12.bölüm

597 25 4
                                    

Aleynadan:

Yüzüme soğuk su çarpılması ile yerimden sıçramıştım.

Aslında sıçrayamamıştım. Bir sandelyeye çok sıkı bir şekilde bağlanmıştım.

Karşıma baktığımda sarı dişleri ile bana sırıtan mendebur suratlı bir piç bekliyordum zaten.

Kaçırılmıştım.

"Oooo prensesimiz de uyandı sonunda. Ne oldu? Ailen seni umursamayınca üzüldün mü?" Dedi küçümseyici bir sesle.

Tabii ki de ona inanmayacaktım. Ben kendi bildiğimi yapardım her zaman. Bir gerizekalıya inanacak değildim. Hem ailemin bana olan bakışlarını görmüştüm.

Alayla güldüm. "Ne yani? Senin yok mu?" Dedim ben de. Anında sırıtışı sönerken bana bir tokat attı.

Biz bunlara alışığız hacı.

Ama o elini alır götüne sokarım.

"Sen ne diyorsun lan! Serkan! Aletleri getir!" Dedi benden bir adım uzaklaşıp yüzüme aşağılayıcı bir ifade ile bakarken.

"Yazık. Gerçekten yazık. Aslında acıyorum sana. Seni sevmiyorlar değil mi? Sevmelerini de beklemezdim zaten. Sonuçta 17 yıl birlikte yaşadığın insanlar bile seni sevmezken neden hiç tanımadığın biolojik ailen seni sevsin ki?" Dedi.

Tamam bu biraz damarıma basdı.

Son derece ifadesiz bakarak, "Benim dünyamda sevgiye ihtiyacım yok. Kendimi sevmem bile yeter bana. Önemsiz kişilerin, senin dilinde biolojik ailemin beni sevmesini isteseydim eğer onlara yanaşma şeklim başka olurdu. Ama istemedim. Çünkü gerek duymadım. Ben kendime 17 yıl yettim. Şimdi de yeterim." Dedim.

"Vay vay vaayy. Bi de ağlasaydın ya." Dedi alaylı bir sırıtmayla. Ben de aynı sırıtmayla karşılık verdim.

"Sizin gibi ölerken ağlamak yerine sesimi bile çıkarmadan ölmeyi tercih ederim." Dedim. En sonunda beni bulacaklardı. Ama diri mi ölü mü orası belli değildi.

Bu adam ya teröristdi, ya da Adnan beyin bir tanıdığı filan olmalıydı.

O kadar da gerizekalı değiliz canım.

"O zaman test edelim bakalım sesin çıkacak mı." Dedi. Sürgülü kapıdan işkence aletleri gelince sırıttım.

Cidden mi? Beni bunlarla mı korkutacaklardı?

Yanıma gelip yüzüme art arda yumruklar indirmeye başladı. Eh fena sayılmaz. Aklıma Selena filmi gelince kahkaha atmaya başladım. O ise irkilerek geriye çekildi.

"Sence damarında Türk kanı akan bir kıza bir şey olur mu? Ay kahkahamdan da korkuyorsanız sizinle işimiz zor. İplerimi açında size karşılık vere bileyim." Dedim sırıtarak. Onlar ise dehşetle bana bakıyorlardı.

Bir tane daha yüzüme yumruk indirdi. Yüzüm artık kanlar içinde kalınca kafamı aşağı eğerek biraz nefeslenmeye çalıştım. Yüksek ihtimalle benim kanlı yüzümü çekip Aksoylara gönderecektiler. Umarım onlar böyle bir şeyi soğukkanlılıkla karşılarlar. Yoksa işler fena halde bok yoluna doğru gidecek.

Aksoy ailesi:

"Sikeyim! Kızın yüzünü nasıl hale getirmişler piç herifler. LAN BİR HABER YOK MU HÂLÂ?!" Diye bağırmaya devam etti Atakan.

Aleynayı öyle gördükten sonra elleri titremeye başlamıştı. Kanı donmuştu sanki. Kız kardeşinin kanlı yüzü hâlâ gözünün önünden gitmiyordu. Şimdi ise bir depoda oldukları anlaşılmıştı. Resmen bütün depolara arama ekipleri göndermişti ama yine de bir haber yoktu.

Aleyna (Gerçek Ailem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin