İlk ve Son

998 66 14
                                    

Mesajla o kadar çok ısrar eden oldu ki hemen yayımlayayım dedim.Bu arada Çilek Kokusu hikayemide okuyun.Hadi iyi okumalar.

Mezarın başına oturup ağlamaya başladım.

"Neden gittin ha?Seni sevdiğimi bile bile niye gittin.Doğum günü hediyesi olarak git dedin.Belki yanında kalsam böyle olmazdı.Merak etme yanına geleceğim.Şimdi gözünün önünde.Yanına geleceğim ve beni sevip sevmediğini öğreneceğim."

Elimdeki silahı kafama tuttum.

"Hazır ol ben geliyorum.Orada seninle yüzyüze konuşacağım."

Tetiğe basacakken biri elimden aldı ve yere düştük.

"S-selim.Ruh musun sen?"
"Gülme ya.Resmen bir ruhla konuşuyorum."
"Bana sarıl bakalım ruh muyum gerçek miyim?"

Selimin bunu demesi üzerine ona sarıldım.Hemde sıkıca.Tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Selim
Şebnem bana sarılıken birden itti beni.

"Şebnem?"
"Niye böyle birşey yaptın!?Acı çekiyim diyemi yoksa seni sevdiğimi öğrenmek için mi?"
"Şebnem dinle-"
"Neyini dinleyeyim ha!Nasıl yandı canım biliyor musun?Ben az kalsın ölüyordum be.Ölseydim hiç mi pişman olmayacaktın!?"
"Başımda mafya çetesi vardı.Bu numarayı yapmak zorundaydım.Ben seni her gün takip ettim Şebnem başına birşey gelmesin diye!"
"Niye dinledin beni madem?"
"Bana karşı hissettiklerini merak ettim."
"Etme.Bunda sonra hissetiklerimi de beni de merak etme.Senden nefret ediyorum."

Mezarlıktan çıkarken Selim bağırdı.
"Seni çok seviyorum."

Beni sevdiğini söylemesi gerçek inanılmaz bir duyguydu ama yaptıkları affedilebilir gibi değil.Giderken Selim kolumdan tuttu.

"Yapma Şebnem!"
"Neyi yapmayayım ya.Tamam anladım mafyalardan kaçtın ama bana neden heber vermedin?"
"Sana söyleseydim her türlü seni bulup ağzından laf almaya çalışırlardı.İnan bana ölnekten bir gram dahi korkmuyorum.Sırf sana birşeyler yapmalarından korktuğum için bu numarayı yaptım."
"Birşey söylemeyecek misin?"
"Selim mezarlıkta içim daraldı.Bir yerlerde oturup konuşsak."
"Tamam."

Selimin arabasına bindim.Cafeye geldik.Aklımdaki soruların cevabını almadan onu affetmeyecektim.
"Bana doğum günümde niye git dedin?"
"Benim karanlık hayatımı yaşamak istemediğini söyledin bende o yüzden git dedim."
"Bu mudur yani?Sırf bu yüzden mi git dedin?!"
"Senin iyiliğini düşündüm!"
"İyi!"
"Ne iyi?"
"Tamam gidebilirsin!"
"Nasıl ya.Affetmedi mi beni?"
"Affetmedim!"
"Peki Şebnem.Bu saatten sonra yalvarıcak değilim!"

Hemen bir taksiye bindim.Takside ağlıyordum.Şöföre evin yolunu tarif ettim.

Selim
Eve girince Can Özgür Kainat ve Almila vardı.

"Abi bu surat ne hayırdır?"
"Şebnemle konuştuk."
"Nasıl ya?Buldun mu kuzumu!"
"Buldum kuzunu Kainat!Kavga ettik.Affetmediğini söyledi."
"Abi Kainatıma niye kızıyorsun?!"
"Canım istiyor!"
"Sakin olun!"
"Almiloşun sen karışma."
"Ulan ne güzel!Hepiniz sevdiğiniz kişiyle mutlusunuz.Bu gün ne dedim biliyor musunuz?Keşke gerçekten o mezarın içinde ben olsaydım dedim.En azından Şebnem benden nefret etmezdi.Beni severdi!"

Selimle kavga ettikten sonra evden çıktı gitti.

"Benim bir planım var."
"Söyle aşkım."
"Şimdi Şebneme gidip Selim kaza geçirdi diyeceğiz.Oda eve gelecek.Selimi kayvetmekten korkacağı için barışacak."
"Harikasın birtanem."
"Hadi işe koyulalım."

Selim
Eve gittim.Kimsenin yüzüne bakmadan odama gittim.Uyumaya çalıştım.

Şebnem

"Abi yemek yemeyeceğim!Rahat bırakın beni!"
"Hep o şerefsiz yüzünden değil mi!"
"Evet!Seviyorum onu!"
"Şebnem seninle ayık kafanla konuşacağım.Çıldırmışsın sen!"

Herkes suçluyken bulunduğu ortamı terk ediyor.Ne kadar komik ya!Yine pencereden boğazı seyrediyorum.Telefonum çalıyor.Kainat arıyor.

"Efendim Kainat?"
"Şebnem S-selim kaza geçirdi."
"N-nasıl ya!Nerede?"
"Evde şimdi."
"Hemen geliyorum."

Lütfen ona birşey olmasın.Keşke affetseydim onu.Hemen taksiye atladım.Evin önüne geldim.Taksiciye parasını verdim ve kapıyı yumruklamaya başladım.

"Açsanıza kapıyı!"
"Gel Şebnem."
"Nerede o?"
"Odasında."
"Tamam."

Hemen Selimin odasına gittim.Ona sarıldım.

"Selim lütfen uyan!Selim!"
"Noluyor be!Şebnem ne işin var burada?"
"İyi misin?Bir yerin acımıyor değil mi?"
"Burası acıyor."
"Nasıl ya?Sen kaza yapmadın mı?"
"Ne kazası?Turp gibiyim ben o nerden çıktı?"
"Of Kainat!"

Şebnem aşağı kata indi ve bizimkileri aradı.Onlar çoktan gitmişler.

"Anlaşılan bizimkiler sana küçük bir oyun yapmış."
"Küçük mü?Ben buraya gelesiye kadar kafayı yiyordum be!"
"Sen benim için üzüldün mü?"
"Ne üzüleceğim be!Gidiyorum ben."
"Şebnem dur!Ya şuan ölmüş olsaydım.Gerçekten bir kaza yapmış olsaydım.Üzülmez miydin?Beni affetmediğine pişman olmazmıydın?"

Selimin dedikleriyle çakılı kalmıştım.Gidip gelmemek arasında kalıyordum ama yaptıkları aklıma geliyordu.Çok kırılmıştım.Çok kırım onu da.Ne yapmam gerektiğine dair hiçbir fikrim yoktu.

"Söyle Şebnem!Birşeyler söyle!Niye duruyorsun öyle.Sana ilk ve son kez soruyorum.Ya beni affet ya da affetme sonsuza kadar hayatından çıkayım!"

Nasıl olmuş gençler.Sizce Şebnem affedecek mi?İnat bizim kız ama neyse görücez.Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

Playboyun İntikamı(Şebsel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin