15.Bölüm: Hayallere Doğru

30 2 0
                                    

Ece'nin bakış açısıyla;
Zehra ile yaşananlardan sonra 1 hafta boyunca bir karar vermek için üzerine düşündüm. Her gün kendimi ve ne istediğimi sorguluyorum. En sonunda hayallerim için başladığım bu yolda bir karar daha verdim. Elimde istifa dilekçem ile bir süre Zehra'nın kapısında bekledim. Tam içeri girmeye karar verdiğimde Zehra çıktı.
"Ece bir şey mi oldu neden geldin?"
"Acaba kısa bir süreliğine konuşabilir miyiz?"
"Tabii."
"Odanızda konuşursak daha iyi olur."
"Tamam. Gel Ece. Merak ettirdin beni. Kötü bir şey mi oldu?"
"Pek sayılmaz Zehra Hanım."
"Yani şöyle ki ben geçen aramızda geçenlerden sonra söylediklerinizi çok düşündüm ve bir karar vermem gerektiğini anladım. Bunun sonucunda işten ayrılmak istediğime karar verdim" diyerek istifa dilekçemi Zehra'ya uzattım. Bir süre şaşkınca bekledi. Şaşkınlığını atlattığında dilekçeye doğru uzandı.
"Bundan emin misin?"
"Evet Zehra Hanım. İkimizi de çok yoruyoruz. Başta kabul ettiğim şey artık bana yük olmaya başladı. En azından denemek istiyorum."
"Anlıyorum. Her ne kadar senin gibi iyi bir yazarı kaybetmek istemesem de kararına saygı duymalıyım."
"Teşekkür ederim."
"O zaman bugün mesaini bitirdikten sonra dilekçeni işleme alabiliriz."
"Tamam Zehra Hanım." diyerek masama geri döndüm. Eşyalarımı topladım ve çok yakın olmasakta aynı yeri paylaştığımız iş arkadaşlarımla vedalaştım. Mesai bitiminde hem içimde burukluk hem de karar vermenin mutluluğuyla eve gittim. Bugün Ali benden önce gelmişti ve yememiz için bir şeyler hazırlamıştı. Masayı kurmasına yardım ettim ve yemeklerimizi yemeye başladık. Kararımı ona da söylemem gerektiği ancak o zaman aklıma gelmişti. Bu evlilik işine bir türlü alışmamıştım.
"Ali sana bir şey söylemem gerekiyor."
"Seni dinliyorum."
"Aslında daha önce söylemem gerekiyordu ama biliyorsun tam alışamadım bu düzene ve sana sormadan bir karar aldım."
"Bu galiba ikimizi ilgilendiren bir şey."
"Yani tam olarak etkiler mi bilemedim."
"Söyleyecek misin artık?"
"Tamam anlatıyorum. Ben yayınevinde ki işimi bıraktım. Sadece yazmak istediğim romana odaklanacağım. Zaten bir süre yetecek param var. İhtiyaçlarımı karşılayabilirim en azından 1 yıl. Hem arkadaşlarıma da haber verdim. Evden ek işlerde yaparım."
"Anladım."
Ali sanki kızmış gibi hiçbir şey söylemeden yemeğini yemeye devam etti.
"Bir şey söylemeyecek misin?"
"Sen zaten kararını almışsın ve eyleme bile geçirmişsin. Ben ne diyebilirim ki."
"Haklısın ama aklıma hiç gelmedi gerçekten."
"Doğru gelmez. Ben neyim ki?"
Gerçekten şu an bana tavırlıydı. Bana bir şey söyleme fırsatı vermeden tabağını bulaşık makinesine yerleştirdi ve içeri geçti. Ne yapacağımı bilemedim.
"Ali neden böyle yapıyorsun? Sen sanki işte aldığın her kararı bana söylüyor musun?"
"Eğer hayatımızı etkilerse gelir söylerim."
"Yani neden benim iş hayatım bizim hayatımızı etkilesin."
"Doğru beni bilmeye hakkım olmayan bir şeyi soruyorum."
"Ya ben onu mu söyledim? Sadece ha ofiste bir şeyler yazmışım ha evde bir şeyler yazmışım aynı şey değil mi?"
"Bu işi nerede yaptığın ile alakalı değil. Aldığın kararla ilgili. Hem bizim sözleşme maddelerimizde sır saklamak yok muydu Ece hanım?"
İmalı bir şekilde Ece hanım dediğindegülesim geldi ve bunu fark etti.
"Bir de gülüyor musun?"
"Hayır gülmüyorum."
"Bir de yalan söylüyorsun."
Gerekten neyi bu kadar yanlış yaptığımı pek anlamasamda her şeyi bu kadar titizlikle ilerleyen birinin takılmasına şaşmamıştım.
"Sözleşme maddesini çiğnediğine göre bir ceza almalısın değil mi?"
"Nasıl yani?"
"Yetişkin olarak yaptıklarımızın sorumluluğunu almalıyız değil mi?"
"Ne cezası ya?"
"Bilmiyorum biraz düşüneceğim."
"İyi."
"İyi o zaman sana iyi geceler."
"İyi geceler."
Bu kadar inatçı ve kuralcı biriyle daha önce hiç tanışmamıştım. Bir yandan bu huyu beni veriyordu ama bir yandan artık ona alıştığımı hissediyordum.

Kağıttan EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin