Bu köy esasında bir çok esrarengiz ve bir o kadarda çılgın hadiselere şahit olmuştu.Patron Cengserin komşusunun ogluda bu köyde hayata gözlerini yummustu.Evet gözlerini sadece yummustu.Aklınızdan bunun neresi esrarengiz diye gecirdiginizi duyar gibiyim.Şimdi gelelim olaya :
Komşunun oğlu akşam tarlada yemek yerken birden ağaçtan bir ses duymuştu.İlk önce olayı tam anlayamadı fakat ağaca biraz daha yaklaşınca birde ne görsün kafası kopmuş bir baykuş.
Hemen hızla eve doğru koşmaya başlamıştı ki yolda ayagina takılan ağaç parçasıyla yere düşüp sol dizini kırmıştı.Eve gelene kadar korkudan çok hissedememisti ayağının agrisini fakat bir saat sonra feci bir agri bütün vücudunu kaplamıştı.Dizinin kırıklığından duramayan çocuğu goren babası hemen Cengseri çağırmıştı.Çünkü Cengser aynı zamanda iyi bir cikikciydi.Cengser eve geldiğinde kırık olan bacağı görünce biraz ağlamaklı bir sesle :
'Kirilan keske sadece bir bacak olsaydı. Kirilan bir köyün gelecek gençlerinin geleceği olacak.'
Evet Cengser çocuğu tedavi edip evine doğru yola konulmuştu ama ona bunları soyleten elbette bir şey olmalıydı.Ona bunları söyleyen Gümüş yiyenler in çocuğun bacağına bir iz birakmasiydi!