15.bölüm

37 2 0
                                    

*RÜZGARIN PEŞİNDE - 15. BÖLÜM**

Havin'in elini sıkıca tuttum, içimde büyüyen tedirginliğe rağmen onun varlığı beni bir nebze rahatlatıyordu. Hızla dışarı çıkarken yağmur hala hız kesmeden yağıyordu. Kafamın içinde bir sürü soru yankılanıyordu: *Murat neden kayboldu? Onun başına ne gelmiş olabilir? Akın'ın sesi neden bu kadar panikti?* Tüm bu soruların cevabı önümde duran belirsizliğe sarılıydı.

Havin, kapıyı kapatırken bir an duraksadı. "Rüzgar," dedi, gözleriyle yağmur damlalarının düştüğü sokaklara bakarak, "Buna hazır mısın? Nelerle karşılaşacağımızı bilmiyoruz..."

Derin bir nefes aldım. "Ne olursa olsun, hazır olmak zorundayız. Murat'ın başına bir şey gelmeden onu bulmamız gerekiyor," dedim kararlı bir sesle.

Akın'a telefon açtım, hızla arabanın kapısını açarken bir yandan da Havin'in binmesine yardım ettim. Akın'ın sesi hala gergindi. "Rüzgar, neredesin? Bekleyemeyiz, her dakika daha da kötüye gidiyor," dedi, sesi neredeyse titriyordu.

"Geliyorum, Akın. Dayan, onu bulacağız," dedim ve telefonu kapattım. Havin'in gözleri bana sabitlenmişti. O da endişeliydi ama kararlılığı gözlerinden okunuyordu.

Araba yağmurun altında hızla yola çıktı. Yollar boştu ama içimdeki korku gitgide büyüyordu. Havin sessizdi, gözlerini pencereye dikmişti. Birkaç dakika sonra sessizliği bozdu: "Murat'ı en son ne zaman gördün?"

"Üç gün önce," dedim, bir yandan direksiyona odaklanarak. "Her zamanki gibi neşeliydi. Ama son zamanlarda işlerle ilgili çok baskı altındaydı. Bunu saklamaya çalışsa da fark etmiştim. Belki de bu baskı yüzünden kaybolmuş olabilir, ama... içimde bir sıkıntı var, Havin."

Havin'in gözleri endişeyle doldu. "Murat, baskı altında bile olsa kaybolacak biri değil. Bir şey oldu Rüzgar, hissediyorum," dedi, sesi giderek ciddileşiyordu.

Onun bu kararlılığı, benim de içimdeki korkuyu derinleştiriyordu. Akın'ın söylediği her şeyin üstüne bir katman eklenmişti. Arabayı biraz daha hızlandırdım.

Yarım saat sonra Akın'ın bize tarif ettiği bir yere geldik. İçimdeki sıkıntı giderek büyüyordu. Kapıyı açıp içeri girdiğimdeyse hayatəmın şokunu yaşadım. Tanıdığım herkes birden bire "Sürpriz!" diye bağırınca olayın farkına vardım.

Havin de şaşırmıştı. "Ne oluyor burada ya ?" dediğinde eli kalbinin üstündeydi. Tabi ya bu gün benim doğum günümdü ve ben oyuna gelmiştim.

Akın yanıma gelip "Kardeşim iyi ki doğdun" dediğinde "Aklım gitti Akın böyle sürpriz mi olur ?" deyip sarıldım ona .

"Gördüğün gibi bir yere kayb olmadım Rüzgar .Gel şuraya" deyip sarıldı bana Murat .

Sürprizin etkisiyle kalbim hala hızla atıyordu. Murat'a sıkıca sarıldıktan sonra etrafıma baktım. O kadar çok tanıdık yüz vardı ki, Hale,Murat,Akın,Leyla ,İnci tanem,bu kadar insanın bir araya gelmesi beni gerçekten şaşırtmıştı. Havin'in hala şaşkınlıkla gözleri parlıyordu. O da en az benim kadar bu sürprizden etkilenmişti.

Akın, gülümseyerek yanıma yaklaştı. "Kardeşim, biraz korkutmuş olabiliriz ama buna değdi, değil mi?" dedi kıkırdayarak.

Başımı salladım ve gülümseyerek cevap verdim. "Evet, açıkçası hayatımda böyle bir doğum günü sürprizi beklemiyordum. Kalbim neredeyse duracaktı!"

Havin yanıma yaklaştı ve omzuma hafifçe dokundu. "Senin de böyle bir şeyden habersiz olman gerçekten büyük başarı," dedi gözleri parıldarken. "Ben bile böyle bir şeyin içinde olduğumu fark edemedim!"

Rüzgarın peşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin