BÖLÜM 45

181 32 48
                                    

Öfke tehlikeydi. Öfke zarardı. Bir çok içgüdünün dışa vurumuydu.

Park Jimin öfke doluydu.

Bu öfkenin ona yaptıracağı şeyler insanların, diğer herkesin korkması gereken şeylerdi zira o acımayacaktı. O kimseye acımayacaktı.

Derin bir ulumayla herkesi uyardı. Kırmızı gözleri kapıdaki bedenlere değdiğinde dişlerini göstererek hırlamıştı. Onları sonraya bıraktı.

Gözleri cama değerken dehşetle onu izleyen kişiyi gördü. İçinden bir ses onun da omegasına kötü hissettirdiğini söylerken tereddüt etmedi. Ona doğru koştu ve atlayarak camı kırdı. Pencereden görevlinin üzerine atlayıp pençesini acımasızca göğsüne savurdu. Yüzüne sıçrayan kanları onu daha fazlası için şehvetlendiriyordu.

Adamın çığlıkları diğerlerinin geri çekilmesini sağlarken dişlerini göstermiş ve öfkeli feromonlarını yayarak hareket etmelerini engellemişti. Dişleriyle altında çığlıklar atan bedenin boynunu parçaladı saniyeler içinde. Yaşama şansı düşüktü şimdi.

Kana buladığı adamın üzerinden diğerlerine baktı. Bu ani olaya karşı şok olmuş yerlerinden kıpırdayamaz hale gelmişlerdi. Boğazından derin hırlamalar dökülürken diğerlerinin üzerine atladı. Gözü hiçbir şey görüyor önüne geleni pençelerine boğuyordu. Kapının kırıldığını dahi duymamışken sert bir uluma bıraktı yerdeki bedenlerin üzerinde. Hızlı ve koşar adımlarla merdivenlere ilerleyip üst kata çıktı. O sırada duydu omegasının bağırmalarını. Boğazından kükreme benzeri bir ses yükselirken kapıyı sertçe vurarak açmış ve odaya bakmıştı. Direkt alfayı gördü. Ona korkuyla bakan alfayı.

"S-sen!"

Sertçe yutkunurken omegadan hızlıca uzaklaşmıştı. Yoongi hırpalandığı belli olan bir halle eşine baktı gözyaşları içinde. Alfa en vahşi haliyle odasındaydı. Kanlı ağzından vücuduna yayılan kırmızılıklar görüntüsünü korkunçlaştırdığı kadar her iki omzunda mühürleri parıldıyordu. Bütün öfkeli feromonlarını ise tamamen Chul'a yöneltmişti. Kırmızı gözlerinden adeta kıvılcımlar harlanırken diz çöktürdü.

Delirmişti.

Görevli alfa üzerindeki baskıya karşı koymaya çalışıyor, direnmek için çabalıyordu fakat kurdu bu yenilgiyi kabul etmişti. Ölmek için hazırdı.

Jimin öfkeyle uluduğunda Yoongi burnunu çekerek tebessüm etti. Eşi ne olursa olsun onun yanındaydı.

"Hayır, lütfen-"

Alfa konuşmak istediğinde öfkeli beden buna fırsat tanımadı. Dişlerinden diğer kurtların kanları damlarken, pençeleri kanlı izler bırakırken üzerine atladı ve pençeleri normalden daha fazla açığa çıkmış, tırnakları sanki özenle sivrileştirilmiş gibiydi. O tırnaklarıyla alfanın göğsünü yarmaktan bir saniye dahi çekinmedi. Yoongi midesinin bulandığını hissederken başını aşçının omzuna bastırmış gözlerini sıkı sıkıya kapatmıştı. Sadece eşinin öfkeli seslerini, parçaladığı bedenin seslerini duyuyordu.

Jimin alfanın kalbini pençeleriyle yerinden çıkardığında aşçı omega şokla elini ağzına bastırmıştı. Fakat ardından başını kopardığında çığlık atmasına engel olamadı. Jimin'in gözü hiçbir şey görmüyordu. Sadece omegasına zarar veren herkesi yok etmek istiyordu.

Boğazından derin bir ses çıkarken pençesine geçirdiği başı pencereden atarak etrafa camların saçılmasına sebep oldu. Umrunda değildi.

Derin, hırıltılı nefeslerle sakin olmaya çalışmış ve öldürecek başka kimse olup olmadığını düşünürken gözleri aşçıyı buldu. Kadın korkuyla yutkunurken sertçe yutkunup küçük olana daha sıkı tutundu. Fakat alfanın öyle bir amacı yoktu. Aşçıya minnet doluydu.

HANDS -YOONMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin