Tişört

64 9 1
                                    

Abim ve rafe şezlonglarda uzanarak viski içiyorlardı. Bizde sarah ile havuzdan çıkıyorduk.

Sarah: hadi fotoğrafımı çek.
Sunday: tamam dur kurulanayım.

Tam kurulanmasam da en azından telefonu tutabilecek kadar elimi kuruttum. Sarah'nın telefonunu aldım. Sarah bir yere geçti ve bende onu çektim.

Topper: o mayolarla fotoğraf atmayı düşünmüyorsunuz heralde?
Sunday: düşünüyoruz.
Derken sarah'nın fotoğrafını çekmeye devam ettim. Sonra o beni çekti.

Topper: dolaşmaya mı çıksak?
Sunday: olur.
Dedim onların yanına doğru ilerlerken.

Topper: rafe?
Dedi yan tarafına dönerek.
Rafe: tamam.

~

45 dakikada hazırlanmıştık. Çünkü abimler çok darlamıştı. Hemen hazırlanmak zorunda kalmıştık.

*17

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*17.00*
Tek araba çarşıya indik. Bir kaç saat dolaştıktan sonra yemek yemek için bir yere oturduk.

Neredeyse akşam olmuştu.

Sahil kenarı güzel bir yerdi. Yemekleri sipariş etmiş bekliyorduk. Beklerken yine sarah ile bir birimizi çektik.

Tam fotoğraflara bakarken bir bildirim geldi.
Sunday: hey baksana bu JJ değil mi?
Sarah: evet ta kendisi. İstek mi atmış?
Sunday: evet.

Topper: ne jj'i ya? Engelle çabuk.
Sunday: of abi insanların gözünde kaba biri olarak gözükmek istemiyorum.
Rafe: sebebi belli.
Topper: aynen öyle.

Onları aldırış etmeyip jj'in isteğini kabul edip geri istek attım.

Yemeklerimiz geldiğinde sohbet eşliğinde yemeye başladık.

Topper: daha 9. Sınıfa başlayacak biri için fazla büyük giyiniyorsun.
Sunday: elsalı tişört mü giyiyim abi? Hem şuan herkes böyle. Büyük mü gözteriyorum?

Topper: hayır ama-
Sarah: kısacası abin sana açık giyinme demeye getiriyor. Burda açık olmayan 30 yaş kombini yapsan hiç bir yerin açık olmadığı için bir şey demez.

Topper: ne? Hayır öyle demek istemedim.
Sarah: hıhı. Biliyoruz canım.

~

Yemekten sonra sahile inmiştik. Yürüyorduk. Terliklerimi elime aldım çünkü yürürken zorlanmıştım.

Sarah: acil fotoğraf çekilmeliyiz!!! Güneş batıyor!

Diyip beni elimden tutup hızla koştu. Terliklerimi de düşürmüştüm. Ama aldırış etmedim. Abim alırdı. Biz denize daha da yaklaştık ve fotoğraf çekildik. Son olarak bende çekilirken birden dalga gelip ayaklarıma çarptı ve düştüm.

Sarah: aman tanrım!!
Diyerek güldü. Ona karşılık gülerken abim bağırdı.

Topper: kalk sunny!!! Elbisen beyaz!
Sunday: hasta olacaksın demiyorda elbisen beyaz diyor.

Ultraviolence || Rafe cameronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin