Ch-12

1.5K 73 6
                                    

Asi bu akşam başka bir grubun ön sanatçısıydı. Onlardan önce çıkacak, insanları erkenden havaya sokacaktı. Normalde daha geç çıkardı ama mekan sahibi bu grubu getirmek için haftalardır epeyli bir uğraş içindeydi ve sonunda teklifini kabul ettirmişti. Asi'yi de zor durumda bırakamamak için onların önüne almıştı. Repartuarını kısa tutacaktı.

Asi mekana gelip kuliste ses ve mikrofon hazırlığını yaptıktan sonra yerden çok da yüksekte olmayan sahneye çıktı. İlk şarkısının ortasında anca seçebilmişti Çağla ve Melike'nin geldiğini. Bir sonraki şarkısından sonraysa Cesur'u da buldu mekanda. Başka bir derdi var gibi de görünüyordu. Kızlar yalnızca onu izleyip şarkılarına eşlik ederken Cesur'la çok nadir göz göze geliyorlardı.

Son şarkısına geçtiğindeyse artık iyice gözüne batmaya başlamıştı Cesur'un tavırlarının tuhaflığı. Artık hiç ona bakmıyordu bile. Tüm odağı bar kısmında dikilen başka genç bir çocuktaydı. Sahneden görebildiği kadarıyla iyi bakışlar değildi bunlar. Meraklanmıştı.

Şarkısını bitirip alkışlar eşliğinde sahneden indiğinde kızların yanına ilerlerken bir yandan da Cesur'u kesiyordu gözleriyle ara ara. Atakta bekliyordu sanki. Bir kere huzursuz olmuştu Asi, içi rahat etmiyordu. Çağla'ya tam olarak Cesur'un yanına gideceğini söyleyip onu rahatsız etmek istemeden geri geleceğini söyleyip yanlarından ayrıldı. Bu sırada sahneye yeni grup çıkmış ve insanlar yeniden ilgilerini sahneye yöneltmişlerdi. Üç kişi hariç; Asi, Cesur ve pis baktığı çocuk.

Asi yanlarına geldiğinde hararetli bir şeyler konuşmaya başlamışlardı. Herif pek umursuyor gibi görünmeyip rahat bir yüz ifadesiyle dinlese de Cesur çok sinirli görünüyordu. Asi Cesur'un yan tarafında bara yaslanıp konuşmalarını bölmeye yeltendi.

"Bölüyorum ama... Cesur bana lazım. Birkaç dakika müsade eder misin?" dedi samimiyetten uzak bir gülümsemeyle. Çocuk da müsade edip barmenden başka bir içecek istedi.

Cesur anlam veremeyen bir şaşkınlıkta ona yaklaştı ama çok uzaklaşmadılar, zaten sesten dolayı diplerinde olmayan biri de duyamazdı şu an onları.

Cesur kaşını kaldırarak elini havaya kaldırıp hayırdır anlamında salladı.

"Ne oluyor Cesur?" diye sordu Asi ciddileşip.

"Bir şey olduğu yok Asi. Asıl sen anlat, neler oluyor?"

"Ne demek bu şimdi?"

"Eskiden hayatımızda olan her şeyi anlatırdık birbirimize. Ne kadar kopmuşuz onu fark ettim diyelim. Artık kardeşimizin hayatını okulun forumlarından takip ediyoruz, telefonlarımıza bile dönmüyor çünkü!" dedi tek bir nefeste.

"Cesur sen bile mi okudun? İnanamıyorum! Ve inandın mı cidden?!" dedi büyük bir şaşkınlıkla Asi.

"Evet ben bile okudum. Tüm okul gibi yani. Ben de bir parçasıyım ya hani! Maruz kaldım diyelim daha çok. Ne bileyim kızım, en azından sen söylersin diye düşünmüştüm. Böyle abuk subuk sitelerden okumayı değil de. Koyuyor işte!"

"Cesur doğru değil ki! Neyi anlatayım sana!"

"Asi inkar etme bari. Şimdi aklıma gelince deliriyorum ama videosu bile vardı ya en başında! Gayet de sizsiniz işte! Nasıl doğru değil?!"

"Bal gibi de değil işte! Evet video var ve evet o biziz ama bir anlamı yok! Susturmak için yaptık! Bu kadar!"

"Susturmak için öyle mi?"

"Evet öyle! Mesela şu adamı öpsem sevgili mi oluruz hemen?" deyip kafasıyla az önce tartıştığı çocuğu işaret etti Asi. Konuyu geri o adamın kim olduğuna döndürme amacı vardı bunu yaparken.

And They Were Roommates - AsLaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin