Binbaşı Imp Yb

3.

Uzatılan ele kısa bakıp eli kavrayan Barca ile Igor tekte hiç zorlanmadan binbaşıyı kaldırmıştı ayağı kalkınca ikili ellerini çekmiş duruyordu askerleri birden alkış kopardı Igor anında iki timi susturdu sonra Barcaya dönüp "siz Türkler alışkın değilsiniz kıçınız donmadan kaybolun" dediğinde bunu time söylemişti ama Barcaya bakarak dediğinden kimse hareket etmemişti Igor gözlerini Barca dan çekip Türk timine bakınca tim anında çil yavrusu gibi ek binaya gitti kendi timine de gitmesini söyledikten sonra yüzbaşılarına döndü "Konstantin yüzbaşını al odama geçin geliyoruz" dediğinde ikili de gidicekti ki kenan kısa bi an binbaşına baktı onay bekler gibi Barca kafasını sağa yatırıp git der gibi yaptıktan sonra Igorun lacivertlerinin odak noktası olmuştu

"Ulan dur dur" demişti Igor Barcanın üzerine gelirken "noldu lan" diyip yüzüne bakmıştı Barca
"Oğlum bıyığın donmuş lan" dediğinde Igor kendi şakasına saçma bir gülüş atmıştı eli adamın bıyığındayken "aman ne komik dur bakalım Rus o benim kürküm donmaz öyle" dediğinde ikili sanki normal arkadaşmış gibi konuşuyorlar asla bir tuhaflık yoktu aralarında "senin niye bıyığın var gerçekten" diyen Igorla Barcanın gülesi gelmişti Türkçesi çok aksanlı bazen de kelimeleri tuhaf kullanıyordu garip bi konuşma tarzı vardı

"Noldu lan senin çıkmıyor mu kıskandın demi" dediğinde Igorun kaşları çatılmış eli bıyıksız bıyık bölgesine gitmişti "hiçte bile amına koyayım traş oluyorum ben sen gibi miyim" dediğinde Barca kahkaha atmıştı güzel gülüşü olan bi adamdı çoks ık gülmezdi ama güldüğündeki ifadesi görülmeye değerdi Igor kısa bir an kaşları çatıkken hala ona bakıyordu ardından bir şey demeden yürüdü

Barca çokta siklemedi ona ters değildi bu hareketler o da yürüdü ana binaya dev bedenin önden gidişini izledi asansöre binmedi piç bilerek merdivenlere yönelince Barca ayağındaki hafif karı bi kere basamağa vurarak düşürdü kaymak istemezdi

birlikte Igor önde Barca arkada çıktılar Igor odasına geldiğinde kapıyı hayvan gibi açmıştı sonra arkadan onun girişini beklemiş kapı kolunu bırakmadan kapatmıştı içerde koltuklarda oturan ikili anında ayağı kalkmışlardı Binbaşı kendi koltuğuna geçtiğinde Barca hala ayaktaydı elleri arkada dev bacaklarını genişçe açmıştı Igor kısa bi an bakıp "otursana Türk bekliyon mu davetiye" devrik cümlesiyle odada iki Türk vardı lakin onun hedefi binbaşıydı

"Yok oturmayacağım Rus" dediğinde Igor bi şeyler mırıldanmıştı sinirle önündeki dosyaları kurcalarken Barca dönüp yüzdaşlarına koltuğu gösterdi ikili geçip oturacakken Igor kafasını kaldırmasıyla ikili donup kalmıştı korkunç bir görüntüydü öyle ki Kenan Barcanın yanına kadar gelmişti Konstantin Türkler gittikten sonraki azarı düşünüyordu Barca yan tarafındaki pencereye ilerledi Igorun dikkati ikinci kez dağılmıştı ama önüne bir dosya açabilmişti

Barca camın altına bacaklarını vererek kıcını boylu boyunca cama yasladı ellerini bağlayıp adamı dinlemeye koyuldu yüzbaşıları esas duruştaydı bu sırada Igor ise elinde küçük metal bir sustalı bıçak ustaca açıp kapatıp çeviriyordu "yeni tip eğitimlere geçmeliyiz bunu uygulamalıyız" dediğinde kağıdı soluna yani Barcadan tarafa bıraktı Barca iki adımda masanın dibine gelip kağıdı okuyordu İngilizce yazılmış bir belgeydi eğitimlerin havuzda geçeceğinden bahsediyordu bu su altı eğitimleri oldukça zordu Barca kağıdı tekrar masaya bıraktı diz kapaklarının biraz daha üstü masaya değerken kollarını yine bağlayıp yüzünü Igora çevirdi "bunlar zor ekstra çaba demek deniz elbette önemli ama buna henüz hazır değiller" dediğinde

Igor itiraz kabul etmezmiş gibi hafif tepeden ona bakan bedene nispet gibi sandalyesini geriye çekip devasa bacaklarını iyice açtı kelimenin tam anlamıyla eril durup karşındaki bıyıklıyı inceledi "benim askerlerim hazır seninkileri bilemem" dediğinde bu Barcayı sinirlendirmiş olucak ki
"Görücez onu yap lan başlat yapalım" dediğinde Barca iki elini bozup masaya koymuştu