*14.00*
Annem ve babam kimse abimin babamı vurduğunu öğrenmesin diye diğer evimize gitmişlerdi. Ben ve abim ise daha yeni kahvaltı ediyorduk. Hiç konuşmadan. Saha doğrusu daha çok tabaktakilerle oynuyorduk.
Babam hastaneye geç vardığı için şuan kötüydü. Ama abim hiç pişman değildi.
Sunday: babam bir daha yürüyemeyebilir.
Abim bir anda elindeki çatalı masaya çarptı.
Topper: yürümesin! Hala bana yürüyemeyebilir falan diyorsun! Sana yaptıklarını niye görmezden geliyorsun sunday!?Diye bağırdı. İlk defa bana böyle davranıyordu.
Sarah: ne oluyor burda?
Rafe: henry naptı?
Sarah: niye yürüyemiyor? Diz neyden bahsediyorsunuz?
Bir anda mutfağın kapısında belirdiler.Hızla masadan kalktım ve mutfaktan çıktım. Birinin arkamdan geldiğini hissettim ama durmadım. Hızla odama girdim. Kapıyı kapatırken Rafe kapıyı tuttu.
Sunday: git burdan.
Dedim gözümdeki yaşları tutmaya çalışarak.Rafe içeriye girdi.
Rafe: ne oluyor?
Sunday: seni ilgilendirmez rafe.
Rafe: naptı sana
Sunday: rafe git.Rafe: lanet olsun ne yaptığını söylesene
Topper: rafe tamam. Gitme üstüne.
Dedi kapıdan. Sarah içeriye girdi ve ikisinide odadan çıkardı.Sarah: istersen gidebilirim.
Sunday: hayır kal.
Sarah: ne olduğunu sormayacağım. Yapmak istediğin bir şey var mı?
Sarah: hayır.Derken abim odaya girdi.
Topper: konuşabilir miyiz?
Dedi. Sessiz kaldım.
Sarah: ben gideyim.
Sarah odadan çıktı ve abim kapıyı kapattı.Yatağa gelip yanıma oturdu.
Topper: özür dilerim.
Hiç bir tepki vermeden dümdüz yatmaya devam ettim.
Topper: haklısın. Korkuyorsun biliyorum. Ama ona bir şey olması umrumda değil.Hiç bir şey söylemedim.
Topper: hadi ama. Bana küsemezsin.
Oturur pozisyona geçtim ve ona baktım. Sonra bir birimize sarıldık.Topper: hadi biraz hava alalım. Hazırlan.
Sunday: hiç halim yok.
Topper: benimde ama biraz kafa dağıtalım işte. Sarah ve rafe'de gelir.
Sunday: peki tamam.Abim odadan çıktı ve bende hemen hazırlandım. Sahilde fıçı bira dağıtıyorlardı. Oraya gelmiştik. Bira almak için yoksulların yanına gittim.
Sunday: 2 tane alabilir miyim?JJ vardı. Onun mesajına cevap vermediğimi hatırladım.
JJ: alabilirsin gizemli kız.
Sunday: mesaja bakmadım diye mi bunlar?
JJ: bilerek bakmadığını itiraf ediyorsun yani?
Sunday: hayır sadece başıma çok şey geliyor diyelim.
JJ: anladım
Dedi gülümseyerek.JJ: o zaman bugün cevap verirsin?
Derken Rafe geldi ve jj'in elindeki biraları aldı.
Rafe: konuşma uzun sürünce bakayım dedim.
Gözlerini jj'den ayırmıyordu.
Sunday: bende tam geliyordum.Rafe elindeki bardaklardan birini hızla içti.
Rafe: bir tane daha versene.
Diğer bardağı bana uzattı.
Rafe: sen git.
Sunday: hayır hadi beraber gidelim.Kavga çıkacağını anlamıştım.
Topper: ne oluyor?
Rafe: bira alıyoruz.
Topper: tamam al da gidelim.
Rafe jj'in uzattığı bardağı aldı ve oradan uzaklaştık.~
*22.00*
Akşam yemeğini Sarah'larla dışarda yemiştik.
Annemler eve geçmişlerdi. Babam iyileşmiş. Sadece yürümesinde aksama varmış. Keşke sakat kalsaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ultraviolence || Rafe cameron
FanfictionOuter banks'in en zengini, fakat zengin olan en çirkin kişi diye anılan kız büyüdü..