Derin
Bebeği öğrenli 2 haftaya yakın olmuştu. Mert'ten ise 2 gündür ses seda yoktu. Karnıma koydum elimi içimde bir can olması tuhaf bir histi parmaklarımı gezdirdim yfak ufak. Şu an görünürde birrşey yoktu. Sadece 1,2 aylıktı. Mert her gece başını karnıma koyup yatıyordu sanki bir tepki alabilecek gibi tabi tek duyduğu karın gurultum olunca acıktın sen diyip bana yemek hazırlıyordu. Prenses gibiydim varlığında. Ama yokluğu da varlığı gibi bir o kadar zordu her gün gormeye alışmıştım. Bilmiyorum bu 2 günlük yokluk beni yoruyordu bir yerde.
Kapı çaldı Üst kattan Akçahatun inmiştir diye doğrulup gittim kapıya ama düşündüğümün aksine siyah dalgalı saçlı bir kadın ve Mert'in anlattığı Azra dedikleri kız vardı. Kerim'in aşkının sebebi belliydi. Deri ceketi beyaz tşörtü asi duruşlu ama yüzü onun aksine gayet sevimli ve yuvarlaktı. Aslında Kuralsız dedikelri kadınla birbirlerine benziyorlardı. Sert bakışları, dik duruşları. Sonra üst katın balkon merdiveninden kapı önüne bir kız indi yavaşça indi masum bakışla kumral yeşil gözlü tatlı bir kızdı. Sonra merdivenden pıtır pıtır bir kız daha indi. Kahverengi dalgalı saçlarında pembe bir fiyonk takılıydı.Azra dedikleri kız elini uzattı.
Azra: Merhaba tanışmıyoruz ama ben Azra Deli... yani şey Mert'in arkadaşının eşiyim.
Derin: Ismen tanıyorum Azra demi . Siz de" arkada duran kadına elimi uzattım. Yüz hatları ve saçları ile oldukça genç bir bayandı" sizde Kerimin Ablası mısınız?" Hafif hafif sırıtmaya başladılar ablası sandığım kadın ise daha dudaklarını titreterek gülmesini durdurmayı denedi" ay çok pardon kardeşi Özge siz misiniz yoksa bilemedim bir an cidden.
Onlar hala gülüyor bende panikledikçe panikliyordum. O esnada Akçahatun indi aşağıya. Benim paniğimi ve gülmeleri duydu zannımca yavaş yavas indi bizi süzde yanındaki kumral kızın omzuna elini koydu.
Akçahatun: Türkan hanım sizmisunuz!
Türkan: evet benim hanımefendi.
O anki şok oluşumu şöyle tarif edebilirim. Yüzüm çığlık ta losundaki gibi iki elimi yanağıma koyup "aaaaa" diye bağırmamla belirdi. Nasıl annesi olabilirdi bu kadın. 18 de doğursa bil bu kadının bana 48 yaşında olduğuna kimse inandıramazdı helede 3 çocukla yok. Karnıma baktım bende böyle olurmuydum acaba. Bu kadın hiç mi sitrese girmemişti. Kumral kız bıyık altı gülmeye başladı.
Aylin: Merak etme Derin abla. Herkes Özge ablam zanneder annemi. Annem genel olarak abimin ömrünü sömürdüğünden genç kaldı.
Türkan: Ya ben ne yapmışım abine Aaa!!
Aylin: demedim birşey alınma hemen türkan sultan.
Duru:" en mantıklı sekilde cümleye girdi" babanne babamın ömrünü neden yiyoçun!!" Diyerek isyan etti kaş çattı" ya babam eyken ölüçe!!!
Gülme aldı beni bu çatık kaşlı tavırlarına karşı. Ama türkan hanım hiçte durumdan zevk alır bir halde değildi göz devirmekle yetindi.
Derin: ay ben cidden şok oldum biraz. Siz nasıl annesi olabilirsiniz. Ben cidden bir de 3 çocuk ben daha bu fasülye iken burda yaşlandım!
Azra: Bende o konuda çok sasirdim zamaninda sevgilisi sanip Kerim'in ağzına bile sıçmıştım. Bizimkinin saçları hafif beyazlı beyazlı ya!
Derin:" herkes gülerken kendimi yerin dibindde hissetiğim bir an dah yaşadım." Ay ben olayın şoku ile içeri davet etmeyi unuttum.
Azra: hiç sorun yok zaten girmiycez. Annem yukarı eve bakıcak eşyalara falan bende bir sana bakmaya geldim.
Türkan: biz çıkalım aylin hadi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURALSIZ
Ficção AdolescenteBu hikaye benim tamamen götümden uydurmam münasebeti ile yazılmıs olup gercekliğin hiç bir noktasına pandik dahi atmamaktadır. Tamamen zafi benim totodan atma ürünümdür Emircan dumaz misali fantazi dünyam rengaret yapcek birsey yok Ben Kuralsız per...