"İçimdeki kız çocuğunu bir gün bile susturamadım!"
🍁Ölüm benim acı gerçeğimdi.Ölüm'ün sonsuzluk olduğunu çok küçük yaşlarımda,kötü örneklerle öğrenmiştim.Ve o ölüler içimdeki benliği almıştı.Mucize'mi almışlardı benden.Hayır benden Mucize'mi alan annesi ve ya babası değildi.Mucize'nin en azılı katili,o sokak arasında sonunu getirmişti.Onu o sokakta kendi ölü bedeninin içine çekmişti.O ölürken Eylül kahkahalara boğulmuştu,Mucize ise çığlıklara.
Eylül'de Mucize'de aynı kişiydi,bunun elbette farkındaydım.Ama onların sadece bedenleri vardı.Bunlar iki isim olarak ayrılmamamıştı benden.Bu iki isimde benim kabusum olan lanetlerimdi.Mucize çağresizlikle ve güçsüzlükle lanetlenmişken, Eylül'ün en büyük laneti babasının kızı olmasıydı.Babası ona Eylül ismini vermişti,annesinin aksine onunla Eylül llarak vakit geçirmişti.Beni bir şekilde insanlara karşı soğuk ve sert yapıyordu.Bendeki Mucize'yi gören sadece bir kişi vardı,o da kardeşindi.Peki Eylül kimdi?Katıldı.O gece onu öldürdüğü için mutlu olup, Mucize'yi etkisi altında bırakmıştı.Peki sonra bu iki lanetli isme ne olmuştu.Orası muammaydı!
Okuduğum yazıyla gözlerimi irice açtım.
"GÖRDÜM SENİ KATİL MUCİZE AHSAF!"
Bu kimdi?Bu lanet yazıyı evime kim göndermişti.Gerçek ismimi bilen sayılı kişi varken bu lanet kişi kimdi?Ne yapacaktım.Kartı tutan ellerim titriyordu.
O sırada yere korkuyla attığım zarfta bir şey farkettim.Zarfın arasından ne olduğunu bilmediğim bir kartın bir bölüm gözüküyordu.Titreyen ellerim yerde duran zarfa uzandı.İçindeki şeyi çekip aldım.Doğrulup ne olduğunu baktığımda,çığlığıma asla engel olamadım.Bu...olmamalıydı!
Elimdeki şeyi yere fırlatarak,"Kimsin sen?"diyerek,bağırdım.Sanki boş evde beni duyabilecek birileri varmışçasına.Ne kötü değil mi?Yıllarca gözyaşı dökmemiş benim yanağımdan aşağı süzülen bir gözyaşı vardı.O ne yapacağımı,kime gideceğimi,bu ruh halinden nasıl çıkacağımı bilemedim.Yere fırlattığım fotoğrafa uzandı titreyen ellerim.Onu almaktan bile ürkmüştüm,sanki cansız bir fotoğraf bana zarar verecekmiş gibi.
Buğulu gözlerim resme odaklanmamı zorluyordu.Ama beynine kazınan görüntü hala beni şoke ediyordu.O fotoğrafta iki kişi vardı değil mi?
Muhtemelen on yedi yaşlarındaki çocuk kolunu,daha sekiz yaşında olan sarışın kızın koluna atmıştı.İkisinide gülüyordu.Mutlulardı değil mi?Birkaç ay içinde ayrılacaklarını bilmeyen iki kardeş,kameraya poz vermişti.O an ne kadar mutlulardı.Ne büyüh hevesle çekmislerdi o fotoğrafı.Küçük kız o gün annesine zorla aldırdı kelebekli çerveye koymuştu o fotoğrafı.O fotoğraf hep masasında duracaktı değil mi?Peki neden şuan yoktu.Neden bu fotoğrafı bulma şokundaydı.O zaten ağabeyine söz vermemiş miydi hep saklayacağm diye?Neden sözünde durmamıştı?Sözünde durmayan Mucize miydi?Yoksa onu unutan ağabeyimi?Oysa onlar çok mutluydu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeminim Var
Misterio / SuspensoHayat Gerçekliğini Korurken Beni En Çok Korkutan Yalandan Olma Hayatımdı. Gerçek değildim ve gerçek nedir bilmezdim,ben böyle yetiştirilmiştim.Kimliğimi kamufle etmek benim işimin bir parçasıydı.Bu kimlik ya parçalanacaktı,ya da ben kimliğimle parça...