Beş

395 62 7
                                    



Telefonu çantamdan çıkarırken zihnimdeki karmaşa dinmek bilmiyordu.

17 cevapsız arama. Barış kesinlikle meraktan çıldırmıştır. Sevdiği kişiler uzun bir süre aramalara çıkmayınca hep Panik olurdu.

Hemen Rehbere girip Barışı aradım. telefonu açar açmaz onun endişeli sesi kulaklarıma doldu.

"Alo İnci, iyi misin?"

"İyiyim Barış, telaşlanma."

"Kızım ne demek telaşlanma? Kaç saat oldu, ulaşamadım sana. Ne oldu, niye açmadın aramaları?"

Bir an için duraksadım. Otoparkta başıma gelen olayın ciddiyetini henüz tam anlamamıştım. "Şey... Hastanenin otoparkında biri kafama vurdu. Bayılmışım."

"Ne demek bayılmışım?" Sesi şimdi daha endişeliydi. "Neredesin sen şu an?"

"Hastanedeyim."

"Tamam, hemen geliyorum." Sözümü bitirmeden telefonu kapattı.Klasik Barış. Derin bir nefes aldım. Tam o sırada kapı nazikçe tıklandı. İçeri giren, her zamanki güler yüzlü Esra Doktor'du. Bu hastanede çalışmaya başladığımdan beri bana hep destek olmuştu.

"İnci canım, iyi misin?" diye sordu samimi bir endişeyle.

"İyiyim sorun yok" dedim, ama sesimde bir yorgunluk vardı. Esra hemen rapor dosyasını eline alıp incelemeye başladı. O esnada kapı tekrar açıldı. İçeriye adım atan kişi kaşları çatık, sert ifadesiyle Belgin Savcı'dan başkası değildi.

Belgin Savcı, Esra'ya dikkatlice baktı, sanki 'Kim bu kadın' dercesine. Hafifçe boğazımı temizleyerek aramızdaki gerginliği dağıtmaya çalıştım. "Ee... Esra, kendisi Savcı Belgin Kaya. Savcım, bu da Doktor Esra Temel."

Belgin Savcı, Esra'ya bakarken ifadesi daha da sertleşti. Sonunda kısaca elini sıkarak nazik ama mesafeli bir şekilde, "Merhaba, memnun oldum" dedi.

Esra, çekingen gülümsemesiyle karşılık verdi. Belgin Savcı tekrar bana döndü ve beni süzdü, sonra aniden Esra'ya dönerek konuştu. "Doktor Hanım, hazır buradayken İnci Hanımı tekrar kontrol eder misiniz? Kendisi İyi olduğunu iddia etsede ben pek inanmıyorum."

"Savcım benim size yalan borcum mu var? İyiyim ben Esra gerek yok."

Belgin Savcı, yine o keskin bakışlarını üzerime dikti. Bu sefer sesi daha da ciddi ve emrivakiydi. "İnci"

"-Hanım, hiç itiraz etmeyin. Bu dosyanın savcısı olarak görevim bu. Aldığınız darbenin ciddiyetini kanıtlayabilmemiz için düzenli kontrol ve rapor gerekiyor."

Gözlerimi devirdim. "Öf... İyi be, Esra. Sana da boşuna zahmet olacak ama."

Esra, anlamış gibi bir bana bir de Belgin Savcı'ya baktı. "Saçmalama, İnci. Ne zahmeti?" dedi, yanıma gelip beni kontrol etmeye başlarken. Kenarda duran Belgin Savcı'nın gözleri üzerimden bir an bile ayrılmıyordu. O bakışlar her seferinde içimi titretiyordu.

Esra, kolumu ve omzumu hareket ettirdiğinde aniden enseden omzuma bir ağrı saplandı. Yüzümü buruşturdum. "Acıyor mu?" diye sordu Esra, aynı noktayı tekrar kontrol ederken.

"Evet, hareket edince bir anda girdi ağrı."

O esnada kollarını göğsünde bağlamış, beni izleyen Belgin Savcı yanıma yaklaştı.

"Bu ağrı şimdi mi başladı, yoksa vardı da fark etmemiş miydin?"

"Yok, şimdi oldu"

İhtilaf (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin