Delta Of Thitra ~minsung

ep11- Love barrier

İyi okumalar, oy ve yorum.

Fikirlerinizi belirtmekten çekinmeyin.

-----

"Minho."

"Adımı sürekli söyleme." Minho masanın çevresinde dolaşıp adım adım kaçarken turuncu saçlı arkasından geliyordu.

"Minho diyorum! Peşinde koşturma beni! Daha demin ne dedin sen, ne duydum ben?!"

"Abi- ah!" Sırtında hissettiği büyük beş parmak ile beli kırılırken öne doğru atılıp acıyla ağzını aralamıştı. Koltuğa tutunup arkasına geçmişti. Bangchan'ın siniri belirgin damarlarından okunurken Minho onu gülerek sakinleştirmeye çalışmıştı.

"Ama çok ani oldu, hayır mı deseydim?" Bangchan alt dudağını ısırdıktan sonra gözlerini kocaman açıp kanepenin üstünden Minho'ya atladığında Minho küçük bir çığlık atmıştı.

"Dur dur!" Gülerek abisinin tutuşundan kurtulmaya çalışırken sinirle dolmuş turuncu saçlı onu boyun kilidine alıp yere eğmiş, kapıya vurur gibi Minho'nun kafasına vurmuştu. Minho geri çekilmeye çalıştığında Bangchan birkaç kez daha vurmuştu ona. Sonra durup derin bir nefes çekmiş, onu öylece tutmaya devam etmişti. Ortam sessizleştiğinde Minho ellerini yavaşça boynundaki kola koymuştu.

"Abi...?"

"Kes sesini."

"Peki." Minho dudaklarını birbirine bastırıp kıkırdadığında Bangchan onu daha çok sıkmıştı.

"Gülme."

"Tamam tamam."

Bangchan kendini sakinleştirmeyi başardığında Minho'ya yaptığı boyun kilidini çözmüş, onu kanepeye itelemişti. Yandaki tekli koltuğa oturup ellerini önünde birleştirmişti. Minho dağınık saçlarını düzeltip abisine dönmüş, bacaklarını birbirine yapıştırmıştı.

"Yavrum sen salak mısın?" Minho'nun gözleri abisinin sakin kalmaya çalışan fakat titreyen bedenini süzdüğünde nasıl kendini açıklayacağını düşünmüştü.

"Önceden söylemiştim ona karşı boş olmadığımı. Hem ne yaptık ya? Seviştik sanki."

"Hala konuşuyor." Bangchan turuncu saçlarının arasından parmaklarını geçirip yüzündeki akıttığı teri tişörtünü çekip silmişti. Gözleri kardeşine döndüğünde bir şey söylemek için ağzını aralamış fakat vazgeçmişti.

"Tehlikenin farkında değil misin?"

"Bir tehlike yok."

"Hiç farkında değilsin ama çok yanlış şeylere bulaşıyorsun Minho. Seni bulaştırıyor, bulaştıracak. Bir delta neden bir omegayla çıksın? Aklın el veriyor mu?" Minho dudaklarını büzüp arkasına yaslandığında abisini dinlemeye devam etmişti. Her zamanki gibi.

"Küçük olduğunu için anlamıyorsun ama büyüdüğünde hayatındaki en büyük hatanın bu olduğunu fark edeceksin." Bangchan yere bakan gözleri incelemişti. İçi parçalansa da bir şey söyleyemedi. Kendi düşünceleriyle baş etmesi gerekiyordu.

"Bana bak." Minho'nun dolu gözleri abisine kaydığında abisi derin bir iç çekip ona uzanmış, omzunu sıvazlamıştı.

"Sana karışmayacağım ama kendini sürekli av gibi ortaya atma." Minho abisini başıyla onayladığında bangchan yerinden kalkmış, onu yavaşça kendine çekmiş ve Minho'nun başı karnına gelecek şekilde sarılmıştı. Saçlarını okşamıştı.

"Beni bir daha sinirlendirme." Geri çekildiğinde adım sesleri eşliğinde salondan çıkmış, Minho'yu orada bırakmıştı.

Minho dolu gözlerini kırpıştırıp giden abisinin arkasından bakmıştı. Ardından dudaklarında bir gülümseme oluşmuştu. Ayaklarını yere vurduğunda zafer zıplayışı yapmış ve telefonuna uzanmıştı.