2.BÖLÜM:EĞİTMEN SAKONJİ UROKODAKİ

0 0 0
                                    

Abim ve Natsuki ile güneşin batmasını bekledik çünkü Natsuki güneş ışığına çıksaydı ölebilirdi aslında bunu düşünmek bile korkutucuydu güneş batmaya başlayınca bizde dağdan inmeye başladık neyse ki yolda hiçbir sorunla karşılaşmadık.

Dağdan inmiştik ama bir sorun vardı Natsuki için bütün işlerimizi bitirmemiz için güneşin atmasını mı bekleyecektik? Aslında benim için bir sorun yoktu ben zaten güneş ışığını sevmeyen biriyim asıl sorun abim içindi abim daha küçükken bile sürekli güneş ışığının altında durmak istermiş.

Natsuki'yi küçük ve güneş girmeyen bir yere götürdük abime baktım gözleri yerdeydi derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı bana elini uzattı ve gülümsedi "gidelim" dedi.

"Nereye?" diye sordum. "Natsuki için sepet yapacağız nede olsa güneş ışığına çıkmaması lazım" dedi. Abimin Natsuki'yi bu kadar önemsemesi çok hoşuma gitmişti.

Natsuki'ye baktım ve gülümsedim "biz gelene kadar burada durabilir misin?" diye sordum. Natsuki başını salladı abimin elini tuttum ve ayağa kalktım biraz yürüdükten sonra bambu yetişen bir yer bulduk bambuların yetiştiği yerin içinde iki yaşlı vardı biri kadındı diğeri de erkekti abim yaşlı adama "affedersiniz efendim biraz banbu ve sepeti alabilir miyiz?"

Yaşlı adam ilk önce sepeti eline aldı daha sonra içine uzun bambular koydu ve abime uzattı abim sepeti yaşlı adamın eline aldı ve bana baktı bende yaşlı adama para vermek için elimi cebime götürdüm ama yaşlı adam" çocuklar para vermenize gerek yok" dedi.

Abim gergin bir suratla yaşlı adama baktı ve tek kaşını kaldırdı "sebep?" dedi.

Yaşlı adam eliyle sepeti ve içindeki bambuları gösterdi "aldığınız sepet delik deşik ayrıca bambularda eski bu yüzden sizden para istemiyorum" dedi.

Abim "olmaz" dedi.

Yaşlı adam "sizden para istemiyorum" diye bağırdı.

Abim "ısrar ediyorum" dedi.

Bu kavga gerçekten başımı ağrıtıyordu bu yüzden adamın elini aldım ve avucunu açtım daha sonra cebimdeki parayı avcunun içine koydum ve elini kapattım yaşlı adam önce bana sonra da paraya baktı daha sonra hafifçe kıkırdadım ve abimin elini kapıp hızlıca koşmaya başladık yaşlı adam arkamızdan bağırdı "hey geri gelin bu parayı istemiyorum geri alın şu parayı hiçbir yere gidemessiniz!" dedi.

Bende koşarken yaşlı adama baktım ve "iyi günler sepet ve bambu için çok teşekkür ederiz" dedim. Abim şaşkındı ama daha sonra kahkaha attı "gene yaptın yapacağını Kaiyo" dedi.

Bende abime ters bir bakış attım "kavganız başımı ağrıtıyordu bu yüzden yaptım" dedim.

Abim "abin hakkında doğru konuş ayışığı" dedi. Ayışığı abimin ben doğduktan sonra koyduğu lakapmış bunun nedeni ayışığı altında daha güzel görünmenmiş bu yüzden bu lakabı çok seviyordun abimde bunu bildiği için bana sürekli "ayışığı" diyordu.

Natsuki'yi bıraktığımız yere yakınlaşınca abim sepeti yapmaya başladı ilk önce bambuları sepetin boyuna göre kesti daha sonra sepetin delikli yerlerini kestiği yerler ile kapattı abim sepeti sırtına aldı ve tekrardan.
yürümeye başladık Natsuki'yi bıraktığımız yere sonunda gelmiştik.

İçeri baktığım zaman hala oradaydı kaldığı küçük olduğu için sadece benim cüssem oraya girebiliyordu.

Abimden sepeti aldım ve Natsuki'nin yanına gittim ve sepeti gösterdim "bir süreliğine burada kalabilir misin?" dedim.

Natsuki sepetin içine girmeye çalıştı ama sepete tek birebilen şey Natsuki'nin kafası'ydı bunun olacağını zaten biliyordum daha sonr aklıma bir fikir geldi Natsuki'nin kafası hala içerideydi elimi Natsuki'nin beline koydum ve hafifçe vurmaya başladım;

AY NEFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin