&&&&&&&&&&&&&&&&
2 hafta sonra;
Uzun , güzel bir tatil ve düğün telaşı.....
Bugün evleniyorum cidden inanamıyorum. Düğün hazırlıklarıydı derken bir telaş bir koşuşturmaca koca 2 hafta 2 gün gibi geçti. Sabahın 8'inde ayağa diktiler beni. Uzunca bir banyo yapıp hemen makyaj masasına alındım annem, makyözler,kuaför falan herkes biryanda çekiştirdi beni. Bende o sırada kahvatlılık bişeyler atıştırdım. Sıra geldi gelinliğe. Gelinliğimi ve ayakkabılarımı giydim.(medyada var) Duaklığımda takıldığına göre hazırım galiba. Biz kızlar kendi aramızda gülüşürken babam birden odaya elinde siyah bir kutuyla girdi ve hep küçükken takmayı heves ettiğim büyükannemin mavi pırlantadan tokasını kutudan çıkardı.
Babam: Mavi olmazsa olmaz değilmi kızım.
Ben: Baba. Bunu yapmak zorunda değilsin cidden.
Babam: Küçüklüğünden beri hep çok konuştuğunu söyledim kızım. Hala çok konuşuyosun. Son derece eminim dön arkanı da takiyim tokayı saçına.
Ben: Baba bunu sana söylemesemde seni seviyorum.
Babam: Bende seni kızım. Bende seni.
Dedi ve sarıldık. Tam ağlıycaktım ki annem çığlığı patlattı
Annem: Hayır ağlamak yok makyajın akıcak :D
Derken böyle saatler geçti ve düğün zamanı geldi. Kır düğünüydü. Mihrabta Mehmet'i gördüm. Heyecanla babamın koluna girdim ve koluna sıkıca sarıldım.
Ben: Baba. Düşmeme izin verme
Babam: Asla izin vermem kızım.
Ve çimlerden mihraba doğru yürüdük. Mihrabta babam beni Mehmet'e teslim etti ve Mehmet'im koluna girdim. Nikah memuru geldi herkes ayağa kalktı ve oturdu. Bizde yerlerimize geçtik ve nikah memuru söze başladı
Nikah Memuru: Raşit Karakaya oğlu Mehmet Karakaya sen Adnan Atahan kızı Arya Atahan'ı hastalıkta ,sağlıkta. İyi günde,kötü günde. Varlıkta,yoklukta herşeyiyle bir ömrü paylaşmaya hazırmısın ?
Mehmet: Hastalıkta,sağlıkta. İyi günde,kötü günde.varlıkta,yoklukta.herşeyiyle değil bir ömrü bin ömrü bile paylaşmaya hazırım. Evet.
Ve herkes alkışladı.
Nikah Memuru: Adnan Atahan kızı Arya Atahan sen Raşit Karakaya oğlu Mehmet Karakaya'yı hastalıkta,sağlıkta. İyi günde,kötü günde. Varlıkta,yoklukta herşeyiyle bir ömrü paylaşmaya hazırmısın ?
Ben: Hiçbirşey için bu kadar hazır hissetmemiştim kendimi. Evet.
Nikah Memuru: Bende belediyenin verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum. Sizler şahid oluyormusunuz ?
Şahid 1: Evet.
Şahid 2: Evet.Herkes gereken yerlere imza attı ve evlilik cüzdanımızı aldık. Herkesle binlerce resim çekildik. Çok güzel bir düğündü yedik içtik eğlendik. Mehmet yanıma geldi ve kulağıma
Mehmet: Seni sıradaki hediyene götürücem.
Dedi ve herkesten uzak ormanlık bir alana geldik. Gözlerimdeki bağı açtı ve karşımda Erkan'ı gördüm. Ona koşarak sarıldım. Mehmet'te bizi yanlız bırakmak için oradan uzaklaştı. Erkan'ın üstünde sıradan bir gömlek ve kot pantolon vardı.
Erkan: Bu dansı bana lütfedermisiniz gelin Hanım ?
Ben: Seve seve.
Kendi kendimize müzik yarattık ve dans ettik.
Erkan: Üzgünüm partiye bu şekilde gelip düzeni bozmak istemedim. Sizin sahte düğününüz. :D
Ben: Sahte düğün derken ?
Erkan: Hadi ama Arya o adamla gerçekten evlenicek ve gerçek bir balayımı yapıcaksın. Sadece basın nedeniyle evleniyorsunuz siz.
Ben: Erkan saçmalamayı bırak. Biz birbirimizi seviyoruz. Basın umrumda değil. Gerçek bir balayımız ve evliliğimiz olucak.
Erkan: Sen ciddi değilsin
Ben: Son derece ciddiyim.
Dedim ve bir anda Erkan kolumu sıkmaya başladı.
Ben: Erkan bırak kolumu!
Diye çığlık attım. Çığlığıma Mehmet ve arkadaşları geldi ve Erkan'ı oradan uzaklaştırdılar. Mehmet koluma baktı ve koluma bir öpücük kondurup
Mehmet: Hadi adımız kaçak gelin ve damata çıkmadan düğün alanına gidelim.
Dedi ve düğün alanına gittik. Düğün bitiminde normal bir elbise giydim ve valizlerimizi aldığımız gibi herkesle vedalaşıp arabaya bindik balayına gitmek üzere yola çıktık.
Ben: Gerçekten bu sefer beni nereye götürüyosun hayatım. :D
Mehmet: Süpriz. Birkaç saat sonra görürsün.
Havalimanına geldik ve uçağa bindik. Bekle bizi Riooooo. 14 saatlik uzun bir yolculuktan sonra işte Riodayız. Rio'ya vardığımızda bir taksiye binip rıhtıma gittik. Ordan'da bir tekneye bindik.
Ben: Ne yani Rio'da kalmıycakmıyız ? :D
Mehmet: Evet
Yaklaşık 1:30 saat sonra kocaman bir adanın önünde durduk.
Mehmet: Karakaya adasına hoşgeldiniz Bayan Karakaya
Ben: Mehmet cidden b...bu ada sizinmi ?
Mehmet: Evet nesillerdir bizim. Ve artık gerçekten sadece sen ben ve oğlumuzun. Annem ve babamdan bize düğün hediyesi. Hadi gel sana kalıcağımız evi gezdiriyim.
Dedi ve kocaman ve çok şık bir eve girdik. Evi gezdikten sonra yatak odasına geldik.
Mehmet: Yoruldunmu ?
Ben: Hayır ama birkaç dakikaya ihtiyacım var
Mehmet: Peki ama fazla uzun sürmesin Bayan KARAKAYA. :D
Dedi ve misafir odasına geçti bende valizimi aldım ve hemen banyoya koştum. Lanet olsun hazırlıksız yakalandım. Hemen ağda işimi halletim. Ardından kısa bir duş aldım ve dişlerimi fırçalayıp saçlarımı kurutup taradım. Sonra en yakın arkadaşım Ece'nin hazırladığı valizimi açtım. Açmaz olaydım oha bu ne. Tangalar kırmızı sütyenler havada uçuşuyo. En kapalı bulduğum iç çamaşırlarını ve geceliği giydim. Banyodan çıktım. Çıktığımda Mehmet yatakta uzanıyordu. Beni görünce yataktan kalktı. Bana sarıldı ve
Mehmet: Buna hazırmısın?
Ben: Sanırım evet.
Mehmet: Arya bana kesin bir cevap ver. Çünki canın acıycak ve bunu istemem. Ama benden utanmanıda istemiyorum.
Ben: Eminim Mehmet.
Dedim ve Mehmet boynumu öpmeye başladı. Sonra beni kucaklayıp yatağa yatırdı. Gömleğinin düğmelerini çözdü. Bende utancımdan gözlerimi kapadım. Birkaç dakika içinde üstümdeki geceliğin çıktığını hissettim. Daha sonradında ise iç çamaşırlarım. İşte olmaya başlamıştı. Kasıklarımda korkunç bir ağrı,acı ve sancı hissettim. Mehmet beni yatıştırmak için öpmeye başladı. Yatakta kan görünce Mehmet'i üstümden ittim ve cidden canım acıyordu. Ağlamaya başladım bir anda. Boynum ve bileklerim morarmıştı.
Mehmet: Birdaha sana asla bu şekilde dokunmıycam. Hayvanım. Canını yaktım. Özür dilerim
Ben: Tamam Mehmet birşeyim yok. İyiyim ben.
Mehmet: Saçmalama Arya. Yalan söylüyorsun.
Dedi ve bileğimdeki morarırlıkları gösterdi.
Ben: İsteyerek yapmadın. Sorun değil Mehmet.
Mehmet: Arya yalan söyleme. Canavarın tekiyim.
Ben: Artık uyusak iyi olucak Mehmet.
Dedim ve ikimizde tek kelime etmeden yattık.