hepsi aşktan | berat ayberk özdemir

5

Ilgın bana dolabından elbise falan çıkarırken oflayarak ona bakıyordum sadece. "Ya gerek yok, bakma boşuna."

O ise takmayarak bana bu sefer etek ve crop çıkardı. "Bak bunlarda güzel olur, hadi giy."

Ben yine iç çektim ve bu sefer daha ciddi bir ses ile ona döndüm. "Hayır, boşuna uğraşma."

Ilgın da böbürlenerek söylendi. "Ya neresi kötü? Bomba gibi olursun işte!"

"Ilgın," dedim bir tık sesimi yükselterek. Ama napayım, anlamıyordu. "Ben fizyoterapistim ya hani, bunlarla nasıl rahat edeyim?"

O da yeniden dolabına döndü. "O zaman uygun kombin yaparız-"

"Ya Ilgın," dedim itiraz ederek, bu sefer bana döndü. "Ben ona süslenmeyeceğim. Sadece olayı kapatacağız, gerekirse de sadece hastam olarak kalır. O sonuçta bana süslenmeyecek ya?"

Bana hak verdiğini başını eğmesiyle anlamıştım. Sonuçta zamanında bu adamın adı Gizem Savage ile mi ne geçmiş, niye onunla flört edeyim ki?

"O zaman tarot bakmama izin ver." diye fısıldar gibi konuştu. Bazen çok çocuklaşıyordu.

Ben de güldüm, "Gel hadi, ben de merak ediyorum." diye söyledim ona. O da kafasını kaldırarak yüzündeki gülümseme ile yanıma geldi.

Salona geçtiğimizde kartlarını aldı, önüme dizdi ve bana seçtirmeye başladı.

İlk seçtiğim kartı görünce gülümsemesi arttı, ikinciyide çektiğimde baya güldü ama son çektiğimde suratı asıldı.

"Ee ne çıktı?"

Ilgın biraz daha odaklanıyor gibiydi, "Bi' tane daha çek." dedi. Dediği gibi yaptım, yüz ifadesi değişmedi.

"Date güzel geçiyor, sorunlar çözülüyor ama biraz geç çözülecek. Hani bu buluşmada çözeceğiz diyerek gitme," demişti. Çok inanmazdım ama tamam diyip geçtim. O da devam etti.

"Aşk gözüküyor ama sıkıntı çıkarsa bu biraz senin karakterinden dolayı gözüküyor-"

Bunu duyunca gülüp geçiştirdim. "Aşk ve benim yüzünden sorunu olan? Güldürme." diyip, dizlerimi kendime çektim. "Ee?"

"Ama senin çıkaracağın sorun üçüncü şahıs olduğu için olacak. Bu, bu sarışın bir kız. Su veya hava grubundan," sonra kartların hepsini birleştirdi. "Of benim bu aşka inancım tam. Daha fazla bakamayacağım."

Ben de ona kıkırdayıp, "Bencede." dedim.

Elimi telefona uzattığımda saat 11'i geçiyordu. "Saat de geç olmuş, ben kaçarotti." diyerek ayağa kalktım. Ilgın da, "Nereye ya? Alt katımdasın zaten." dedi.

"Venüs hastaydı aşkım ya," dedim, devam ettim. "İstersen sen de gel?"

O da biraz düşündü, sonra tch yaptı. "Artık başka zaman gelirim ben." diye cevap verdi. Ben de okeyledim.

Vedalaşıp, evden çıkıp kendi evime gitmiştim.

İçeriye girer girmez oğlum Venüs karşılamıştı beni. Ben de şu son zamanlar onunla vakit geçiremiyordum.

Köpeklere olan ilgim de bir başkaydı. Kedilere göre daha çok severdim.

-

"Aşko," diye bağırdı biri uzatarak. Kimin olduğunu anlamıştım. "Günaydın erasimini geç, bomba bi' haberim var."

Bu Bekirdi. Dalgasına aşko maşko falan derdi, kafa çocuktu. "Söyle bakalım." diyerek yanında durdum onun.