GÖÇMÜŞ RUHLAR MAHZENİ

NE DEMELİYİM BAŞLIK İSMİ Mİ?

Bu kurgu içerik bakımından farklı bir bir kurgudur. Etkilenebileceğiniz kısımlara şahsımca uyarı niteliğinde kısımlara yer verilecektir. İyi okumalar:)

🍷✘🍷

Ne yapabilirsin ki?

Çok şey.

***

Ne yapabilirsin ki?

Hiç bir şey.

Bırak gitsin, kaldıkça seni öldürüyor. Neyeymiş erkeksin veya kadınsın, acı aynı acı değil mi? Mesele hüzün değil mi, burukluk. Neyeymiş yaşın, sonuçta insansın. Tabiri caiz olmasın diye dedim, umarım insansındır. Bu vakitte ruhla taçlandırılmış etten bedenlere insan demek zor, yüreği var demekse imkânsız. Sahi bu satırların okunduğu çağda ne denir etten bedenlere? Şimdileri bir de geçmişi bilirim, geleceğe dair fikirlerim olur ancak ötesi yok.

Aynada ki her suret senin eserindir lâkin farkı var, zaman. On yıl evvel ki suret de sen sensin, şimdi ki çizgilerinle de. Ne kolaymış öyle kalp kırmak, yürek burkmak. Demez mi Muhammed Mustafa " Kalp kırmak yetmiş kere Kabe'yi yıkmaya benzer, " diye? Hayırlar olsun nereden gelir sana bu cesaret, nereden gelir bu ölümsüzlük hissiyatı? En korktuğum şey oluverdi kalp kırmak, hadisi duyduğum vakitten beri.

Sen ki kendini sevemedin başkası nasıl sevsin, sen ki eskiyi atmadın yeniyi nasıl alacaksın? İşte böyledir, sen ki seni yoranı, yıpratanı bırakmadın nasıl iyileşeceksin?

Mesele aşk değildir bu mısralarımda, zirâ aşk bu zamanca lekelenmiş bir sıfattır benim için. Sevişmek aşk oluvermiş birden, hey babam hey. Allah bilir sevda necidir böylelerinin gözünde.

Beden iyileşir, yara kabuk bağlar, saç dökülür yeniden yeşerir, bir tarafın morarır iyileşir, organlarına bir zevâl gelir onun da dermanı var fakat ruhun ki yoruldu, rahatsızlandı işte onun dermanı yok. Ruhun ki büküldü, bil ki bir yarın kara toprağın esiridir. Yirmilik bedende yetmişlik ruh taşınmaz!

" Taşıyanlar neci? "

" Onlara değil edecek laf, kelimem hatta harfim bile yok. Öyleleri erken büyümek zorunda kalanlar, mutsuzken mutluluk saçanlardır, heybemde öylesi bir kelime yok. "

" Anlamıyor. "

" Anlamaz, sen ne diye anlatır durursun? Filiz topraktan yeşerir, betondan değil. "

" Belki ş- "

" Yok! Belkisi melkisi yok. Senden gidecek olanı, ruhun bedeninden çıksa da tutamazsın, sende kalacak olanın ruhunu bedeninden çıkarsan da yüreğini prangalayamazsın. "

" Çok güzel konuşuyorsun. "

" Konuşan ben değilim ki sensin. "

" Hım anlamadım ama umurumda değil, insanlar beni çok yoruyor. "

" Sende insan değil misin? Cinsini en iyi sen bilirsin. "

" Off! "

" Musiki neden ruhun gıdasıdır bilir misin? "

" Bilmem. "

" Benim zannımca nağmeleri ellerinle tutabilir misin? "

" Hayır. "