Slow Down

594 31 37
                                    

Filip Kostic X Dusan Tadic

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Filip Kostic X Dusan Tadic

Telefondaydı gözleri, iki üç gün sonra milli ara başlayacak ve zaten yan yana gelecek olmalarına rağmen ekranda beliren isimle çatılmıştı kaşları

Dusan Tadic.

Ne için aradığını tahmin etmek hiç de zor olmamıştı Filip için.

Onun şu an top koşturduğu takımın ezeli rakibi olan kulüp ile adı anılıyor ve görüşme bile planlıyordu menajeri. Filip bu duruma nötr idi, Dusan ile rakip takımlarda oynamak istemese de ortada bir teklif vardı ve bir gerçek daha vardı ki artık kendisini Juventus'a ait hissetmiyordu.

Ekranda inatla süren aramaya karşın iç çekip açtı telefonu ve kulağına yanaştırıp "Dinliyorum Dusan" dedi. Dusan onun sonunda telefonunu açmasına karşın şükür çekmiş ve "Filip sonunda!" demişti nefes nefese kalmış sesiyle

Filip telefonu hoparlöre verip mutfağa ilerlemiş ve "Neden nefes nefesesin ulan?" diye sormuştu. Dusan gülüp "Antrenman bitti ve biter bitmez seni aradım." demişti. Filip anladım dercesine bir ses çıkartıp telefonu tezgaha bırakmış ve dolaptan dünden hazırladığı yemekleri çıkarıp "Neden aradın? Milli aradan hemen önce aradıysan önemli bir şey olmalı herhalde." dediğinde Dusan iç çekmiş ve "Evet önemli" demişti

Filip yemeği bir tencereye yerleştirip ocağın üzerine atmış ve "Dinliyorum " demişti oldukça sakin çıkan sesiyle. Yorgun iken birileri ile konuşmaktan nefret ediyor olsa da telefondaki kişi Dusan'dı sonuçta ve Dusan kendisi için önemli biriydi

Hem de çok önemliydi.

"Tahmin edebildiğini biliyorum Filip " dediğinde Filip'in dudaklarına esaslı bir gülüş yerleşmişti "Evet tahmin edebiliyorum az da olsa" demişti. Dusan buna karşın "Hm öyleyse aklına geleni söyle bana Filip" demişti. Ah şu ses tonu yılanı deliğinden çıkartacak güçteydi.

Filip ondan etkilenme işini biraz sonraya bırakıp "Galatasaray'a gitmemi istemiyorsun değil mi?" dediğinde Dusan ellerini birbirine vurmuş ve "Bingo" demişti. İkisinin de dudaklarından kıkırtılar kaçarken Filip "Menajerim bir görüşme ayarladı kulüp yetkilileri ile görüşeceğim" demişti. Birkaç saniyelik sessizlik ve telefondan gelen hışırtılar sonrası Dusan "Hangi gün görüşme yapacaksınız?" diye sorunca Filip "İki gün sonra milli aradan hemen önce" demişti.

Dusan bir süre düşünceli bir şekilde konuşmazken aklına gelen fikir ile sırıtıp ayağa kalkmış ve telefonu hoparlöre alıp odasına gitmişti. Küçük bir valizi yatağın üzerine çıkardıktan sonra "İtalya'da havalar nasıl Filip?" diye sorunca donup kalmış gibi hissetmişti yemeği ocaktan alan adam.

Dusan onu ikna etmek için buraya gelmeyi mi düşünüyordu?

"Ne için sorduğunda bağlı" diyerek şakayla karışık sormuş ve yemeği tabağa almıştı. Dusan ise takım elbiselerinden birkaç taneyi valize yerleştirip günlük ve spor olan birkaç parça daha valize tıkıp "Geleyim yanına diyorum, kulüp yetkilileri beni görsün de anlasın hangi takıma geleceğini." demişti kararlı ses tonuyla ve valizin zincirini çekip telefonu eline almış ve uçak biletlerine bakmaya başlamıştı.

Don't Be So ShyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin