3.Bölüm| Pasaklı

177 16 11
                                    

Müzik var. Dinleyerek okuyun:)

Keyifli Okumalar.

-

BÖLÜM ÜÇ

"Hâlâ inanamıyorum abla. Başına neler gelmiş."

Esin eve geldiğinde kardeşlerinin onu görmesini istemediğinden telaşla banyoya girdi. Yerlerin ıslak olduğunu anlamadığı için sırt üstü düştü.

"Ahh. Çok acıyor."

Çığlığı küçücük evde yankılandı. Oda da ders çalışan Melek sesi duyunca ürktü. Evde kimsenin olmadığını sanıyordu. Ama sesin sahibini tanır tanımaz rahatladı.

Derin bir nefes alarak, "Ablammış" dedi. Hırsız olmadığı için rahatlamıştı. Melek korkak bir kızdı. Şüpheci ve hayalperest kişiliği başına az bela olmuyordu. Böylesine sefil olmuşken, evde beş kuruş bile yokken hırsız giripte ne yapsındı?

Melek sonunda can derdini bırakıp Esin'in yanına koştu. Banyo kapısını açmaya çalışarak "Abla iyi misin?" dedi. Esin Meleğin kapıyı açmaya çalıştığını görünce yattığı sert zeminden güçlükle ayrıldı. Sürüne sürüne kapıya ulaştı ve sırtını dayadı.

"İyyim Melek. Sorun yok ayağım kaydı."

Melek ablasının kapıya yaslandığını fark edince bir terslik olduğunu düşündü.

Haklıydı da.

Esin uyandığından beri yolunda giden bir şey olmamıştı.

"Emin misin Abla?"

Esin kardeşinin kendini bu kadar iyi tanımasından nefret etti. Araya kapılarda girse de deli kız onun ne hissettiğini sesinden anlıyordu.

"Eminim Melek. Duş alıp çıkayım herşeyi anlatacağım."

Tabi ki herşeyi anlatmayacaktı. Özellikle okulda küçük düştüğü bölümü. Kardeşleri onu anne baba gibi görürken, Esin nasıl anlatsındı.

Melek şüpheci tavrından vazgeçmeden "Tamam abla" dedi ve oradan uzaklaştı.

Esin Meleğin gittiğini anlayınca derin bir nefes aldı. Bu kadar kolay atlatacağını ummuyordu. Melek meraklı olduğundan ablasını soru yağmurlarına tutardı.

Okul nasıldı?

Bugün kimi canlandırdın?

Abla nerdesin? Ne zaman geliyorsun?

Üstelik Melek sadece Esin'i değil Görkemi de bunaltıyordu. Görkem hesap vermekten hiç hoşlanmazdı ama kardeşi Melek..

Esin yavaşça oturduğu yerden kalkıp toparlandı. Bir kaç adımda paslanmış musluğa ulaştı. Sıkışmış olan musluğu zorla da olsa açmayı başardı.

"Zafer benim lanet musluk."

Zafer.

Gerçekten zafer mi kazandı? Esin'in zafer dedikleri hedefleriydi. Uğraşıp, çabaladıklarıydı. Küçük bir musluğu açmak mı zafer gibi görünmüştü gözüne.

Kendine yine acıdı.

Her gün bir öğün acırdı kendine. Genellikle bunlar gecenin geç saatleri olurdu. Esin kardeşlerinin uyumasını beklerdi her gece. Uyuduklarından emin oldu mu sakladığı yerden günlüğünü çıkarır ve ruhunu akıtırdı satırlara.

31.07.2015

Bir gece daha, bu satırlara uğradığım ilk gün değil. Sonda olmayacak. Çünkü içimdeki dertler her gün yenisini doğuruyor. Her yeni gün, farklı dertler demek benim için.

PASAKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin