always lose,,

0.3

Havada bok kokusu vardı.

Belki dalga geçtiğimi düşünüyorsunuz ama cidden her yer inek boku kokuyordu.

Akıl hocamız Louis bizi çiftliğe getirmişti.

Çifliğe...

Kazara Peter Parker'ın yaşadığını öğrenmiştik,bu olaydan sonra üstlerimiz tesisin gıda ihtiyacını karşılayan çiftliğe gitmemizi istemişti.

Çiflik dört bölümden oluşuyordu,ilk bölümde ahırlar ve kümesler vardı.İkinci bölümde ise tarlada yetişen ürünler.Üçüncü bölümde burayla ilgilenen aile yaşıyordu.Dördüncü bölümde havuz,göl ve meyve ağaçlarının olduğu alanlar vardı.

Buraya gelmemizin eğitimle ne alakası vardı bilmiyordum.

"Jessica delirtme beni!Altı üstü çöp torbası,"dedim.

Jessica işaret parmağı ve baş parmağının arasında tuttuğu çöp torbasını birden yerine bıraktı ve giydiği cerrahi eldiveni düzeltti,"Nerde o Louis denen pislik?"

Bahçede havuz kenarında oturan Louis,içeriye doğru bağırdı,"Burdayım Bayan Brown, bir şikayetiniz mi var?"

"Evet var,"dedi Jessica,elindeki çöp kokan eldivenleri çıkarıp üzerime fırlatırken.

"Dinliyorum."

Jessica ahırın dışına çıktı.Peşinden de ben."Neden sizin ayak işlerinizi yapıyoruz?" dedi.

"Ayak işlerimizi yapmıyorsunuz.Ayda bir kere burayla ilgilenen aileye teşekkür olarak burayla ilgileniriz.Bu ay siz denk geldiniz,"dedi Louis,sonra höpürdeterek limonatasını yudumladı.

Araya girdim,"Peki Peter Parker'a ne oldu?"

Kaşlarını çattı,"Bu sizi ilgilendirmez.Çaylaklarla her bilgiyi paylaşmıyoruz."

Ateşli Kızıl,ani bir haraketle Louis'in elindeki limonatayı aldı ve onun üzerine döktü.

İçimin yağları eridi.

Daha fazla orda kalmadım.Arkamı dönüp ilerlerken duyduğum tek şey Louis'in küfürleri ve Ateşli Kızıl'ın kahkahalarıydı.

Çiftlik aslında güzeldi,Ateşli Kızıl ve beni direk ahıra yollamasalardı buranın keyfini bile çıkarabilirdim.

Biraz yürüdüm.Diğerleri neredeydi?Merak ettiğim için değil,sadece bizimkinden çok daha iyi bir iş yapıyorlardır.

Yetmiş adımlık bir mesafeden sonra ağacın altında oturan Aria ve Ashley'i gördüm.Biz çalışırken bunlar oturmuyordur umarım.

"Selam Juliana,"dedi Ashley gülümseyerek.

Başımla selam verdikten sonra Aria'ya döndüm," Niye burdasın ve niye oturuyorsunuz?"

Doğal Afet sırıttı,"Ekibin bir parçasıyım ve metme bizde kümesteydik,ondan sonrada ağaçlardan meyve toplamaya geçtik."

"Kalanlar nerde?"

"Allen az ilerde dinleniyor.Armondo ve Hactor gölde.Balık tutmayı deniyorlar,"dedi gülerek."Rudy ise sebze topluyor."

Başımı onaylar bir biçimde salladım ve Allen'ı aramaya başladım.Yanlız oturacak bir kıza benzemiyordu.

Neyseki çok yürümemiştim.Allen az önce bulunduğum yere yakın bir bankta oturuyordu.

Kaşlarını çatmıştı,sürekli etrafı inceliyordu.

"Barton?"

Allen sesimi duyunca irkildi,"Juls?"

Yanına oturdum,"İyi misin?"