Medyada yavuz ile sare var habersizden çekilmiş gibi düşününn
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°Araba geri geri geldi silahımı belimden çıkartıp tuttum bu kimdi araba önümde durdu. Bir adam indi silahı ona tuttum yüzü görünmüyordu yüzüme ışık tutuyordu "Ne yapıyorsun lan vururum tutma şu ışığı yüzüme"
"Sare benim yavuz senin burada bu saatte ne işin var " ne yavuz mu o ne geziyordu burada silahı indirip belime koydum. "Sare iyimisin" sence iyi gibi mi görünüyorum
"Değilim "
"Neden noldu kızım sana bu halin ne ıpıslak olmuşsun" üşüyorum ben istemeden titremeye başladım "s-sare noldu neden titriyorsun" bana yaklaşıp bana sarıldı bende ona sarıldım şuan en ihtiyacım olan şeydi "buz gibisin sare gel benim arabama bin" aşırı üşüyorum "yavuz bırakma beni çok üşüyorum"
"Tamam bırakmam hadi bin şu arabaya" başım çok kötü dönüyordu arabanın kapısını açıp bana oturmam için yardım etti tirtir titriyordum hemen dolanıp geldi arabayı çalıştırıp fanı açtı "bu ıslak kıyafetler ile durmamalısın" dedi. "Yanımda kıyafetim yok" tek derdim sanki kıyafetimin olmamasıydı "Benim tişörtümü ister misin onu vereyim" "gerek yok böyle iyiyim biraz geçti üşümem" "yok yok olmaz öyle sana ilerden açık bir mağaza bulup kıyafet almamız lazım" birşey demedim yolu izlemeye başladım yağmur damlaları arabanın camına çarpıyordu aklıma küçükken yağmurlu havada yoldayken kuzeyle oynadığımız bir oyun gelmişti arabanın camına çarpan yağmur damlalarını yarıştırıyorduk. Mesela ikimiz de arabanın camına çarpan yağmur damlalarınından bir tanesini seçiyorduk ve kayıp ilk kimin damlası düşerse o kazanıyordu gülümsedim belkide sadece istedim bilmiyorum çünkü gülmek bile istemiyordum yıllar sonra ilk defa birine çıkma teklifi ettim ve oda nişanlı çıktı evet yanlış duymadınız nişanlısı vardı ve bunca zaman ben ondan umutlanmıştım bana boşuna umut vermişti gözümden bir damla yaş aktı neden ağlıyordum onun yüzünden mi o beni umursamayan peşimden gelmeye tenezzül bile etmeyen adam için mi ama düşününce gözümden bir damla daha yaş aktı sonra bir tane daha. "Sare neden ağlıyorsun ne oldu" arabayı sağa çekip bana döndü " Anlat bana sare hadi dök içini bana iyi gelicek emin ol" birine içimi dökmezsem zaten delirirdim o yüzden ona olan biten herşeyi anlatmaya karar verdim "a-aslında benim bir sevgilim yok"
"Bu yüzden mi ağlıyorsun sare" " tabiki hayır b-ben bugün çağrıya açılacaktım ona onu s-sevdiğimi söyleyecektim hatta söyledim ama s-sonra birisi aradı telefon arka koltuktaydı" derin bir nefes aldım "telefonu alıp çağrıya verecektim ki çağrı arayan kim dedi bende bakınca ş-şoka girdim arayan kişi 'nişanlım🫀' diye kayıtlı biriydi n-nişanlısı varmış inanabiliyor musun yavuz bana aylar boyu ümit verip nişanlısı olduğunu söylememişti" tekrar ağlamaya başladım yavuz kollarını açtı bende sarıldım bu benim isteğimle olan birşey değildi ama bir iç güdü ile ona sarıldım "o piç çağrı böyledir ümit verip ayrılır herkesle hiçbir kızı sevmez sadece oyun oynar onlar ile sonra hayatlarından çekip gider" ne yani çağrı böyle birimiydi yavuzdan ayrıldım arabayı çalıştırıp biraz ilerledi bu saatte açık bir mağaza bulacağımızı düşünmüyordum ama belkide bulurdum saat daha 22:45 di biraz daha ilerledikten sonra yavuz durdu karşı tarafta açık bir mağaza vardı "hadi gel gidelim" kafa sallayıp arabadan indim oda indi birlikte karşıya geçtik mağazadan kendime uygun gri eşofman ceket ve tişört aldım ama kartım yanımda değildi nasıl alacaktım yavuzun yanına gidip "kartım yanımda değil ama herşey arabada kaldı" sırıttı gülecek ne vardı ciddi birşey söylüyordum "Ben varım işte ben varken sen mi ödeyeceksin parasını böyle birşey düşünmen bile hata eşyaların yanında olsa bile sana ödetmezdim" bu söz biryerden tanıdık geliyordu ama nerden şuan tam hatırlayamadım ama neyse ben böyle şeylerde çok utanırdım "o zaman benimde sana ya bir yemek borcum yada bir kıyafet hediyem olacak ancak o zaman kabul ederim " sırıtıp "o zaman bakarız" dedi " söz ver" "tamam dedim ya" "banane söz ver" "tamam söz inatçı keçi söz " eline siyah bir ceket alıp "bu nasıl sence alıyım mi?" "Güzel aslında al" "tamam hadi gidelim sen çık ben ödeyip geliyim "tamam" dışarı çıkıp beklemeye başladım yağmur durmuştu ama hava cidden çok soğuktu biraz bekledikten sonra yavuz geldi "hadi gidelim bitti işim" "tamam" karşıya geçince çağrı poşetin birini bana uzatıp al üstünü giyin arabada sonrada seni evine bırakırım "tamam" deyip arabada üstümü değiştirdim ceketimi de giyip çıktım arabadan "biraz dışarda şu kaldırımın üstünde otursak olurmu tabi senin için de sorun olmazsa yavuz" "hayır ne sorunu sen nasıl istersen" geçip kaldırıma oturdum yavuzda geçip yanıma oturdu ona baktım "yavuz sana ne kadar teşekkür etsem az beni dinledin beni rahatlattın " "ne demek sare tabiki yaparım" "sen kaç yaşındasın" "26 sen " "24" gülüp "ufaklık " deyip saçımı karıştırdı "yapma aramazda iki yaş var çok büyük değilsin " "olsun yinede senden büyüğüm ufaklık " "hadi kalk ufaklık hasta olursun arabaya geçelim sonrada seni eve bırakayım" eve gitmek istemiyordum şuan çok huzurlu hissediyordum yavuz bana çağrıyı unutturuyordu eve gidersem yine onu düşünecektim "hayır eve gitmek istemiyorum" "neden" "eve gitmek istemiyordum şuan çok huzurlu hissediyordum dışarısı her zaman huzur bulduğum yer bana acılarımı unutturuyordu eve gidersem yine onu düşünecektim ve kafayı yerdim sen gidebilirsin" "tabiki hayır seni burada asla bırakmam " "peki o zaman burlikte oturuyoruz " "tamam hadi geç arabaya güzel biyer bulalım ve yiyecek birşeyler alalım" "tamam" deyip arabaya geçtim
••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Selaaam bölüm nasıldı umarım beğenmişsinizdir oy ve yorumlarınızı bekliyorum sizi çok seviyorum