1

442 28 5
                                    


1 Ay Sonra

"Kız bu ne güzellik!" diye bağırarak içeri girdi Sezer. Rojbin sırıtarak makyaj koltuğundan ona göz kırptı. "Herhangi bir anım canım biliyorsun."

Sezer'in arkasından karavana giren Halit de Rojbin'in saçından öpüp koltuğa geçti. "Herhangi bir anı tabi benim güzel kardeşimin."

Rojbin'in tam olarak tahmin ettiği gibi ekibin geri kalanının kaynaşma süresi çok hızlı olmuştu. Sete çıkmalarının üzerine birkaç hafta geçmiş ve özellikle de Sezer ve Halit'le sahneleri çok fazla olduğu için istemsizce aile gibi olduklarını hissediyordu. Bunun yanında diğer rol arkadaşları Seray ve Simay'la da arkadaş olmaları maksimum birkaç gün sürmüştü. Özellikle Seray'ın enerjisi kendisine çok yakın olduğu için 2 haftadır birbirlerini gördükleri her an kahkaha atmaya başlıyorlardı. Genel olarak set ortamından çok memnundu. Uzun çalışma saatlerinden evinin yolunu unutmuş olsa da böylesine yoğun çalışmak ona iyi geliyordu.
Karavana giren kişiyi görünce yüzündeki gülümsemeyi silip tekrar makyözüne döndü. Genç adamla aynada bir an göz göze gelince silikçe birbirlerine gülümsediler ve o da diğerlerinin yanına geçip oturdu.

Evet minik bir sorunu vardı, Bertan.

Tam olarak neden enerjilerinin uyuşamadığını hala anlayamıyordu. Bertan'la aralarında bariz bir çekingenlik kalmıştı. Birbirilerini ilk görüşlerinin ardından defalarca denk gelmişlerdi ve selamlaşmadan ileri gidemiyorlardı. Rojbin o gün söylediği şeyden dolayı biraz pişmanlık hissediyordu ve devam eden gerginliğin nedenini buna bağlıyordu. Hayatında ilk defa gördüğü ve aylarca partner olacağı insana laf sokmasının hiçbir anlamı yoktu daha da önemlisi birbirlerinin yanında rahat hissetmelilerdi ki seyirciye bu durumu yansıtmamaları gerekiyordu.
Neyse ki şimdilik karşılıklı göz teması dışından daha ilerleyen sahneleri olmamıştı fakat birkaç bölüme tam olarak onların hikayeleri başlayacaktı ve gerçekten ne yapacağını bilmiyordu.

"Başım çok ağrıyor tekrar yapmam lazım ve hiçbir şey bilmiyorum." Dedi Bertan koltukta yatar pozisyonuna geçerken. Elleriyle şakağını ovuyordu.

"Az içseydin bilmiyor musun sabah sete geleceğini" dedi Halit küçük bir yastığı ona fırlatarak. Belli ki dün gece beraberlerdi.

"Sana mı sorucam kardeşim ben ne kadar içeceğimi?"

Sezer şüpheci bir tavırla ona bakarak "Oğlum bir derdin falan varsa anlat lan bir şey mi oldu?"

Sezer her zaman sıcakkanlı biriydi. Konudan daha çok o kişinin nasıl hissettiğiyle ilgileniyordu. Rojbin istemsizce aynanın yansımasından onları izlediğini farketti. Gerçekten canı bir şeye mi sıkılmıştı yoksa eğlenmek için miydi merak ediyordu.

"Manitasıyla küçük durumlar bir şeyler" dedi Halit sırıtarak ve Bertan o ağzını açtığı an az önce ona atılmış yastığı Halite fırlattı. "Ağzında 2 kelime durmuyor senin değil mi?"

Aynada göz göze gelmişlerdi. Rojbin anında kafasını çevirdi.

"Noldu lan iyi gidiyordunuz naptın kıza?" Sezer Bertan'ın sinirlenmesine pek takılmamıştı.
"Ben mi bir şey yapmak zorundayım bu nasıl soru oğlum?" dedi Bertan yine ters bir cevap vererek. Belli ki bugün pek güler yüzlü davranmayacaktı.

Rojbin makyajı bitince yavaştan ayaklanıp çantasına yöneldi. Bir an önce karavandan çıkmak istiyordu çünkü istemsizce çok fazla Bertan'ın özel hayatına şahit olmuş gibi hissediyordu. Belki de o olmasa daha rahat konuşacaklardı ve o olduğu için ağzını pek açmıyordu. Çıkardığı ağrı kesiciyi alıp yanına kadar gelip ona uzattı. Bertan şaşkınlıkla önce genç kızın uzattığı ilaç kutusuna sonra da yüzüne baktı. Rojbin gülümseyerek "İstenmeden yaşanan kulak misafirliği diyelim." dedi. Birinin artık beyaz bayrak çekmesi gerekiyordu ve bunu yapmaktan çekinecek biri değildi.

Beni Kendinden Kurtar |RojBer|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin