Strawberry Blond {Daerin}

romance in the air

İki kişinin uzandığı yatakta ilk Haerin gözlerini açarken gözlerini ovuşturup kendine sarılan çırılçıplak kıza baktı.

Dünkü yaşananlar bir bir aklına düşerken sinsice gülümsemişti. Onun hareketlenmesi ile uyanan Dani de gözlerini ovuşturup kendien gelmişti. İkisinin de çıplak olduğunu fark ettiği anda yorganı kendine çekmiş hemen açık olan yerlerini kapatmıştı. Fakat bu sefer de yorganı çektiği için Haerin tamamen açılmıştı. Hemen gözünü kapattığında hafifçe parmaklarını aralayıp Haerin'e bakmıştı. Kız hiç umursamadan uzanmaya devam ediyor ve Dani'ye gülüyordu.

"Heyy! Utanıyorum." Dani isyan ederek söylendiğinde Haerin çok güzel bir karşılık vermişti.

"Gel buraya." dizlerinin üstünde yorgana sarınmış duran Dani'yi kendine çekmiş ve yorganı ayakları ile itekleyerek yere düşürmüştü. Kızı kocaman sarıp iyice kendine çekerken devam etmişti.

"Bir tur daha mı atsak acaba?" arsız yüzüyle Dani'ye bakarken söylemişti. Dani ise o sıra yerin dibine girmek istiyordu utançtan.

"Kızlarr, hadi kahvaltıya ineceğiz. Hala uyanamadınız mı?" kapı tıklanıp Felix'in sesi gelirken Dani karşılık verdi.

"Geliyoruzzz." Dani Haerin'den kaçmış ve hemen iç çamaşırlarını geçirmişti. Daha sonra bavuluna ilerlemiş bugün için ayarladığı kıyafetleri giymişti. Haerin onu izliyordu bunları yaparken.

"Kalk hadi Haerin kahvaltıyı kaçıracağız."

"Emrin olur aşkımmmm."

"Hanımcı seme misin sen?"

"Seme miyim ben?"

"Dün beni düzerken öyle gözüküyordun."

Dani'nin dediğine ikisi de gülerken devam etmişti Haerin.

"Öyleyse evet hanımcı semeyim ben." yataktan kalkıp giyinmiş kızın yanına gelmiş ve yanağına bir öpücük kondurup o da üstünü giyinmek için bavuluna ilerlemişti. Ellerini yüzlerini yıkamışlar sonra da hafif bir makyaj yapıp çıkmışlardı.

Hep beraber açık büfeden bir şeyler alıp oturmuşlardı. Changbin, Felix'in kendi elleriyle uzattığı yemekleri yiyor, Felix tarafından besleniyordu. Minji ve Hanni yeni aşıklar olarak birbirleriyle flörtleşiyorlardı. Dani ve Haerin'in halı belliydi zaten.

Tomoya herkese bakıp iç çekti. En son Hyein'le etkileşimi düğün zamanı çiçek uzatması ile olmuştu. Artık bir şeylerin zamanı gelmişti. Sakin sakin kahvaltısını yapan yanındaki Hyein'e döndü.

"Hyein."

"Hmm."

"Sence de çok yalnız değil miyiz? Şunlara bak. Hepsi çifte kumru bizsa kahvaltı yapıyoruz."

"Evet birazcık öyle." Hyein sakince onaylamıştı.

"Bence biz de çıkmalıyız. Biz de böyle aşk yaşayabiliriz."

Hyein duydukları ile boğazına kaçan yemek yüzünde öksürmeye başlamıştı. Yanındaki suya uzanıp içip kendine gelmeye çalıştı.

Changbin karşıdan gülüp dalga geçti.

"Oğlum öyle çıkma teklifi mi edilir lan?"

"Nasıl etcem yaa?"

"Yaaa aklıma geldi de Changbin bana çok güzel çıkma teklifi etmişti." Felix araya girmiş aşık gözlerle Changbin'e bakıp kafasını yaslamıştı omzuna.

"Owww benim minik bebeğim." Changbin sevgilisini mıncıklamaya başlamıştı bunun üzerine.

"Ya şuna bak ya. Ben de aşk yaşamak istiyorum anlıyor musunuz?" Tomoya, diğer kızlara dönüp kendini açıklamaya çalıştı.