serein,taekook

bir

T.

Yatağımda oturup kitap okumaya dalmışken kapım açıldı.

"Bay Jeon,kraliçe'nin emri üzerine sizi hazırlamamız gerekiyor,bugün delta efendi Jeon gelecek."

Sadece onaylamakla yetindim,başka şansımda yoktu zaten. Ben Jeon Taehyung, yüzyılın deltası Jeon Jeongguk'un eşiydim. Biz Jeongguk ile ruh eşiydik ama o beni asla istemedi ona ne kadar yaklaşmaya çalışsam o benden daha çok uzaklaşıyordu,sevmiyordu beni aileside sevmezdi,sonuçta deltalar vita ile eşleşmeliydi ruh eşi çıkmalıydı değilmi? Kimsesiz omeganın tekiyle değil. Evlenmiştik yaklaşık 1 ay önce,ama sırf ruh eşi olduğumuz için sevdiği için değil. Ama ben öyle değildim çok aşıktım ona... hizmetliler beni hazırladıktan sonra odadan çıktılar bende bir süre sonra aşağı indim herkes sarayın büyük kapısının önündeydi bende yavaş adımlarla kapıya ilerledim,kraliçenin yanında durduğumda bana baktı ve üstümde gözlerini gezdirdi

"Yeşil sana yakışmamış,neyse artık birazdan gelir oğlum bugün böyle idare edeceğiz."

"Üzgünüm efendim."

"Tabii ki üzgün olacaksın,deltaya layık bir eş değilsin ama ruh eşisiniz oğlum ne kadar şanssız."

Gözlerimdeki dolulukla başımı eğdim sadece,yapabildiğim başka bir şey yoktu. At arabalarının sesi gelince hemen başımı kaldırdım kurdum heyecanlanmıştı,at arabaları sarayın önünde durduğunda ilk Jeongguk indi vücudunda kan lekeleri vardı tedirgin olmuştum,neden hissetmemiştim? Tamam mühürlü değildik ama ruh eşiydik birşeyler hissetmeliydim bu moralimi tekrar düşürmüştü.

"Oğlum."

Kraliçe hemen sarıldığında Jeongguk sadece durdu ayrıldıklarında kraliçe at arabasından inen eşi kral'ın yanına ilerlerken Jeongguk'ta saray'a doğru ilerledi,bende hemen peşinden koşmuştum odasına girdiğinde hemen arkasından bende girdim.

"Jeongguk,kan lekeleri var iyimisin? B-ben niye hissetmedim ki."

Birşey dememişti,her zamanki gibi bir cevap alamayınca odadaki banyoya ilerledim ve küvetin suyunu açıp dolmasını bekledim dolduktan sonra Jeongguk'u çağırmak için odaya girdiğimde sırtında gördüğüm kılıç izleri ile gözlerim doldu yavaşça ilerleyip sırtındaki izlere dokunacağım sırada bileğimi tutup sıktı

"Naptığını sanıyorsun sen! Ne hakla bana dokunursun."

"B-ben özür dilerim engel olamadım yoks-"

"Olacaksın! O hislerine engel olmayı öğreneceksin! Çık şimdi odamdan!"

Hızlıca odama gidip kapıyı kilitledim ve ağlamaya başladım,bir süre öylece ağladıktan sonra ayağa kalktım banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya indim mutfağa doğru ilerledim

"Merhaba,kolay gelsin yardım edebileceğim bir şey varmı?"

Hiçkimse bana dönüp bakmamıştı bile,derin nefes verip mutfaktan çıkıp yapabilcek birşeyler aradım ama bulamadım bir süre sonra yemek vakti gelmişti herkes masaya oturduğunda yemeğe başlamıştık

"Jeongguk,oğlum Taehyung ile ne zaman mühürlenmeyi planlıyorsunuz sevmiyor olabilirsin ama ruh eşin o oğlum,halk arasında dedikodu çıkar."

"İnsanların söylediklerini umursamadığımı bilirsin baba,umurumda değiller. Size afiyet olsun."

Jeongguk masadan kalkıp bahçeye çıkmıştı

Ardından kral'ın bakışları bana döndü,her şey her zamanki gibi benim üstüme kalmıştı sert bakışlarını üstümde gezdirdikten sonra konuşmak için ağzını araladı