the black dog - wolfstar

01| heyecanlar ve değişen şeyler

Nefes almak imkansız bir hale geldiğinde gözlerini açmak zorunda kalmıştı Sirius. Yine aynı kabusu görmüştü. Ruh emici bu sefer o öpücüğü veriyordu kendisine, Harry'i yalnız bırakıyordu bir kez daha.

Yatağında dikelip alnında biriken ter damlalarını tişörtü ile sildirdi. Pis aynadan kendisiyle göz göz geldiğinde midesi bulanmıştı. Evet Azkaban'dan kaçtığı 2 sene önceki halinden iyiydi belki, beline kadar gelen saçlarını omzuna kadar kısaltmış ve yüzünü tıraş etmişti. Ama yine de hala Azkaban'ın pisliğini üstünde hissediyordu.

Şu an üstünde oturduğu yatakta dahi olmak geriyordu onu. Grimmauld Meydanındaki çocukluğunun geçtiği bu eve sığınmıştı. Bakanlık hala kendisini arıyordu. Aklanana kadar dayanmalıydı bu çileye. Ama bu evde aklına gelenler sadece annesi ve Regulus'tu. Azkaban'dan kurtulsa da yeni bir çeşit ruh emicinin eline düşmüş gibi hissediyordu bu evde.

Daha fazla uyuyamayacağını bildiğinden ayaklandı. Saat sabah 6 civarıydı. Göz ucuyla takvime baktığında 1 Eylül'ü görmek gülümsetmişti onu azda olsa. Bugün Hogwarts'ta yeni bir yılın başlangıcıydı. Harry ile kurduğu nadir iletişim canını sıkıyordu. Hele ki yaşadığı ruh emici saldırısından sonra. Sirius emindi ki Voldemort Harry'i okuldan uzaklaştırmak için her şeyi yapacak ve ölümünü daha kolay bir hale getirecekti.

Oğlunun bunları düşündüğünü bilmek bile deli ediyordu Sirius'u. Harry ona James'in emanetiydi. Lily ve onu koruyamamıştı ama Harry onlar gibi olmayacaktı.

Temiz bir parşömen alıp Harry'e bir mektup yazdı, dikkatli olmasını ve Ron ile Hermione'nin yanından ayrılmaması gerektiğini de sıkça belirtti. Kreacher'a mektubu verip bir baykuşa vermesini söyledikten sonra ayaklanmıştı.

Bugün heyecanlı bir gündü aslında. Dumbledore kendisinden rica ederek yoldaşlık için evi kullanmak istediğini söylemişti. Seve seve kabul etmişti Sirius'ta. Her bir ölüm yiyeni avlamak için can atıyordu açıkcası. Yoldaşlık üyeleri bugün evine gelecekti. Dumbledore ilk toplantıyı yapmak istemişti. Onun gerginliği tamamen bu yüzdendi.

Remus'ta gelecekti.

2 yıl olmuştu ve bir mektup hariç ( ki o da Harry ile alakalı bir mektuptu) başka bir iletişimleri olmamıştı. Açıkcası Sirius'un beklediği bu değildi.

Remus Lupin.

Gençlik aşkı. Bir zamanlar her şeyi olan adam. 15 yaşında aşık olmuştu Sirius ona. Belki de daha önce ama 15'inde fark etmişti. Duygularının karşılıksız olmadığını öğrendiği o günü Azkabanın soğuk duvarları bile silememişti kafasından. 2 yıl önce Hogwarts'ta onu yıllar sonra gördüğü ilk anı hatırladı. Profesör Lupin olarak ordaydı ve hala o kadar yakışıklıydı ki!

Sirius Harry'den sonra sadece ve sadece onunla konuşmak istemişti ama o gece olaylar o kadar hızlı gelişmişti ki buna fırsat olmamıştı. Remus'a yerini belirten bir mektup bile atmıştı sonrasında ama sevgilisi ona bir dönüt vermemişti.

Evet sevgili diyordu çünkü o korkunç gece yaşandığında dahi onlar sevgiliydi. Bazı şeylerin zor olduğunu ve konuşmaları gerektiğini biliyordu ama sonuçta Sirius masumdu. Remus onu silmiş olamazdı ya.

Gerçi son günlerde buna inanmaya başlamıştı. Başlarda onu tehlikeye atmamak için mektup yazmıyor ya da yanına gelmiyor diye düşünüyordu. Ama Harry ve ateş kadehi olayları için endişelerini içeren bir mektup yolladığında bu düşüncesinde yanıldığını anlamıştı. Mektupta ikisine dair hiçbir şey yoktu. Sen nasılsın Sirius tarzı bir cümle bile yoktu.

İşte Sirius bu yüzden bugün için heyecanlıydı. Azkaban'dan çıktığı ve Remus'u cübbeyle gördüğü ilk an anlamıştı aradan geçen yıllar, yaşlar Sirius Black'in Remus Lupin'e duyduğu aşkı asla azaltmamış veya eskitmemişti.