Sol eli boğazına sarılı halde nefes almaya çalışıyordu genç kadın. Dakikalar önce yaşanan anılar zihnini dondurmuştu adeta. Ne olmuştu az önce? Neden nefes almakta güçlük çekiyordu?
Hayatının en mutlu günlerini neşe dolu haliyle yaşarken bu da neyin nesiydi? "Yenge? Bana bak. Anne neden cevap vermiyor."
Kulağında bir cızırtıdan farksız olan konuşmalar anlam veremediği türdendi. Buğulu sesler saniyeler sonra netleşirken kendisine seslenen Firuzeyle karanlık kafesten çıktı. "Seyran? Beni duyuyormusun?"
Gözlerini kapatıp zar zor aldığı nefesi içine çekerken usulca kafasını salladı. "Kızım al su iç. İyi gelir." Gülgün hanımın uzattığı su dolu bardağı gözleri kapalı alarak bir kaç yudum içti. Genzindeki yumuru kaybolurken titreyen parmakları arasından çıkan bardağı umursamadı.
Kapalı olan gözlerini yavaşça açıp önce bulanık olan kişileri netleştirmek için göz kapaklarını kırptı. "Biraz daha iyimisin?" sesin sahibi Gülgün hanımdı.
"İ-iyiyim. Ferit? O nerede?" çatallı sesini göz ardı ederek ayaklanmaya çalıştı. Titreyen ayakları üzerinde durmaya güçlük çekerken zorlamadan tekrar az önce kalktığı yatağa oturdu.
"Seyran?" odaya dalan Ferit az ilerde patlayan dudağı ve dağılmış haliyle bir Seyran görmeyi beklemiyordu. Onu o halde görünce fazla dikkat etmemişti. Şimdi görüyordu sevdiği kadının ne halde olduğunu. Adımlarını hızlandırıp dizleri üzerine çökerek önünde halsizce duran karısına endişeli bakışlar attı.
"S-Seyran? Bak bana." incitmekten korkar gibi dağılan saçlarını usulca sevip göz göze gelmeleri için yüzünü kendi hizasına doğru getirdi. Yüzünde darbenin etkisiyle kızarmış tokat izi vardı.
Görüntü dişlerini sıkmasına neden olsada derin nefes alıp "Özür dilerim." dedi. "Çok özür dilerim." titreyen dudaklarını ısırarak ağlamamak için direnç gösteren Seyran içinse geçti. Dudakları arasından çıkan hıçkırıkla kollarını önündeki iri cüsseli bedene dolayarak ağlamaya başladı.
Gülgün hanımın işaretiyle odayı terk eden aile üyeleri ikiliyi yalnız bırakmıştı.
Ferit Seyranın bu yönüyle ilk defa karşılaşıyordu. İçinde biriken tüm acıdan hıncını almak istercesine ağlayıp rahatlamaya çalışıyordu.
Ferit dakikalar sonra sevdiği kadını kucakladığı gibi ablasının odasından çıkıp yatak odasına geçti. Kollarında ağlayan kadının saçlarına peş peşe öpücük bırakıp yatağa yatmasını sağladı.
Üzerindeki caketi çıkararak sevdiği kadının yanına kıvrıldı. Kolları arasına giren Seyran şimdi daha iyiydi. Ağlayışları iç çekişlerine dönerken yüzünü kocasının boynuna gömerek gözlerini kapattı.
Ferit kendisinden bir kez daha nefret etti. Seyranı dinlemeyip o şerefsizi evden göndermediği için. Parmakları saatlerce kolları arasında uykuya dalan sevdiğinin saçlarında gezindi. Usulca sevdi. Kıyamadığı saçlara kıymıştı birisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NÂRİN - Delicado | Yalı Çapkını
RomanceEvlendiği gece kocasını kazada kaybeden Seyran Şanlı, töre gereği evin büyük oğluyla evlenmek zorunda kalmış 19 yaşında genç bir kızdır. Babasının düşünmeden cehennemin ortasına attığı genç kız bu cehennemden kurtula bilecek mi? Yoksa kayınbiraderin...