Han Jisung'un anlatımı
9.844 kilometre.
Aramızda 9.844 kilometre vardı. 100 kilometrenin neredeyse 10 katı kadar mesafe vardı aramızda.
O siktiğimin makalesi yalan atıyordu.
Sıçayım böyle işin içine!
9.844 KİLOMETRE NEYİNE YETMİYOR AMINA KOYDUĞUM! SİKTİR GİT ZİHNİMDEN!
Sanki uzaklaşmamız ona olan bağımı güçlendirmiş gibi hissediyordum. Telefonu elime her aldığımda, her seferinde elim onu aramaya gidiyordu.
Aklımdna çıkması gereken bu kişi şimdi her saniye aklımdaydı ve bu onunla aramda 10 bin kilometre varken çok daha zordu.
Kokusunu sevdiğimi ve gün içerisinde sakin kalmak için onun kokusuna ihtiyacım olduğunu fark etmiştim.
Bunca zaman onu koklamadan geçirebilmiştim ama şimdi farklıydı. Bağın güçlenmiş olduğunu hissediyordum.
Bazen onunla neden hiç fotoğrafım olmadığını düşünüp onun yanında olduğum zamanlardaki kendime kızıyordum.
Instagram'da kendini hiç paylaşmıyor yalnızca kedilerinin fotoğraflarını gönderi halinde paylaşıyordu. Onu görmek için yapabileceğim pek bir şey yoktu ve bu beni deli ediyordu.
Delirmemin sebebi kopmak bilmeyen bağımız olmalıydı. Ancak ben bu maceranın bittiğinden ve ondan koptuğumdan neredeyse emindim de. Aramızdaki kilometreler bağı koparmış olmalıydı.
Sadece hislerim beni yanıltıyordu. Tanrım!
Bu bağın kesilip kesilmediğini anlamak için koluma küçük bir çizik attım. Sonra Minho'yu aramak için telefonumu elime aldım. Ancak onu aramak için yeterli cesareti kendimde bulamadım.
Ona bir mesaj yazdım.
Ben: Selam, biliyorsun ben Amerika'dayım ve...
Devamını getiremedim. Hepsini sildim ve direkt konuya daldım.
Ben: sol koluna bi' bak, çizik varsa bana haber verir misin?
Göndere bastım ve bu mesaja bakıp da kendimden utanmamak için telefonumu kapatıp bir kenara attım.
Ertesi sabah uyandığımda bana gece attığı mesajı gördüm. Tabii Kore saatiyle sabah olsa gerekti.
Yazdığı mesajdaki saoğukluğu hissetmek için sadece bakmanız yeterliydi.
Minho: Hayır, yok.
Ben: pekii..
Onu arama fikri, siktir olup git zihnimden!
Öylece durmuş ekrana bakarken bir anda tikler maviye döndü. Yüreğim ağzımda telefonu ellerimin arasında sıkıca tutarak baktım. Bir şey yazmadı... Siktiğimin piçi!
Ben: görüldü???
Minho: görüldü.
Ben: dalga mı geçiyorsun aq??
Minho: bir sorun mu var
Ben: soğuk yapman sinirimi bozuyor.
Minho: beni hayatından öylece çıkarıp atman beni deli ediyor.
Duraksadım. Diyecek bir şeyim yoktu çünkü o haklıydı. Ama.. ama böyle olmamalıydı. Onu unutmalıydım. O da beni unutmalıydı. Eskisi gibi, hiç tanışmamışız gibi olmalıydık.
Minho: eğer gerçekten hayatından çıkmamı istiyorsan bana bir daha yazma, Han.
Bu his... bu his neydi? Ne denirdi buna bilmiyorum ama berbattı. Bu sözler sanki artık beni istemeyen birinin sözleriydi, ve ortadan kalkmış bağa rağmen bu canımı yakıyordu.
Şakaklarımdan damla damla süzülen sıcak gözyaşlarını sildim. Ekrana bakarken görüşüm bu yaşlarla bulanıklaşmıştı.
Ben: üzgünüm
Tek tik. Siktiğimin tek tiki. Profil fotoğrafındaki kediye tıkladım. Açılmadı. Telefonu kapattım. Öylece kalakaldım.
Unutmayı umduğum beni çoktan unutmuştu ama ben hala onun için ağlıyordum. Sorunlu olan ben miydim?
Gözyaşlarımı bir kez daha sildim ve derin bir nefes aldım.
Minho diye birini hiç tanımamış olmayı diledim.
Ya da ondan hiç uzaklaşmamış olmayı...
Sadece ikimiz içinde doğru olanı yapmak istemiştim. Gerçekliğe dönmeyi ve olan bu tuhaflıktan kurtulmayı, eski güzel olmasını umduğumuz iğrenç hayatımıza dönmeyi dilemiştim.
Bir şeyleri doğru yapmayı deneyerek bir kez daha hata etmiştim.
Bir çoğumuz farkında değildi ancak belki de doğru sandıklarımız aslında büyük bir hataydı. Uğraşlarımız belkide boşaydı.
Küçük şeyler kazanmak için büyük şeyler kaybediyorduk belkide.
Ben bir insanı kaybetmiştim. Doğru olduğunu sandığım şey uğruna.
Şimdi ise bir hata yapmak ve ona dönmek istiyordum. Onun için hatalar yapmak, doğru olandan uzaklaşmak istiyordum. Ancak artık bunun için çok geçti, biliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Are One | Minsung ✓
FanfictionRuhları birbirime bağlanmış iki düşmanın hikayesi... We Are One her okuyucusunun merakını yenemeyip gözünü dahi kırpmadan gece boyu okuduğu sürükleyici bir aşk romanıdır. Bağımlılıklar, kötü alışkanlıklar, kötü yaşantılar ve sevmemek için direnip yi...