Medyada Brant Daugherty ( Koray Saruhanlı rolünde )
''Peki, peki.'' deyip arabayı çalıştırdı ve, ''Evin nerede?'' diye sordu. Evi tarif ettim. Sonrada ona döndüm ve gözlerine bakıp,
''Evet. Anlat bakalım artık şu yardım meselesini.'' dedim.
''Yarın gece benimle bir davete katılmanı istiyorum.''
''Nasıl bir davet bu? Parti falan mı?''
''Hayır! Eski sevgilimin düğünü. Eski, yakın arkadaşlarımdan biriyle evleniyor.''
''Hıı! Eski sevgilinin düğününe, hem de eski yakın arkadaşınla olan düğününe mi gideceksin sen?'' Sesim çok şaşkın çıkmıştı ama o çok rahattı,
''Evet. Davet edildim ve gideceğim. Ne var bunda?''
''Hiç! Arkadaş kalmayı başardığınıza şaşırdım sanırım.''
''Arkadaş kalmadık. Akılları sıra gelmeyeceğimi düşünerek ve beni sinir etmek için davetiye gönderdiler. Ben de onlara, Koray'ı tanımadıklarını göstermek istiyorum. Bu kadar basit.''
''İyi de senin gibi bir adamın sevgilisi falan yok mu yani? Niye oraya benimle gitmek istiyorsun ki?''
''Sevgilim vardı. Yani birkaç gün öncesine kadar vardı. Ama ayrıldık. Hem benim gibi bir adamdan kastın nedir?'' Bu soruyu nasıl savuşturacaktım? -Çok güzel mavi gözlerin var, kumral saç rengine bayıldım, vücudunda gayet iyi görünüyor- diyemezdim tabi ki. Hemen lafı toparlayıp,
''Yani anladığım kadarıyla ensen kalın ve tipin de düzgün. Her halükarda hemen sevgili bulabilirsin. Bu şartlara koşarak gelecek çok kız var. Hem de oldukça güzel kızlar.''
''Sen çirkin misin?'' Bu soruyu direk gözlerime bakıp sormuştu. Ben kekelememeye çalışarak,
''Çirkinim dersem kendime, çok güzelim dersem, güzellere haksızlık etmiş olurum. Ben kendime sevimli demeyi tercih ediyorum. '' dedim. Aldığı cevap hoşuna gitmiş gibi gülüp başını salladı. Konuşmaya devam ettim,
''Peki! Anlaşma anlaşmadır. Ama bir sorun var! Gideceğin düğün de ensesi kalınların düğünü mü?''
''Evet. Sosyetik bir düğün diyebiliriz.''
''Oh çok süper! Ben öyle bir yere ne giyilir bilmiyorum. Ve zaten giyecek uygun bir şeyim de yok. O yüzden bence başka birini bul bir geceliğine. Sosyetik bir arkadaşın falan yok mu? Sana bir geceliğine sevgili rolü yapacak?''
''Kıyafet sorun değil. Yarın onu hallederiz. Ve sosyetik birini istemiyorum. Ben, onların daha önce görmediği ve hakkında hiç bir şey bilmediği birini tercih ederim. Sen sevimlisin ve tipin de fena değil. Yanımda sırıtmayacağını düşünüyorum.''
''Demek tipim idare eder? Vayy çok sağol yaaa! N'apalım, babamızın memur maaşıyla tipimizi bu kadar düzeltebiliyoruz. Senin alışık olduğun zengin süs bebekleri kadar bakımlı olamadığım için kusura bakma yani!'' Bir kahkaha attı ve bana baktı,
''Ben bir süs bebeği istemiyorum kırmızı leydi. Sadece bir geceliğine sevgilim rolü yapacaksın ve ödeşeceğiz. Sonra sen yoluna, ben yoluma. Seni rahatsız etmeyeceğim. Söz.'' Neden bu söyledikleri beni kısa bir an rahatsız etti bilmiyorum ama ona bir sözüm vardı ve bunu tutacaktım.
''Peki. Ben de sözümü tutacağım. Senin istediğin şey de olduğunda karşılıklı anlaşmamız bitmiş olacak. Kimse kimseye borçlu kalmamış olacak.'' dedim pek de hevesli olmayan bir sesle.''
''Anlaştık Lal hanım.'' Biz böyle konuşurken evimin olduğu mahalleye gelmiştik. Araba apartmanın önünde durunca Koray'a, ''teşekkür ederim'' dedim ve inmek için kapıyı açtım. Koray kolumu tuttu ve,
''Yarın gelip seni alacağım. Alışveriş ve kuaför için. Numaranı verirsen, gelmeden arayabilirim.'' dedi. Evet bu mantıklıydı. Numaramı söyledim ve kaydetti.
''Tamam. Gelmeden ararım. Sen de hazır olursun. İyi geceler Kırmızı Leydi.'' dedi ve bana göz kırptı. Bütün bir gecenin heyecanından sonra onunla yaptığım kısa yolculuk beni sakinleştirmişti sanırım. Tabii yarın başka bir heyecanlı gece vardı. Ama şimdilik bunu kafamdan atarak,
''İyi geceler kurtarıcı prens.'' dedim alaycı bir sesle, gözlerimi kısarak. Sonrada arabadan indim ve apartmana yürüdüm. Anahtarımı bulup kapıyı açtım ve içeri girerken Koray'ın hala orada olduğunu gördüm. Bana bakıyordu. Sanırım içeri güvenle girdiğimden emin olmak istemişti. Ona elimle bay bay yaptım ve oda elini kaldırıp motoru çalıştırdı ve arabayı sürüp gecenin içinde kayboldu. Ben kapıda hala saf saf arkasından baktığımı fark edip, hemen kapıyı kapattım ve daireme çıktım.
Eve girdiğimde Filiz'i kapının önünde beni beklerken buldum. Anahtar sesini duyunca koşup gelmişti kapıya. Güzel yeşil gözlerini iri iri açmış sabırsızca kıpırdanıyordu karşımda. Daha ben ağzımı açmadan,
''Çabuk bana neler olduğunu anlat! O resmini attığın yakışıklı da kimdi? 'Dönmezsem polise git' falan ne demekti? Meraktan öldüm, dakika saydım lan burada!''
''Tamam canım, sakin ol. Bir soluklanayım. İçeri girelim, her şeyi anlatacağım. Zaten yeterince absürt bir geceydi...''
************
Sahte Masal artık dijital bir okuma programı olan HitReads uygulamasında yüklü olduğu için burada sadece ilk üç bölümü bulunuyor. Uygulamaya Google Play'dan ulaşıp kolayca indirebilirsiniz. Türkçe ve kullanımı kolay bir program olduğu için de zorlanmadan Sahte Masal ve başka birçok kitaba ulaşabilirsiniz.
SiyahLotus_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHTE MASAL-
RomanceSahte Masal artık dijital bir okuma programı olan HitReads uygulamasında yüklü olduğu için burada sadece ilk üç bölümü bulunuyor. Uygulamaya Google Play'dan ulaşıp kolayca indirebilirsiniz. Türkçe ve kullanımı kolay bir program olduğu için de zorlan...