bensiz devam edebileceğini düşünmekten nefret ediyorum.
- 21
Amcamın eve girdiğine emin olduktan sonra elimdeki henüz yarısını içtiğim sigarayı su doldurduğum bardağın içine attım. Balkondaki bitkilerden birinin önünde eğildiğimde saksısının dibine bardağı boşalttım ve hızlı davranarak toprağını elime karıştırarak sigaranın görünmesini engelledim. Elime bulaşan toprağı da kazağıma sürerek temizledim.
Balkon kapısını açık bırakacaktım. Üzerimdeki kazağı çıkarıp yatağımın üzerine fırlattıktan sonra ince tişörtümle çıktım odamdan sessizce. Sigara kokusu kazağa sinmişti sadece. Ellerim kokmuyordu neyse ki. Odamın kapısını kilitlemeden ses çıkarmamaya çalışarak koridorda yürürken amcamla annemin salonda oturup konuşmaya başladıklarını duyabiliyordum.
"Konuşmak için geldim Jihyun. Beomgyu nerede?"
Bu amcamdan öyle bir nefret ediyordum ki... sahiden. Hiç utanmadan her hafta evimize gelip anneme yalvarıyordu. Orospu çocuğu. Annemden istediği şeyin kolay olduğunu düşünüyor olmalıydı.
"Odasında. Balkonda olmalı." Annem biraz duraksadı. Sonra ekledi bıkkın bir nefes vererek. "Yine aynı şeyleri söylemeye geldiysen eğer boşuna–"
"Jihyun. Abimle konuştum ve sana bir teklifle geldim bu kez."
İçimi anında bir huzursuzluk kapladı, biraz da endişe. O adamın varlığını hatırlamak beni geriyordu. Amcam olmasa unutup gidecektim belki de. Ama sağolsun, bana itinayla hatırlatıyordu cezaevinde yatan bir babam olduğunu.
Salon kapısına yaklaşmadan duvardan ikisini dinlemeye başladım. Ses çıkarmıyordum. Aslında anneme daha sonra ne konuştuklarını sorabilirdim, bana açıkça söylerdi hep. Fakat bu kez amcam bir tekliften bahsediyordu ve anneme sormayı bekleyemeyecek kadar endişeliydim. Duymak istiyordum bir an önce.
"Abim serbest kalmak şartıyla seninle boşanmayı kabul ediyor. Hatta evrakları içeriden imzalar ve için rahat etsin diye siz boşanmadan salmazlar onu. İfadeni değiştirmen için ne istiyorsan yapmaya hazır."
"Ne değişecek Jung? Boşansak bile rahatsız etmeye devam edecek. Abini tanımıyor musun sanki? Kendimi düşünmüyorum. Artık kendimden geçtim, benim bir oğlum var. Bir çocuğum var. Geleceğinin garantisini verebilir misin bana? Henüz sadece yirmi yaşında."
Kahretsin. Annemle ikisinin boşanması hiçbir şey ifade etmeyecekti. Eğer o dışarı çıkarsa anneme de bana da tekrar cehennemi yaşatırdı. Bunu en iyi bilen annemdi zaten. Ben çocuk aklımla hatırladığım kadarıyla düşünüyordum. Annemin tek isteği babamın bizden uzak olmasıydı.
"Kendini tamamen masum olarak görüyorsun. Senin yüzünden yaşandı bunlar. Elbette abim affedilecek bir şey yapmadı. Ama sen de öyle. Neyse. Kasabadan taşınmak istemez misin? Daha uzak bir köye ya da başka yere? Eminim Beomgyu ister. Hep Meyus'tan nefret ettiğini söylerdi. Birlikte kasabadan uzağa gidebilirsiniz. Ben yardımcı olurum. Ne gerekiyorsa hallederim. Adresinizi abime söylemem bile."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bare minimum
Fanfictiongözlerime böyle bakarsa nasıl inanabilirdim ki beni artık sevmediğine?