Armanc Saruhanlı'dan:
Ölüyordu.
Sanki beynim durmuş, vücudum işlevini yitirmişti. Her kalp atışında sanki vücudum sardılıyordu. Az önce ben kız kardeşimin yavaş yavaş solduğunu izledim.
Çiçeğim soluyordu.
Dağa yaşadığının şokunu atlatma dan öleceğini öğrenmiştik kız kardeşimin.
Oydu işte; masmavi gözleri, simsiyah saçları ve o melekleri kıskandıran suratı.
İlk kez doğumhanenin kapısından çıkarken, gördüğüm kardeşim di o. O benim çiçeğim di.Ama soluyordu çiçeğim.
Kafamın içinden o kanlı ve mosmor suratı gitmiyordu.
Burda on dört yaşındasın Eflal ve bu gün sana ders vermek için gelen erkek öğretmen tarafından tecavüz edildin.
Tecavüz edildin.
Tecavüz edildin.
"AHHĞ! BENİM KARDEŞİM ORDA ÖLÜYOR BABA! BİR ŞEY YAP. BEN ÖLDÜ DİYE ÖLÜYORDUM. ŞİMDİ BİR DAĞA ÖLMESİNE KATLANAMAM BABA. BEN! BİRKEZ DAĞA KIZ KARDEŞİMİN MELEK! OLMASINA DAYANAMAM!"
Efken abim yerdeki kumandayı kapanan telefizyona atınca ikisi birden kırılmıştı.
Annem min ağlamasıyla birlikte birkaç ağlama sesi dağa odada yankılanır ken, kırılma seside eklenmişti." BENİM KIZIM ÖLÜYOR! BEN DAĞA ONU ELERİMİN ARASINA ALMADIM, KOKUSUNU KOKLAYAMADAN GİDİYOR BENDEN HAZAR! "
Annemin bağırarak ismini söylemesiyle bile babam cevap vermedi. Sustu sadece. Hazar Saruhan, Urfa'nın en büyük aşiretinin ağası. Herkesi tek sözüyle bile baş eydirten ağa, şuanda başı eğik, boynu büküktü. Efken abim ise odanın içinde volta atıp sinirle kendini yumrukluyordu. İkizler gözleri akmak için bekleyen yaşlardaydı, üçüzler onlar gibi ağlayan Rojda yengeme sarılmışken, suratlarında, acı ve şok peyda olmuştu.
16, yıllarının çoğunu kalp sıkışması yüzünden ağrılar çekmişlerdi. Her gittiğimiz hastane bunu piskolojik olduğunu şöylenmiş, babam yurtdışından doktorlar getirtmişti. Ama sonuç hep aynıydı. Oysaki onların canı değil canlarını bir parçası ağrıyormuş.
"BABA SANA DİYORUM BİR ŞEY YAP. ÖLMESİN BİRDAĞA OLMAZ. BU SEFER DAYANAMAM. BABA BİR ŞEY DE!" Abim kedini yırtarcasına bağırırken, annem de bir okadar ağlıyordu. Yeliz yengem onun yanına gelip sarılırken, ben hayala şoktaydım. Hatta bir tek ben değil kardeş, kuzen hepimiz öyleydik. Efken abim sinirle babamın dibine girip busefer orda bağırmaya başladı. "KONUŞ BABA KON-"
"YETER!"
Dedem ayağa kalkıp bastonunu sert bir şekilde zemine vuruduğunda şoktan çıkıp hepimiz ayağa kalkmıştık. Dedeme baktığımda birkez bile ağladığını görmediğim adamı ilk kez gözleri doluydu. Ninem hemen arkasında göz yaşlarını silip dik bir konuma geldi.
"D-Dede ş-şimdi ne yapacaz." Dedemin vereceği karardan korkar bir şekilde sordu Kerim. Dedem ilk Rojda yengemin bir kolunda olan Kerime baktı sonrada kafasını hayala eğen, oğluna baktı.
"Kaldır kafanı Hazar! Şimdi boyun eğme zamanı değildir!" İlk önce Fırat amcama baktı, amcam kafasını salladı. Sonradan sırasıyla Awir abime, onun yanındaki Berkere, kafasını başka bir yöne çevirdiğinde Araf abiye, onu yanındaki bana ve Yankıya baktı. En sonda Efken abimde durdu o siyah hareleri. "Ben Hızır Saruhanlıyım arkamda bir kez bile kendi canımı birakmadım, bırakmam da. Kaldır kafanı Hazar! Torunumu getirmeye gideçez! Dağa. Ağlama gelin! Kızın gelecek, artık kendi evinde kalıp, kendi ailesi ile yaşayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saruhanlar.
Teen FictionBenden yaşca büyük, yapılı esmer bedeni, ona baya yakışan kirli sakalı ve siyah saçları vardı. Buralı olmadığı beliydi. Kızarmış gözleri neye sinirlendiğini bilmediğim bir şekilde bana bakıyordu. "Bunu sana kim yaptı?" Hadinden kalın sesi insanı ürk...