"Çok güzelsiniz bir ömür boyu mutluluklar dilerim. "
Gelin gülümseyerek önce eşine baktı. Gözleri parlıyordu.
"Teşekkür ederiz. Geldiğiniz için minnettarız."
Damat gelinin elini tuttu. Ona güven verici bir gülümseme sundu. Birkaç saniye birbirlerine baktıktan sonra salona döndüler.Kalabalık bir düğün olacaktı.
Uzun bekleyişin sonunda nikah memuru geldi. Misafirlere selam verdikten sonra merasimi başlattı.
İki tarafında "evet" demesiyle merasim son bulmuş oldu. Kadın damadın ayağına basarak evlilik cüzdanını sallamaya başladı.
Memur gittikten sonra fotoğraf çekme sırası geldi.Yavaş yavaş müzik sesi salonu sarmaya başlayınca damat gelinin önüne geçerek boğazını temizledi.
"Mutluluğumuzun ilk dansını bana lütfeder misin? "
Gelin yüzünde büyük bir gülümsemeyle damadın uzattığı elini tuttu.İkisi büyük bir tutukluya dans ederken misafirler hayranlıkla izliyordu.
"Her zaman... "
dedi Damat. Gelin bir parmağını damadın dudağına bastırdı.
"Ve her yerde... "
Parmağını çekti ve son cümleyi ikisi beraber söyledi.
"Seni seveceğim."
"Seni seveceğim. "
Danslarına devam ettiler. Şarkının ritmi arttıkça ritimleri artıyordu. Adam geline baktı. Gelin parlayan gözlerle adama bakıyordu. Başını adamın omzuna koydu.
Dansları yavaşladı.Ritimleri bozulmaya başladı.Birden durdular. Gelin başını kaldırdı. Sevdiği adamın yüzüne baktı. Yüzü solmaya başlamıştı. Gözleri parlamıyordu. Adam ağzını açmaya çalıştığında kanlar gelmeye başlamıştı. Gelin üstüne baktığında gelinliği kanla kaplanmıştı. Adama baktı ve gülümsedi.
"Son günümde beni mutlu ettiğin için teşekkür ederim."
Adam zorlukla konuşmaya çalıştı. Gözünden bir damla aktı.
"Teşekkür ederim ölümde bile yanlız bırakmadığın için."
Şarkı devam etti ama onların kanlı dansı bitmişti. İkisi de yere yığıldı. Salonda bir kargaşa olurken ikisi için herşey bitmişti.
Yakınlarının ilk baktıkları şey boyunları olmuştu.Siyah yıldız onlarda da vardı. Hemde siyahın asaletiyle resmen parlıyordu.
Siyah yıldız iki çifti en mutlu günlerinde ayırmıştı.Haber kanalları aynı haberi verirken insanlar çaresizce izliyordu. Ne zaman bitecekti? daha doğrusu bitecek miydi?
İki yıl durmaksızın ardı ardına ölümler gittikçe artıyordu. İnsanlar artık nefes alsalar ölecekmiş gibi hissediyorlardı.
Polisler peşlerini bırakmışlardı.Kaan Durmaz bile pes ettiğini tüm ülkeye ilan etmişti. Ettikten bir gün sonra iki ölüyle tekrar işe başlamışlardı.İnsanlanların en çok korktuğu şeyi "ölümü" zerresine kadar hissettiriyorlardı.Güvenli hiçbiryer yokken nasıl hayatta kalacağız.
Bu ölüm kalım savaşı hayatta kalmak için ne yapacağız, hayır! ne yapabiliriz? "ki"
Etrafı fırtına sarmış kimse nasıl çıkacağını bilemezken,umut nasıl nefes alabilir ki?
Bir ihtimal belki ben ölmem diyenler neden önce ölüyor?
Bitmeyecek mi bu kabus? Son bulmayacak mı acılar? Korkunun boyutunu her geçen gün daha da hissederken bu acıya ve korkuya dayanamayıp, hayatlarının en güzel zamanlarında hayatlarına son verenler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sɪ̇ʏᴀʜ ʏɪʟᴅɪᴢ
Action"𝘏𝘢𝘺𝘢𝘵ı𝘯 𝘮𝘶̈𝘬𝘦𝘮𝘮𝘦𝘭𝘬𝘦𝘯 𝘯𝘦𝘥𝘦𝘯 𝘬𝘢𝘵𝘪𝘭 𝘰𝘭𝘮𝘢𝘺ı 𝘴𝘦𝘤̧𝘵𝘪𝘯? " 𝘒𝘰𝘭𝘵𝘶𝘬𝘵𝘢 𝘪𝘺𝘪𝘤𝘦 𝘨𝘦𝘳𝘪𝘺𝘦 𝘺𝘢𝘴𝘭𝘢𝘯𝘥ı. 𝘎𝘶̈𝘭𝘶̈𝘮𝘴𝘦𝘺𝘦𝘳𝘦𝘬 𝘮𝘶𝘩𝘢𝘵𝘢𝘣ı𝘯ı𝘯 𝘺𝘶̈𝘻𝘶̈𝘯𝘦 𝘣𝘢𝘬𝘮𝘢𝘺𝘢 𝘥𝘦𝘷𝘢𝘮 𝘦𝘵𝘵𝘪. �...