Yasaklı ormanda taehyung ile savaşıyordum taki namjoon ve diğerleri gelene dek... Jimin sinirli gözüküyordu diğerleride öyle...
Taehyung " sakın siz bizim işimize karışmayın yoksa kimse burdan sağ çıkamaz!" Dediğinde benim sinirler tavan yapmıştı.
Ayaklanarak ona doğru uçan tekme attım ve yere yıkılmasını sağladım sonra dikenli kelepçe yaptım kendi gücümlen ve onun bileğine geçirip bir elimde alev topu yapmaya başladım.
"Benim aileme dokunmayacaktın." Dedim ona, o ise sinsi sinsi yüzüme karşı güldü ve sinirlerimi daha çok bozmaya neden oldu.
Elimdeki alevi onun yüzüne doğru attım ama bir şey olmadı, şoklan baka kaldım. "Unuttun mu hemen? Ben suyu ve ateşi kontrol edebilirim! Sen bana göre zayıfsın çocuk!" Demişti ve beynimde şimşekler çakışıyordu şuanda, ondan ayrılıp geriye doğru gittim ve arkamı dönüp jiminlere geri çekilmelerini işaret ettim. Oda hemen anlamıştı ve diğerlerinin koluna girip onları geriye çekmişti.
Bende önüme dönüp yerde yatan şahısa baktım ve bu kez gözlerimi kapamadan derin nefes eşliğinde öfkemi dindirmek için güzel anılar düşündüm ama tam tersi oluyordu, annem ve babamın kimin öldürdüğünü görmüştüm hemde şimdi. Gözlerimi kapatıp geri açtığımda kontrolsüz bir şekilde havalandığımı fark ettim ve herkesin gözü bendeydi taehyung gözlerine inanmakda Zorluk çekiyor gibiydi.
Yoongi ise dona kalmıştı jiminler de şokdaydı. Ben bir noktaya kadar havalanıp durmuştum sonra bir ses duymam ile arkamı dönüp sesin geldiği yöne baktım ve annem ile babamı gördüm. Gözlerim dolmuştu bana ellerini uzattılar ve konuştular
"Biz şuanda burdayız tatlım çünkü sana destek olmak için geldik. Bu bizim sana son görevimiz olacak... "
Derin bir nefes eşliğinde konuştum "ne? Son görev mi?" İkisi de beni onayladığında anlamsız bakıyordum ikisine. "Taehyung senin ezelî rakibin bunu biliyoruz o yüzden onu yenmen için sana destek olucaz kimse bizi fark etmicek ama sen bizi bugün hep göreceksin.... Ve bu savaş sona erdiğinde biz çoktan yok olucaz... Ama hep senin kalbinde olucaz..."
Göz yaşlarımı silip onlara gülümsedim ve "o halde bu savaş bitsin bir an önce..." Dedim ve ikisi de beni onayladığında omuzlarima ellerini koyup boyun eğdiler ve bana gülümseyip yok olmaya başladılar
"Neler oluyor? Anne? Baba?..."
"Sadece senin ne kadar güçlü olduğunu görmek için geldik ve ne kadar kararlı olduğunu görmek için... Sana sevgiyi ve tüm gücümüzü verdik bundan sonra gerçek bir SON SAVAŞÇI ruhuna sahip oldun... artık kimse senin önünde duramaz... Sadece kalbinin sesini dinlemeyi öğren oğlum" dedi annem ve babam bana göz kırpıp ikiside el ele tutuşup gök yüzünde kayboldular
Bende fazla oyalanmadan aşağı geri indim ve ellerimi yumruk yaparak ellerimden ateşin çıkmasını sağladım ve tüm vücudumun baştan aşağıya dek ısındığını fark ettim sonra taehyunga döndüm ve onu havaya kaldırdım sonrada en uzağa tüm gücümle fırlattım.
Yoongiyi de yakalayıp eline demir kelepçe geçirdim ve onu jiminlere teslim edip tek başıma taehyungun olduğu yöne uçtum ve taehyungu yakalayıp boğazına yapıştım.
Zorlanarak konuştu "hıh... Beni şimdi boğa-boğarak öldürsen bile... Diğer tarafta seni...yok edicem... hıh..." Daha sert sıktım ve onu yere itip üzerine oturdum ve ellerimi yumruk haline getirip vurmaya başladım.
Kısa zaman sonra soluklanmak için durdum ve ayaklanarak arkamı döndüm. Taehyung yerden kalkıp su gücünü kullanarak beni havaya kaldırdı ama ben bunu fırsat bilerek hemen havada zıplayıp yere indim ve arkadan ona saldırdım, "geber" dedim bağırarak. Oda sinirlenmiş olmalı ki beni bir hışımla yere yatırıp üzerime çıktı ve bana yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
∆LAST WARRIOR∆~ taekook
Aventurauzun yıllar önce tarihi yıllarda gizemli bir dünya âleminde büyük bir savaş başlanmıştı ve şimdiki zamanda daha büyük bir savaş başlayacaktı. SON SAVAŞÇI eğer bulunamassa. bu Dünya'nın sonu demekti. özenle ve özel büyümüş tek bir elemente sahip olan...