Natsu'nun ağzından~
Neden eve birlikte gitmeyi teklif ettim bilmiyorum. Açıkçası bir an hayır diyecek sandım fakat kabul etti. Ama konuşacak hiçbir şey bulamıyorum. Ve bu sessizlik rahatsız edici olmaya başladı.
"Lucy." dedim bir anlık cesaretle.
"E-efendim?" Şaşırmışa benziyordu.
"Neden geldin?" Anlamamış gibi baktı. "Yani... Önceki okulundan."
Birden suratı düştü. Başını diğer tarafa çevirdi. Bu konu hakkında pek konuşmak istemiyor gibiydi. Derin bir nefes alıp,güneşin batmak üzere olduğu, gökyüzüne bakarak konuşmaya başladı "Hiç nefes alamayacakmış gibi hissettiğin oldu mu? Yıllardır yaşadığın yerde 'Burada yaşamam yanlış geliyor' yada 'Burası cidden benim evim mi' diye hissettiğin... Ben öyle hissettim. Artık bir şeyler yanlış geliyordu. Aldığım her nefeste zorlanıyordum. Acı veriyordu, gözlerim doluyordu. Yalnızdım... Biraz olsun yalnızlığım geçsin, nefes alışım azda olsa rahat olsun istedim..." Anlatırken bile acı çekiyor gibiydi "Ve..?" diye sordum. Kalbim durdu o an... Daha önce hiç görmediğim derecede parlak ve güzel bir gülümseyiş, batmak üzere olan gün ışığıyla birlikte nefes kesiciydi... Az önce Lucy'nin dediği gibi, nefes alamıyordum. "Umduğumdan daha iyi bir sonuç elde ettim. Buradakiler... Çok iyi. Hak edemeyeceğim kadar mükemmel arkadaşlar edindim şu bir günde. O kadar mutluyum ki. Her şey için teşekkürler." dedi. O an diyecek bir şey aradım. Onun bu içten gülümseyişine ve sözlerine biraz olsun karşılık vermek istedim. Ama tek yapabildiğim gülümsemek oldu.
Lucy'nin Ağzından~
Ona neden bu açıklamayı yaptım bilmiyorum. Gülüşü neden bu kadar parlak bilmiyorum. Ama anın tadını çıkarmak için boş verdim. Bir süre sessizliğin ardından " Happy ile tanışmak ister misin?" diye sordu.
"Happy? Kedinle mi ?"
"Evet."
"NE!? Konuşan bir kedin olduğu konusunda ciddi miydin sen!?"
"Evet..." dedi şaşırarak.
Nefesimi seslice verip " İyi bakalım, tanışalım şu 'konuşan' kediyle."
--------
Evin önüne gelince durdum. Boş boş eve bakmaya başladım. Çünkü burası evimin az ilerisindeki diğer evlerden farklı olan evdi. Nefes alıp ilerledim. Kapıyı açınca ayakkabılarımı çıkarıp içeri girecekken dondum kaldım.
"OHA!!"
"Ne oldu Lucy?" dedi normal bir şeymiş gibi.
"Ne mi oldu. BU EVİN HALİ NE!? Siz burada nasıl yaşıyorsu---"
"Sen mi geldin Natsu?"
"B-bu... B-b-bu....." diyecek bir şey bulamıyordum. KEDİ AZ ÖNCE. 'SEN Mİ GELDİN NATSU" DEDİ. OHA!!
"Evet Happy. Bak seni kimle tanıştıracağım."
Kedi uykulu gözlerle bana baktı.
"Balık getirdin mi?" dedi. Getirmem mi lazımdı?
"H-Hayır?"
"Peh. Natsu ben böyle çirkin biriyle tanışmam."
"HA!?" Natsu ise gülüyordu. "Uyanınca huysuz olur. Hele acıkmışsa. Gerçi acıkmadığı bir zaman yok." dedi" düşünceli bir tavırla.
Bir süre sonra az önceki kedi uykusu açılmış, enerji dolu bir sesle "SELAM." dedi. Bana mı diyor diye 3 kez kontrol ettikten sonra "S-selam..." dedim.
"Ben Happy." dedi gülümseyerek. "Hahahah. Ay ahaha. Pardon hahah." Duramıyordum gülesim tutmuştu. Natsu ve Happy bana anlamayarak bakmaya başladılar "Ben de Lucy. Memnun oldum Happy. Şey.. Az önceki huysuz kedi yerine böyle güler yüzlü bir kedi gelince şaşırdım, kusura bakma." dedim gülümseyerek.
"Ha? Natsu ben huysuzluk mu yaptım?"
"Bilmem huysuzluk mu yaptın?"
"Bilmem baksana Lucy öyle diyor."
"Acaba sürekli hayal gören birimi. "
"Delileri eve getirmemelisin Natsu."
"Acaba hayalinde et yiyebiliyorm---"
"HEY FISILDASANIZDA SİZİ DUYABİLİYORUM APTALLAR!"
Bir süre havadan sudan muhabbet ettikten sonra vaktin geç olduğunu fark ettim "Her şey için teşekkürler. Güzel bir akşam geçirdim, ama kalksam iyi olacak."
"Gitmesen olmaz mı Lucyy~~"
"Maalesef gitmem gerek Happy."
Kapıya doğru ilerlerken " Happy , ben Lucy'i eve bırakıp geliyorum." dedi Natsu.
"Tamam Natsu. Çabuk ollll~"
"A-ah, şey.. Gerek yok yakın zaten.." dedim
"Olmaaz. Saaet geç oldu. Başına bir şey gelsin istemem." dedi.
Kızarmıştım.
Neden?
Happy deden.
Komik değil.
Evet.
Tamam.
Teşekkürler.
Önemli değil.
Kendimle kavga etmeyi kesip. "Bu akşam için teşekkürler Natsu." dedim.
"Asıl ben teşekkür ederim." dedi.
Evin önüne gelince " Burası." dedim
"Burası demek..." konuşacak bir şey bulmak istiyordum ama bulamıyordum. Oda aynı gibiydi.
"Öyleyse iyi geceler..."
"Öyleyse iyi geceler." Gözlerimin içine öyle derin bakarken gidesim gelmedi. Bir süre öylece bakıştık.
Tam arkamı dönüp eve girecekken bileğimde hissettiğim el durmama neden oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Değil; NaLu
Fanfiction-NaLu fiction- Kütüphanede aradığı kitabı bulmanın mutluluğuyla dans eden bir kız; Zorla kütüphaneye getirilen bir erkek. -NaLu kurgusu-