Sekiz

382 38 20
                                    

Barışlarda uyuyakaldığımız günün sabahı yani dün lavaboya gitmek için kalktığımda berkanın aceleci bir şekilde hazırlanarak evden çıkmak üzere olduğunu görmüştüm.

Berkanda beni fark edince "iyi günler" diyerek evden çıkmıştı. Bir garibime gitmişti nedense.

Dün akşam barış milli takım kampı için yola çıkmıştı ancak morali çok bozuktu. Kerem Galatasaraydan gidecekti. Birkaç ay önce bir maçta kavga etmişlerdi ve o zamandan beri araları biraz bozuktu. Daha yeni barışmışlardı ve şimdi gitmesini hiç istemiyordu.

Ama ona hak veriyordu barış. Kerem geldiği günden beri bu takım için herşeyini feda etmişti. Ancak bir türlü taraftara sevdiremedi kendini. Onu çok sevenler de vardı nedensizce gitmesini isteyen de.

Birçok kez haksızlığa uğradı.

En son kendini feda etti kerem. Galatasaray'ın yeni transferinin parasını karşılayabilmek adına başka bir takıma gitti.

Kerem her şeyin en iyisini hak ediyordu. Bu sabah transfer netleştiğinde kereme onu tebrik ettiğim bir mesaj gönderdim.

Umarım gittiği yerde kendini sevdirir.

Düşüncelerimi bir kenara bırakarak masanın üzerindeki tabakları bulaşık makinesine yerleştirdim ve lavaboda ellerimi yıkayarak evden çıktım.

Otoparka geldiğimde arabamın yanında birisini fark ettim.

Bir dakika Tufan mıydı o?

Onu en son bana çıkma teklifi ettiği gün görmüştüm ve bir daha da karşıma çıkmamıştı. İki yıl sonra neden birden çıkıp geldi.

Hızlı adımlarla arabamın yanına gittim. Beni fark edince elindeki telefonu cebine koydu ve sırıtmaya başladı.

"Ne işin var senin burada?!"

"Niye gelemez miyim?"

Sinirli bir şekilde nefesimi verdim.

"Bak tufan o gün sana birşey demedim ama bu sefer sessiz kalmam"

"Ne yaparsın mesela hm?"

Bir anda sinirden özel bölgesine tekmeyi bastığımda yerde buldu kendini. Aslında anı sinirle hareket eden insanlardan değildim ama bu fazlaydı.

"Defol!"

Yüzündeki o aptal sırıtışla yavaşca ayağa kalktı.

"Yine görüşürüz ilkin" diyerek arkasını döndü ve biraz ötesindeki arabasına bindi. Benim önümden geçerken de sert bir şekilde kornaya bastı ve bir anda sıçramama neden oldu.

Sabır dileyerek arabama bindim ve çantamı yanımdaki boşluğa koydum. Bir süre sonra trafikten bunaldım ve barışı aramaya karar verdim.

Açmasını beklemiyordum ama hemen açtı.

"Alo sevgilim"

"Efendim aşkım?"

"Naptın?"

"Öyle işte birazdan takımca kahvaltıya gideceğiz üzerimi giyiniyordum ben de"

"Hmm. Kerem döndü mü Portekiz'den?"

"Muhtemelen bu akşam en geç yarın sabah gelecek"

"Ee toparlandın mı bari"

Keremden bahsediyordum.

"Ne yalan söyleyeyim içimde hala bir burukluk var ama bu onun için en iyisiydi elden ne gelir ki?"

"Üzme kendini antrenmanına odaklan"

"Öyle yapacağım"

"Barış hadi gel"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kaybolan Yıllarım | İlkin•BarışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin