫶🏻
.
.
.
"Koyverdun gittun beni oy
Koyverdun gittun beni
Allah'undan bulasın oy
Allah'undan bulasın
Kimse almasun seni
Kimse almasun seni
Yine bana kalasun
Sevduğum senin aşkın
Ciğerlerimu dağlar.
Hiç mi düşünmedun sen?
Hiç mi düşünmedun sen oy?
Sevduğun böyle ağlar
Sevduğun böyle ağlar."
.
.
.
📍Maç Günü.

Derinden.

Maçın başlamasına az bir zaman kala, teknik ekip için ayırtılan en ön koltuklarda yerimizi almıştık. Bir yanımda Aras bir yanımda Beren vardı. Beren, futbolcu yakını kontenjanından ön sıradaydı. Yakın olduğu futbolcu ise, Kerem'di!
Oyuncular ısınırken, Berenle dalga geçmeden edemedim.

"En önde de yeri kaptın valla." Dedim gülerek.
"Aynen ya iyi oldu."
"Kerem enişte saolsun." Dememle, omzuma hafifçe vurdu.
"Ne eniştesi acaba ya?"
"Ne diyeyim, damat mı?" Dedim ve kahkahayı patlattım.
"Hiçbirşey deme, sus!" Dedi dişlerinin arasından.
Bu haline kıkırdayıp, ağzıma fermuar çekip maçın başlamasını beklemeye koyuldum.

"Sence kazanırlar mı?" Dedi Aras.
'Bilmiyorum.' Anlamında dudak büzdüm. Cidden zerre bilmiyordum kazanırlar mı, kazanmazlar mı..
"Canın mı sıkkın?" Diye sordu Aras.
"Yoo, çok ilgimi çeken bir maç değil. Ayıp olmasın diye geldim." Dedim, dürüstçe.
"Onu orada görmek, seni üzüyor mu?" Diye sorunca, gözlerim istemsizce 'onu' zamirinin sahibi Barış'a kaymıştı. Isınma yapıyordu, takımla.
"Üzsede üzmesede orada." Dedim burukça.
"Hep yanındayım, Derin." Dedi Aras.
Yüzümü ona çevirip gülümsedim.
"Teşekkür ederim, Aras. Barış'ın ithamlarına katlandığın için.. herşey için."
Elleri belimi bulup sarıldığında ilk başta afallasamda, bende sarılışına karşılık vermiştim.
.
.
.
Barıştan.

Maça az bir zaman kalmıştı, bizde takım olarak ısınıyorduk sahada. Sanırım beni rahatlatan yegane şey futboldu, şu sıralar.
Aslında Derin'de rahatlatırdı beni, huzura erdirirdi. Ama ben ona tam tersini yaşatırken, bunları demek bencillik gibiydi.
Her ne kadar mental olarak verimli bir idman dönemi geçiremesemde, takımıma ve kendime güveniyordum. Ben bu düşüncelerdeyken gözlerim sahaya kaymıştı.
En ön sırada oturan Derin'e kaydı bakışlarım. Beren'le gülerek birşeyler konuşuyordu. gülmek ona ne çok yakışıyordu.

Onu gülerken görmeyeli, ne uzun zaman olmuştu. Ve bu uzun zamanın hesabı, bana yazardı...

Berkan'ın omzuma dokunmasıyla ona döndüm.
"Baka baka gözün kaldı, lan." Dedi. Derin'in olduğu tarafa bakmamdan bahsediyordu.
"Dalmışım." Demekle yetindim.
Kaşlarını kaldırdı.
"Sen şimdi maça odaklan, sonra dalarsın." Dedi.
"Gol atacağım. Onun için gol atacağım." Dedim. Hiçbir şeyi düzeltmeyecekti ama en azından şuanlık elimden bu geliyordu. Gelecek içinse, onun uğrunda ölmeye; kölesi olmaya bile razıydım.
"At kardeşim at. Ne yap ne et telafi et herşeyi. Basit bir gönül meselesi değil ama gönlünü al yengenin." Dedi Berkan.
Başımı salladım.
"Onun için herşeyi yapmaya hazırım." Dedim ve bakışlarım tekrardan Derin'e döndü.

Arasla birşeyler konuşuyordu. Aras'ın Derin'e sarılmasıyla gözlerimin koyulaştığına emindim. Sertçe yutkundum. Ne diye bu kadar samimiydi Derinle? Ne alakaydı yani? Birde yanyana oturmuşlar!

Tükeneceğiz | barış alper yılmaz. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin