9.BÖLÜM

175 19 6
                                    


Jungkook

Saat akşam yediydi. Gece yarısına daha çok vardı fakat bu süre bile bana kısa geliyordu. Geçen her dakika korkum daha da artarken, kafamın içindeki düşüncelerim asla beni terk etmiyordu.

Bir kaç saat sonra Taehyung'u terk edip gidecektim. Onun nasıl hayal kırıklığına uğradığını, nasıl endişelenip üzüldüğünü hayal bile etmek istemiyordum. Bana yeni bir hayat bahşeden bu adamı, aileyi terk etmek ne kadar doğru olabilirdi.

Taehyung elbet beni arıyacak ve bulacaktı. O zaman ona ne diyecektim? "Babamın tehditi sonucu buradayım beni kurtar!" Diyemezdim. Yapamazdım. Babam onun kariyerini hayatını mahvederdi.

İnsan içine bile çıkamayacak duruma getirirdi. Üstelik hiçbir suçunun olmamasına rağmen. Ben... Bunu ona yapamazdım. Her ne olursa olsun asla Taehyung'a geri dönemezdim. Bir şekilde bahane ya da yalan sözler söyleyip, onun hayatından kendimi çıkartmalıydım. Yapmalıydım bunu. Mecburdum. Onun iyiliği için bunu yapmak zorundaydım...

Dolabı açıp içinden kısa bir şort ve pembe renkli bir sweat giydim.

(Çoraplar yok)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Çoraplar yok)

Kıyafetlerimi kirli sepetine koyup odamdan çıktım. Hava çok soğuktu fakat evler sıcaktı. O yüzden bu kadar açık giyene biliyordum. Taehyung'un odasına geldiğimde kapıyı çalıp bekledim. Kısa süre sonra içeriden "Gir" sesi geldiğinde kapıyı açıp içeriye girdim.

Taehyung kıyafetlerini katlayarak dolaba dizerken bende yatağa oturup onun işinin bitmesini bekledim. Beraber film izleyecektik. Aslında hiç izlemek istemesemde bu Taehyung ile yapacağımız son aktivite olacağından kabul etmek zorunda kalmıştım.
Kesinlikle filmden keyif alamayacaktım. Bunu biliyordum.

Taehyung

Kıyafetlerimi dolaba yerleştirdikten sonra arkamı dönüp Jungkook'a baktığım gibi bakışlarımı diğer tarafa çevirmiştim.

"Jungkook altına bir şey giymedin mi?!"

"Giydim..."

"Giymiş halin bu mu!"

"Benden rahatsız mı oldun?"

Sesi o kadar kısık ve kötü çıkmıştı ki dokunsan ağlayacak gibiydi. Sanırım beni yanlış anlamıştı. Bakışlarımı tekrar ona çevirip yüzüne baktım ne kadar zor olsa da. Jungkook benim sessizliğimi bir cevap olarak görüp ayağa kalkarak çıkacağı sırada onun bileğinden kavrayarak kendime doğru çevirdim. Gözleri anında gözlerime kayarken ağladığını gördüm.

Ona sadece bir soru sormuştum tamam sesim biraz yüksek çıkmıştı kabulleniyordum ama şaşırdığımdan ya da böyle bir şeyi beklemediğimdendi.

Baş parmaklarımla göz yaşlarını silip ona sarılarak o eşsiz güzellikte kokan kokusunu içime çektim. Bana bir süre karşılık vermese daha sonrada sımsıkı sarılarak şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı. Ona ne olduğunu anlamadım.

Disabled Love/ TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin