19. Bölüm [İkisi de yalan mı söylüyor?]

179 20 25
                                    

Parti bitmişti. Arabaya bindiğimizde herkes el sallıyordu ve bize gülümsüyordu. O olaydan beri yıllardır arkadaşlarımla buluşmuyordum. Onlarla tekrar buluşmak bana enerji vermişti. Sanki gerçek benliğimi yeniden uyandırmışım gibiydi.

"Çok doydum. Buradaki yemekler harikaymış."

Ufak tefek kadın bana başparmağını kaldırdı ve sanki tüyleri diken diken olmuş gibi titredi.

"Çok lezzetliydi, yemeyi bırakamadım. Kilo almış olmalıyım."

"Kilo derdine düşmene gerek yok çünkü zaten bir sevgilin var."

"Ah, doğru. Bir kız arkadaşım var."

"Eğleniyormuş gibi mi yapıyorsun?"

Neşeli neşeli gülen ufak tefek kadın bir anda duraklayıp yüzünü buruşturmuştu.

"Nasıl yani numara mı yapıyorsun demek istedin?"

"Mesela, belki de arkadaşlarımla anlaşamaman konusunda endişelenmemi istemiyorsun. Sorun değil, biliyorsun değil mi? Kendin olabilirsin. Anlarım. Arkadaşlarım seninkinden tamamen farklı bir dünyadan."

"Nasıl yani?"

"Yani..."

Omuz silktim.

"Yaşam tarzımız, kullandığımız dil, yediğimiz yemekler... Sadece zengin dostların var, çoğu da sosyal statüye sahip. Ama benim dostlarım..."

"Çılgınlık. Çok fazla düşünme. Bana göre hepimiz insanız. Arkadaşların sevimli ve samimi. Onları seviyorum, ama ilk başta gergin görünüyorlardı. Belki de ilk restorandandı... Değiştirmek için doğru kararı verdin. Yoksa, arkadaşların ve ben bu kadar yakın olmazdık."

"Yakın?"

Gülüyordum ama düşündüğümde, haklıydı. Pang hariç arkadaşlarım Metavee'ye yaklaşmıştılar ve sanki onu yıllardır tanıyormuş gibi onunla konuşmuştular. Özellikle Bow, onunla durmadan düet yapmıştı ancak avukatın akortsuz ve ritmik olmadığından şikayet etmişti.

"Lütfen beni tekrar arkadaşlarınla buluştur. Çok eğlenceliydi. Kimse servetiyle övünmedi."

"Övünecek ne var ki? Hepimiz fakiriz. Bugünkü yemeğin parasını ben ödedim."

Kambur bir şekilde oturuyordum.

"Ödemek için kredi kartımı kullanarak nakit çektim."

Küçük ikizim uyandığında beni öldürecekti. Ama o bunu yapmadan önce ben kendimi öldürecektim, yemin ederim.

"Çok fakirsin. Nasıl bu kadar fakir bir kız arkadaş edindim kendime?"

"Tavlandın."

Arabayı Metavee'nin evine çeviriyordum. Araba park edilir edilmez, minyon kadın içeri girmek istemediği için somurtmaya başlamıştı.

"Kare odama geri dönmek istemiyorum."

"Peki ne yapmak istiyorsun? Artık korkmuyor musun?"

"Sen yanımdaysan, korkmam."

Minyon kadın yüzü kırışana kadar gülümsemişti. Bana baktığını, şefkatimi istediğini görüyordum ve ona karşı keskin bir saldırganlık hissediyordum. Yine de yapabildiğim tek şey dudaklarımı ısırmak ve onu arabadan çıkarmak için destek olmaktı.

"Gecenin bu saatinde yürüyüşe çıkarsan sivrisinekler seni ısırır."

"Önemli değil, sana sahibim."

"Geceleri hayaletler de var."

"Önemli değil, sana sahibim."

"Hırsızlar da olabilir."

Pluto  |GxG|Where stories live. Discover now