Amaya'ya neler oluyor ?

6 1 0
                                    

Dağkan sabah kahvesini bahçede içerken yeni uyandığı belli olan Hakan vücut esnetme hareketlerini yapıyordu.
Karanlık elementerle dövüşünün arasından bir gün geçmesine rağmen hayla tam dinlenememişti.  Dağkan'ı görüp yanına gittiğinde
. Uzun zamandır böyle bir dövüşün içinde yer almamıştım.
Tüm kemiklerim nerdeyse bana isyan etmeye devam ediyor.

. Neden erken kalktın uyusaydın .

Hakan banka kendini atıp kollarını  açma hareketleri yaparken
. Çok denedim ama uyuyamadım .
Bu arada sen bu saatte ne yapıyorsun?

. Görmüyormusun?

. Kahveden bahsetmiyorum neden odanda değilsin. Pırılsız uyanmak seni mutlu etmedi mi ? Sırıtarak yirmi sekiz dişini gösteren Hakan . İstersen hemen buraya geri gelmesini sağlayabilirim.

Kaşlarını çatan Dağkan
. Nadir hafızasını istediğim gibi sildi mi ? Bu arada bilgin olsun dün akademide kaldım.

. Merak etme Amayanın söylediği hiç  bir şeyi hatırlamıyor.
Erva'yla görüşmen nasıl geçti ? Ne dedi ?

. Amaya'nın söylediği şeylerin üzerine başka bir şey söylemedi .
Dağkan'ın Amayanın penceresine baktığını gören Hakan.
. Çok farklı biri her an bir sürprizle karşılaşabiliyorsun , işin garibi artık alışmış olmam yadırgamıyorum .

Sessizliğe gömülen Dağkan ele avuca sığmayan bu kızı fazla düşünmeye başlamıştı.
Korku ve endişeyle yanlarına gelen Vali bey direk Dağkan'a 
. Efendim görmeniz gereken bir şey var .

. Ne oldu Vali bey  hortlak görmüş gibisin . Alaylı şekilde yorum yapan Hakan'ı duymazlıktan gelen Vali Bey
. Efendim Amaya hanım.

Dağkan  Amayanın adını duyar duymaz hızla oturduğu yerden kalıp elindeki fincanı Vali beye verdi.
. Ne olmuş Amayaya ?

. Sizin odanızda bunu görmelisiniz .

Dağkan'la  Hakan koşar adım eve girdiler . Dağkan kendi odasına geldiğinde odanın kapısı açıktı.
İçerde  rüzgar oldukça sert esiyor eşyaları savuruyordu.

Hakan  Amaya'nın elindeki şeye baktı
. Elinde kalemle işaretlediği haritamı ?

Dağkan bakışlarını  Amayanın elindeki kağıda çevirdiğinde
. Bir değil dört harita .

Amaya hiç durmadan mırıldanıp duruyordu o mırıldandıkça  rüzgar sertleşiyordu.
. Dokuz on ,  dokuz yirmi , dokuz  on  beş , on buçuk , on kırk beş.
Devamlı rakamlar söylüyordu.

Dağkan
. Amaya diye seslendiğinde   Amaya kafasını kaldırıp yüksek sesle
. Dokuz buçuk diye söylediğinde tekrar önündeki haritaya baktı.

. Onun gözleri yine mi değişmiş yoksa ben yorgunluktan renklerimi  karıştırıyorum.

Amayanın gözleri kıpkırmızıydı ve kendini kaybetmiş gibiydi .
Dağkan Vali beye
. Ne zamandır bu halde ?

. Mine odanızı temizlerken Amaya hanım gelip onu rüzgarıyla odadan çıkartmış sonra sizin dolaplarınızı karıştırıp  eşyaları yere  fırlatmış. 
Mine'nin dediğine göre kendine değilmiş.
Beni çağırdığında rüzgar'dan dolayı odaya giremedim bir şey arıyor gibiydi .
Ona seslendim ama beni duymuyordu efendim .

Amaya işaretleme işini bitirdiğinde attığı çığlık camların tuz buz olmasını sağladı.
Amaya cama doğru ilerleyip
. Beni çağırıyor beni çağırıyor beni çağırıyor .
Hiç durmadan aynı şeyleri tekrar edip duruyordu .
Ekibin  diğerleri  Amaya'nın sesiyle uyanıp hızla  Dağkan'ın odasına gelmişlerdi .
Amaya , gitmeliyim beni çağırıyor diye  rüzgara fısıldadığı  sırada Dağkan Nazan'a
. Zamanı dondur .

Yeni  TürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin