O gece geç saatte -son gecemizde- Perseid göktaşı yağmuru, yıldız tozlarını ışık huzmelerine çevirirken bir kez daha büyülenmiş bir şekilde huşu içinde yaşıyorduk. Elle ve benim için bir tür yıldönümü, çok sevdiğimiz bir yaz etkinliğiydi ve eski evimizin terasında uyuyakaldık. Güzel karım yanımda kıvrılmış, başını koluma koymuştu,
Keşke sabah evde kalsaydım, keşke Elle'e bakıp yapabileceğim ya da yapacağım hiçbir şeyin onu güvende tutmaktan daha önemli olmadığını fark etseydim. Keşke... Tanrım.
Hastaların ailelerinin bu "keşke" oyununu oynadığını duymuştum. On bir senelik doktorluk hayatımda inkâr ve pazarlığı öğrenmiştim. Ama gerçek soğuk ve sertti, üstelik maalesef çoğu zaman geri alınamıyordu. Ne ben de Elle o gün evde kalmıştık.Bugünlük bu kadar (Bu gerçek bir kitaptan yazılıyordur. )