Boynuma giren şiddetli ağrıyla gözlerimi araladım. Yüzümü buruşturarak etrafa bakmaya başladım.
Beynim zonkluyor lan. Nerdeyim ben?
Ne verdiler lan bu şerefsizler bana?
Yavaş yavaş aklım yerine gelirken,
burnuma gelen kokuyla yüzüm daha da buruştu. "Bu koku ne lan sanki bokla benzinin karışımı gibi." Kendi kendime konuşurken bir yandan da uzandığım yerden kalkmaya çalışıyordum. Ama kalkamamıştım. Belim ağrıyordu. Anlaşılan beni bayıltıp bir köşeye atmışlar belalarını seveceklerim.Bir dakika..
En son Ayça bana doğru koşuyordu.. şimdi nerdeyim ben?
Ama en önemli soru bunu kim veya kimler neden yaptı?
Etrafı tekrar incelemeye başladım. Çok tozlu ve kirliydi. Hiç pencere falan yok, adeta havasızlıktan öl der gibi. Biraz büyüktü ama içi bomboştu. Sadece köşede 2 tane tozlu sandalye vardı.
Depo olabilir burası.
Ama dediğim gibi asıl soru bunu kim-
Vay arabasını-
Tabi ya. Bu benim aklıma daha önce neden gelmedi?
Kesin kendine hayrı olmayan hain doktor yapmıştır bunu.
Bak yine asabım sinirlendi. Sinirle yanımdaki duvara bir yumruk attım.
Ama ben ona gösteririm. Bir polis nasıl rehin tutulurmuş ona seve seve öğreticem.
Gıcırtılı bir kapı sesi ile bakışlarım sesin olduğu tarafa kaydı. Gördüğüm suratla gözlerimi devirdim. Hiç şaşırmamıştım. Bizim suratsız doktor işte.
Pis pis sırıtarak köşedeki sandalyeyi önüme çekip oturdu. Hem tipsiz hem pis. Aman benimkide laf midesi mi var ki içi kaldırsın?
Ayağa kalkmaya çalıştığımda ellerimin bağlı olduğunu anladım. Sertçe ona baktım. Ağzımdan hırlar gibi bir ses çıktı. Bana üstten üstten bakarak sırıtmaya devam etti. Ama görüyordum gözlerinde hala bir korku vardı. Benden korkuyordu. Bağlı olsam bile..
"Hayırdır?" diye göz kırptı. "Yerin rahat sanırım, baksana tam sana layık. Nasıl beğendin dimi kuzen?"
Alaylı sırıtması ve cümleleriyle içten içe sinirimi daha da bozarken dışardan ifadesiz duruşumu bozmuyordum. Aksine bende soğuk bir gülümsemeyle karşılık verdim. "Sen zahmet etmeseydin lan. Bu kadar canına susadığını bilseydim ben kendim sana gelirdim."
Başımı salladım ve devam ettim. "Sende akıl namına birşey olmadığını bir kez daha gösterdin, tebrikler."
Söylediklerime psikopatça kahkaha atmaya başladı. Şerefsiz ruh hastası.
Kahkahası azalınca bana bakıp, "Bazen komik biri olabiliyorsun kabul ediyorum ama bu kadar hayalperest olduğunu bilmiyordum kuzen." dedi.Gözlerinin içine bakarken, bir yandan da çaktırmadan, sağ kolumun içinden bıçağımı çıkarıp, ellerimde ki bağlı ipi kesmeye çalışıyordum.
Dediklerine gülüp, "Göreceğiz kuzen göreceğiz. Buradan kurtulduğumda kim hayalperestmiş, kim adam kaçıranmış, hepsi ortaya çıkacak." dedim.
Sadistçe bir sırıtmayla bana bakmaya devam etti. "Ben izin vermezsem hiç bir şey ortaya çıkamaz.. kuzen. Ne sen ne de diğer herkes, hiç kimse çıkaramaz."
Yeminle psikopat bu lan.
Birde akrabam olacak soytarı.
Bu sefer ben bir kahkaha patlattım. "Aynen aynen sensin kuzen. İnandık." Yavaş yavaş kahkaham azaldı "Sen bu akılla nasıl doktor oldun lan?" dedim. İğrenek onu süzdüm. "Doktor olmuşsun ama adam olamamışsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaşımın Abisi | Texting
Random0534 *** ** **: Lafı uzatmayı sevmem. 0534 *** ** **: O yüzden direk konuya dalıyorum. 0534 *** ** **: Ben seni seviyorum Ayça. 0534: *** ** **: Hemde çok. 0534 *** ** **: Bu nasıl oldu inan ki bende anlamadım. 0534 *** ** **: Aklımdan çıkmaz o...