baharın ılık güneşi

6 1 0
                                    

Keyifli okumalar.

Öğle vakti aniden yağan bahar yağmuru ile etrafa renk gelmişti. Ağaç dallarını süsleyen yapraklar, çiçekler...
Yakıcı olmayan tatlı güneş ilk bahar aylarına eşlik edip, belirli belirsiz bir çok duyguya sahip olmanızı sağlıyordu.

~~

Xiao Zhan işten erken çıkmış, eve gidip sevgilisine sürpriz yapmak istemişti. Bu sabah hasta olduğu için işe gitmemişti Wang Yibo. Xiao Zhan her ne kadar onunla kalmayı istesede Wang Yibo gerek olmadığını söyleyip onu işe göndermişti.

Xiao Zhan'ın ellerinin arasında olan beyaz gül buketi yağmur ile eşsiz bir uyum bulmuştu.

Aceleci adımlar ile evinin sokağına girmişti. Evine yaklaştığında bahçesinden gelen sesler dikkatini çekmişti. Sese kulak verip ilerlerken görüş alanına giren beden onu hem mutlu etmişti hemde tedirgin etmişti.

Wang Yibo bahçede bulduğu kedi ile yağmura aldanmadan ilgileniyordu. Adımlarını hızlandırıp Yibo'nun yanına gitti Zhan. Elinde ki şemsiyeyi Wang Yibo'yu yağmurdan korumak adına üzerinde tuttu.

"Yibo ne yapıyorsun burda?" dedi endişeli ses tonu ile.

"Ge, erken gelmişsin" Wang Yibo hemen kalkıp Xiao Zhan'a sarılmıştı.

Zhan elinde olan gül demedi ve şemsiye yüzünden sarılışa karşılık verememişti. Fakat Wang Yibo'nun saçlarının arasına küçük bir buse kondurmuştu.

"Erken geldim çünkü evde hasta olan sevgilimle ilgilenmek istedim. Ama sevgilimi hiç bu halde görmek istemezdim. Şu haline bak Yibo sırılsıklam olmuşsun. Çabuk eve girelim, üstünü değiştir."

Aralık olan kapıya doğru birlikte ilerlemişlerdi. Xiao Zhan, Wang Yibo'ya ılık bir duş aldırtmıştı. Üstünü giyinmesini söyleyip odadan çıkmıştı. Bitki çayı yapmak için mutfağa ilerlemişti. Bir kaç dakika da hazırladığı çayı bardaklara doldurmuş ve Yibo'yu çağırmıştı.

Wang Yibo elinde havlu ile gelmiş ve Xiao Zhan'ın yanına oturmuştu.

"Zhan-ge saçlarımı kurutur musun?"

Xiao Zhan salonun ortasında bulunan yuvarlak sehpanın üzerinde olan bardaklardan birini aldı ve Wang Yibo'nun ellerinin arasına koydu.

"Bunu iç" demiş Wang Yibo'nun saçlarını kurutmaya başlamıştı.

Wang Yibo, hem çayın hem de Xiao Zhan'ın ilgisi ile mayışmıştı. Bulutların üzerinde hissediyordu kendisini. Dakikalarca ses çıkarmadan öylece vakit geçirmişlerdi.

Xiao Zhan son kez saç uçlarına havluyu değdirmiş ve Wang Yibo'yu kendisine doğru çevirip dudaklarına öpücük bırakmıştı.

Wang Yibo elinde bulunan boş bardağı orta sahanın üzerine koymuş ve Xiao Zhan'ın yanına gelmişti. Başını Zhan'ın omuzlarına koymuştu.

Bu sessizlik onların sevgi diliydi. Bir çok duyguyu ifade ediyorlardı.

Sessizliği bozan Zhan, Wang Yibo'ya "sabah kahvaltı masasına bıraktığım ilaçları aldın mı?" diye sormuştu

"Aldım. Kendimi iyi hissediyorum ge. Endişe etme."

"İyi hissedebilirsin ama hala iyileşmedin."

Wang Yibo yaramazca gülümsemiş ve başını Zhan'ın omuzlarından kaldırmıştı. Saniyeler içerisinde Zhan'ın kucağına oturmuştu. Xiao Zhan, Yibo'nun belini kavrayıp, daha rahat oturmasını sağlamıştı.

"Evet iyileşmedim. Sevglim beni iyileştirmek için gelmişti öyle değil mi?"

Zhan başını hafifçe olumlu anlamda sağlamıştı.

Wang Yibo kollarını Zhan'ın boynuna sarmıştı. Kısa bir süre gözlerini kapatmış, orda dinlenmişti. Gözlerini açtığında pencerenin önünde vazo içinde olan beyaz gülleri görmüştü.

"Gülleri benim için mi aldın?"

"Evet senin için aldım"

Wang Yibo sarılmayı kesip, elleri ile Zhan'ın yüzünü avuçlamıştı. "Teşekkür ederim" demiş ve hızlıca Xiao Zhan'ı öpmüştü.

Zhan gülümsemiş ve oturduğu koltukta Wang Yibo'nun yerini bozmadan uzanmıştı. Tam kasıklarının üzerinde duran Wang Yibo, Xiao Zhan'ın göğsüne uzanmıştı. Zhan koltuğun kenarında katlanmış pikeye uzanmış ve Wang Yibo'nun üzerini örtmüştü. Elleri hafif neme sahip olan saçlara ilerlemişti. Usul usul her teli okşarken, ara ara minik buseler kondurmayı ihmal etmiyordu. Dün gece Yibo'nun baş ucunda beklemiş ve uykusuz kalmıştı. Sabahın erken saatlerinde işe gitmiş ve yorgunluğuna yorgunluk katmıştı Xiao Zhan.

Wang Yibo yavaş yavaş uykuya dalarken dudaklarından kaçan bir kaç fısıltıyı Xiao Zhan'a duyurmuştu.

"Seni seviyorum"

Xiao Zhan duyduğu sözcükler ile gülümsemiş ve o da uykuya dalmıştı.

Uygulamaya erişim engeli getirilmeden önce bende sorun çıkmıştı. Hikayelere devam ediyorum fakat buraya girip paylaşmaya üşeniyorum... Ve açıkçası pek vaktimde yok :(

Diğer hikayelere yakın zamanda dönüş yapmaya çalışıcağım. Hatalarım varsa affedin. Yarım saat içinde yazdığım bir bölüm. (Uyumamak için dua ediyorum sjsjksjsnnf)

Kendinize iyi bakın♡♡

wangXian|yizhan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin