1.0 Yıllar Sonra

0 0 0
                                    

¿~¿

"Dünyanın sonu neden gelmiyor ?" Dedi Şubat.

Kerem bir yandan onu dinliyor, diğer yandan bir hafta sonra onun başka bir adamla evleneceğini düşündükçe, içini buruk bir hüzün ve öfke kaplıyordu.

"Kaçalım Şubat !" Dedi Kerem.

Şubat kafasını yere eğdi. Kerem'in gözlerine bakamıyordu.

"Yapamam." Dedi.

Kerem ayağa kalktı, gecenin en karanlık tonu, havada ki soğuk, rüzgarı hissetmeye başladı.

"Sevmiyor musun ? Ben senin sevdiğin değil miyim ?" Dedi.

Şubat yavaşça kalkti yerinden, arkası dönük olan Kerem'in beline sarıldı.

"Anlamıyor musun ? Seni öldürürler Kerem." Dedi.

Bir süre öylece kaldılar, kıpırdamadan.

"Sana başkası dokunacak Şubat, ben zaten öleceğim o zaman." Dedi.

Şubat son kez kokusunu çekti içine Kerem'in. Gozlerini kapattı, bu anı bütün hücrelerine hissettirdi.

"Bitti Kerem." Dedi kısık bir ses tonuyla.

Gözünden akan bir damla yaşı saklamaya çalışıyor, kendini bütün gücüyle sıkıyordu. Babasının Kerem'in ailesiyle olan husumeti, onların kavuşmasına asla izin vermeyecek oluşu, Kerem'in başına gelebilecek en ufak kötü bir şey...

"Ne demek bitti Şubat ?" Dedi.

...

~12 Yıl 4 Ay Sonra~

Gözleri birden açıldı ve yattığı yataktan bir anda fırladı. Gözleri henüz kendine gelmemişti. Zar zor saate baktı, toplantıya az bir zaman kalmıştı. Üzerini değiştirdiği gibi çıktı evden.

"Salim arabaya getir ! Geç kaldık hadi." Dedi.

Salim koşarak arabaya bindi ve çıkışa doğru geldi.

"Günaydın Kerem Bey." Dedi.

Kerem arabanın dikiz aynasından Salim'e baktı.

"Salim bana bir daha Bey dersen kötü olacak bak." Dedi.

Salim gülümsüyordu, çocukluk arkadaşıydılar, her an birlikteydiler. Kerem'in belkide hayatında güvendiği tek insandı Salim. Bu koskoca şirketin başına geçtiğinde ilk işe aldığı kişide Salim'di.

"Peki Kerem Bey, bir daha demem." Dedi gülerek.

Kerem de gülmeye başladı. Eliyle Salim'in omuzlarına vuruyor ve gülmeye devam ediyordu.

Şirketin önüne geldiler ve Kerem hızlıca arabadan inip toplantının yapılacağı salona doğru yöneldi. Şirketteki bütün gözler onun üzerine çevrilmiş, çalışanlar ona bakıyordu. Herkese tebessüm ediyor, mimikleriyle selam veriyordu. Kapıyı açtı ve içeriye girdi. Henüz toplantı başlamamış gorusme yapacakları firmanın temsilcisi gelmemişti bile. Kendisine ayrılan koltuğa geçti, çalışanlar ile son bir kaç pürüzü hallettiler. O esnada kapı açıldı ve içeriye bir kadın girdi. Kerem kafasını kaldırıp baktığı anda dondu kaldı.

"Şubat." Diyebildi sadece kendisinin duyabileceği ses tonuyla.

Şubat onu tanımamıştı, elinde ki dosyaları masaya bıraktı ve kendisine ayrılan koltuğa oturdu. Kerem ile göz göze geldiklerinde, Şubat'ın kendisini tanımasını umut ediyordu.

Toplantı bitmiş herkes birbiriyle selamlaşıyordu. Kerem elini uzattı ve Şubat'ın elini sıktı. Hiç değişmemişti o his, onun elleri. Kafasından binlerce an geçiyordu.

"Hayırlı olsun o zaman." Dedi Şubat.

Kerem sustu, bir süre öylece ona baktı. Nasıl tanımadı ki beni diye düşünmeye başladı. Sonra aradan geçen yılları düşündü ve tebessüm etti.

"Olsun o zaman." Dedi ve odadan ayrılıp arabasına doğru gitti.

Arabanın önüne geldiğinde içeride bekleyen Salim ile göz göze geldi. Salim onun kafasında bir şeylerin olduğunu anlamıştı bile. Kapıyı açtı ve arka koltuğa oturdu.

"Hayırdır Kerem Bey, iyi misiniz ? Dalgın duruyorsunuz..." Dedi.

Kerem arabanın camını açıp, öylece dışarıyı izlemeye başladı. Kaç yıl geçti üstünden diye kendisini sorguluyor, bir yandan bazı kesitler kafasında canlanıyor, arada tebessüm edip arada yüzünü öfke kaplıyordu.

"Onu gördüm Salim." Dedi.

Salim hiç beklemediği anda, 20 dakika önce sorduğu sorunun cevabını almıştı.

"Kimi gördünüz?" Dedi.

Kerem tekrar dışarıya bakmaya başladı.

"Şubat, Şubat'ı gördüm Salim." Dedi.

Salim bir anda frene bastı ve durdu. Arabayı kenara çekti, denizin sesinin duyulduğu bir yerdi.

"Nerede gördün ? " Dedi.

Kerem olan biten her şeyi anlattığında, Salim'in yüzünde hafif endişe belirdi. Şubat evlendikten 5 sene sonra kendisini toparlayabilmişti Kerem, şimdi tekrar aynı şeyleri yaşamasından korkuyordu.

1 yeni mesaj ■

Aşkım evdeyim ben, toplantı bitince gelsene..

~~~~~~~~~~~~~

"Hadi gidelim Salim." Dedi ve arabaya bindi tekrar.

"Eve mi geçelim ?" Dedi Salim.

"Eylül'e gideceğim." Dedi.

Salim bunu duyunca biraz olsun rahatlamıştı. Arkadaşının tekrar o karanlık günlerine dönmesini istemiyordu.

Kerem eve girince Eylül bir anda kapının arkasından çıkıp boynuna sarıldı. Dudakları kavuştu hemen sonra.

"Dur dur dur sakin ol." Dedi Kerem gülerek.

Eylül bir and durdu ve koltuğun üstüne oturdu.

"Peki Kerem Bey, oldum." Dedi.

Kerem onun bu çocuksu hallerini çok seviyordu. Hemen kolunu omuzuna atıp kafasını göğsüne doğru çekti ve sarıldı.

"Seni seviyorum." Dedi.

Eylül'ün gözlerinin içi ışıl ışıl olmuştu hemen. Boynunu eğiyor, gülüyor Kerem'e bakmaya doyamıyordu.

"Nasıl geçti toplantı ?" Dedi.

Kerem'in bir anda yüzü düştü ama tekrar zoraki de olsa gülümsedi.

"Daha güzel olamazdı, anlaştık firmayla. Artık onların işlerini biz yapacağız." Dedi.

Eylül bir anda fırladı yerinden ve dolaba doğru gitti.

"O halde bunu kutluyoruz." Dedi.

Dolaptan biraz alkol kendisine, birazda Kerem'e koydu. İlk yudumu henüz almıştı ki telefonu çaldı. Telefonu açtı ve konuşmaya başladı. Çok geçmedi, yüzü bembeyaz kesildi, elinde ki bardak birden yere düştü paramparça oldu.

"Noldu ? Kim aradı? Kerem ! İyi misin ?" Dedi.

● fav atmayı unutma :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞUBATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin